Müzik terapisti olarak çalışıyordu, hasta çocuklar için öğretmenlik gibi bir şey. | Open Subtitles | كانت تعمل كمعالجة بالموسيقى وهو نوع من التدريس للأطفال المرضى |
Parlarsa, onun hırıltılarına ihtiyacı olan hasta çocuklar daha kolay nefes alır. | Open Subtitles | وإن لمعت، فيمكن للأطفال المرضى الذين يتناولونَ أطباقها أن يتنفّسوا الصعداء |
Örnek vermem gerekirse, birkaç aya Star Trek'teki Sulu karakterini canlandıran dostum George Takei ile hasta çocuklar yararına başlatacağımız turne fazlasıyla yoğun geçecek. | Open Subtitles | على سبيل المثال , في الأشهر القليلة القادمة سوف نعمل جاهدا على الجمعية الخيرية التي انشاتها للأطفال المرضى مع صديقي جورج تيكاي |
Tek yaptığın hastanedeki hasta çocuklara oyuncak vermek. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو أنك أعطيت الألعاب للأطفال المرضى في المشفيات. |
Normalde bunları sadece hasta çocuklara veriyorum ama... Sen de iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أعطي هذه للأطفال المرضى فقط، لكنّك تبدو بحال سيّئة. |
Hayır! Hayır! hasta çocuklara ayıracak zamanım yok! | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ليس لديّ وقت للأطفال المرضى! |
Pediatrideki hasta çocuklara şarkı söyleme konusunda Dr. Cox'u ikna edebilmek için tek şansımız bu. | Open Subtitles | لدينا فرصة واحدة فقط لإقناع د. (كوكس) للسماح لنا بالغناء للأطفال المرضى في قسم طب الأطفال |
hasta çocuklara ölümün güzellikleri hakkında serenat yapmak ne kadar yanlış olsa da, Dr. Cox'un ofisine yürürken arka plan müziği olarak mükemmeldi. | Open Subtitles | كما كان خاطئاً الإنشاد للأطفال المرضى.. بأغنية عن محاسن الموت.. ! |