"للأشياء التي" - Traduction Arabe en Turc

    • şeyler için
        
    • şeylere
        
    Bu özellikle boşta çalışma kapasitesi olan şeyler için güçlü bir fikir. TED الفكرة قوية فعلا للأشياء التي لها طاقة غير مستخدمة عالية.
    Genellikle biz kelimeleri sevdiğimiz şeyler için alırız, TED عادةً نسرق الكلمات للأشياء التي تعجبنا، مثلًا الطعام لذيذ.
    Ama bu çok fazla hareket etmeyen şeyler için gerçekten iyiyken, çevrede gezinen şeyler için o kadar da iyi değil. TED ولكنها تعتبر نافعةً للأشياء التي لا تتحرك كثيرا لا تصلح للأشياء التي تتنقل هنا وهناك
    Dolayısıyla yapabildiğimiz tek şey çok benzeştiklerini düşündüğümüz şeylere bakmak. Open Subtitles هو النظر للأشياء التي نظّن أنها مشابهة لما كانت عليه،
    Çoğumuz, sevmediğimiz ve örtbas ettiğimiz şeylere dikkat bile etmeyiz. TED من غير المرجح أن ينتبه أكثرنا للأشياء التي نريد تعتيمها. ولكننا ننتبه للأشياء التي نحبها ونريد رؤيتها ونتفق معها.
    Açıklayamadığımız şeyler için geçici tedbir gibi şeyleri kullanıyoruz. TED نحن نستخدم هذه الأشياء كبديل للأشياء التي لا يمكننا تفسيرها.
    Pardon, sonraki şeyler için. Open Subtitles نضيف ماهو غير متوقع الأسف هو للأشياء التي حدثت بعد ذلك
    Önem verdiğiniz şeyler için dakik olmalısınız. Open Subtitles يميل الشخص للإندفاع للأشياء التي تعتبر مهمة
    Biz böyle şeyler için biraz büyüğüz canım. Open Subtitles البعض منا قديم قليلا للأشياء التي تذهب عثرة في الليل.
    Yeni bir gözle bakabilmemize yardımcı olsun diye, aynı siyah kuğunun benimsendiği gibi benimseyelim diye, ancak bu sefer son derece aşikâr şeyler için kullanalım diye, son derece olası, yine de yok sayılan şeyler için. TED لمساعدتنا على إلقاء نظرة جديدة، بنفس الشغف الذي كان لدى الناس تجاه البجعة السوداء، ولكن هذه المرة للأشياء التي كانت واضحة ومتوقعة للغاية ولكنها ما زالت مهملة.
    Yeşil, anladığım şeyler için. Open Subtitles الأخضر يُستخدم للأشياء التي أفهمها.
    Fakat yapmadığım şeyler için değil. Open Subtitles لكن ليس للأشياء التي لم أفعلها
    Kendimizi güvende hissettiren anncak güvenliğimizi sağlamayan şeyler için gerçek bir kelimemiz yok. Belki de CIA'in yapması gereken şey budur. TED لا توجد كلمة حقيقية للأشياء التي تجعلنا آمنين، لكنها لا تجعلنا نشعر بالأمان. ربما هو ما يتوجب على "السي أي أيه" عمله لنا.
    Burada geçirdiğim 5 günden sonra uzun zamandan beri ilk defa, hayatımda yapmak istediğim şeyler için heyecen duyuyorum. Open Subtitles ... لكن الفرق بين اليوم ويوم السبت الفائت ... هو أنه وللمرة الأولى منذ فترة يمكنني التطلع للأشياء التي أود فعلها في حياتي
    Yaptığımız şeyler için. Open Subtitles بالنسبة للأشياء التي قمنا بها
    Önemsediğimiz şeylere ışık tutuyorlar. TED إن مشاعرنا تحوي مؤشرات تنبيه للأشياء التي نهتم بها.
    Senin sevdiğin şeylere aitmişim gibi hissediyorum. Open Subtitles أحب أن أشعر بأني منتمية للأشياء التي تحبها
    Uzak durmanız gerektiğini bildiğiniz şeylere bakmayın bile. Open Subtitles ولا تنظرا حتى للأشياء التي تعلمان أنه يجب عليكما الابتعاد عنها
    İnsan vücudu yaptığın şeylere uygun değil. Open Subtitles جسم الانسان لم يصنع للأشياء التي تقوم بها
    - Bence birbirinize çekildiğiniz gibi sizi yok eden şeylere de çekiliyorsunuz. Open Subtitles أظنك تنجذبين للأشياء التي تدمرك كما تنجذبان لبعضكما
    Ambargo yüzünden Rusların ihraç edemediği şeylere alternatif kaynak sağlayanlar para kazanacak. Open Subtitles الأشخاص المُستفيدين هم من يُقدمون مصدرًا بديلًا للأشياء التي لا يستطيع الروس تصديرها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus