Shephard'a ve olası hedeflere bakarak olun. | Open Subtitles | استمر بالبحث عن " شيبرد " والقائمة المحتملة للأهداف |
Kâğıt hedeflere atış yapacağız. | Open Subtitles | مجرّد لوح متناسق للأهداف. |
Ve Ushahidi, Svahili dilinde "şahit" anlamına gelen, tanımlar ve bilgiyi toplar ki komplex durumlarda hedeflere cevap olarak hemen yardımcı olabilsin. | TED | و (أوشاهيدي)، و التي تعني (شاهد) باللغة السواحيلية، و التي تقوم بالترميز الجغرافي و تحشيد مصادر المعلومات في حالات الطوارئ المعقدة للمساعدة للاستجابة للأهداف. |
Hafif, keskin, 800 ile 1200 metre menzilde hafif Hedefler için uygun. | Open Subtitles | إنها خفيفة ودقيقة وجيّدة للأهداف السهلة ضمن حدود 800 إلى 12000 متر. |
Tanımalısınız. O Amerikan Ordusu'nun yüksek değerli Hedefler listesinde. | Open Subtitles | يجب أن تميّزه، فهو على قائمة الجيش الأمريكيّ للأهداف بالغة الأهميّة. |
Hedefleri yüklemeye başladıysa bu süre daha da kısa. | Open Subtitles | واقل من هذا لو كان بدأ في برمجة الصواريخ للأهداف بالفعل |
Tüm ajanların kimliklerinin, kişisel detayların, ilişkili silahsız Hedefleri... | Open Subtitles | سجلّ كامل بالعملاء السريّين، بيانات شخصيّة، إضافة للأهداف المدنيّة. |
Lester, dinleme aletlerini hedeflere sattığımıza inanabiliyor musun? | Open Subtitles | (ليستر) ، هل تصدّق أننا بعنا الهواتف المتنصّتعليها... للأهداف |
Hedefler Pasifik Kıyısı'nda buluşacak. | Open Subtitles | كل مركباتنا تحتشد للأهداف على ساحل المحيط الهادئ |
Sayılara bakılırsa, sanırım 75 puana ulaşmak insan huzuru anlamında dev bir adım olmakla kalmaz, Küresel Hedefler'e de ulaşmak demek olur. | TED | إذن بالنظر إلى الأرقام، حسب تقديري معدل 75 لن يكون قفزة نوعية في صالح رفاهة الإنسان فقط، وإنما كتحقيق للأهداف العالمية. |
Bir rock yıldızının Hedefler ve Kilit Sonuçlar'ı pek kullanmayacağını düşünürsünüz, ama Bono HKS'leri hastalık ve fakirliğe karşı küresel bir savaş açmak için kullandı ve ONE isimli organizasyonu iki harika ve cesur hedefe odaklandı. | TED | قد تعتقد أن نجم روك سيكون مستخدمًا غير متوقع للأهداف والنتائج الأساسية، ولكن لسنوات، استخدم "بونو" الـ "OKRs" لشن حرب ضد الفقر والمرض. وركزت منظمته الوحيدة على اثنين من الأهداف الجريئة والرائعة. |
Hedefler tehdit seviyesi ve ele geçirilecek yaklaşık değere göre önceliklendirilecek. | Open Subtitles | وستعطى الأولوية للأهداف |
Hedefleri buldum. Fidiou'dan Omonia'ya doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | لدي رؤية للأهداف ، إنهم يقتربون من شارع "ايمانويل" و "فيدياو" |