"للإبقاء على" - Traduction Arabe en Turc

    • tutmak için
        
    • tutabilmek için
        
    • söndürmeme konusunda
        
    • kırmızıyı tutabilmek
        
    Bak, raporlara geçen tecavüz sayılarını alçak tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Open Subtitles انظري، نقومُ بأقصى ما نستطيع للإبقاء على عمليات الاغتصاب المُبلّغ عنها مُنخفضاً
    Sanırım bazı insanlar bunu teraziyi dengede tutmak için yapıyorlar. Open Subtitles حسنٌ، أظن أنّ الأشخاص يكذبون للإبقاء على أمورهم متّزنة
    Şimdi de birileri bu şifreyi gizli tutmak için insanların hafızasını mı siliyor? Open Subtitles والآن يقوم أحد ما بمحو ذكريات الناس للإبقاء على تلك الشفرة كسرّ؟
    Randall'ı evinde tutabilmek için çaresiz kalmıştı, herhangi bir şeye inanabilirdi. Open Subtitles كانت يائسة جدا للإبقاء على راندال بالمنزل كنت لتصدق أي شيء
    Ateşi söndürmeme konusunda sana güveniyorum Declan. Zor bir iş ama bence üstesinden gelebilirsin. Open Subtitles أعتمد عليكَ للإبقاء على إتقادة هذهِ النار، إنها مُهمّة عصيبة ، لكنـّي موقنٌ أنكَ أهلاً لها.
    Bir zamanlar İngiliz Bayrağı'nda ki kırmızıyı tutabilmek için kanımı akıtırdım. Open Subtitles لقد كان هناك وقت والذي نزفت فيه الدم ... (للإبقاء على الإتّحاد يا (جاك
    Daha önce de belirttiğim gibi, Web sitesini işlevsel ve güvenli tutmak için işe alındım. Open Subtitles مثلما صرحت في العلن لقد تم تعيينى للإبقاء على موقع إلكتروني يعمل و آمن
    Şimdi ise, eski gemileri su üzerinde tutmak için ödünç aldığımız yenisini bitirmek için, sermayemin çoğunu harcıyorum. Open Subtitles الآن للإبقاء على السفن القديمة تطفو علىّ الأخذ من الأموال التي قُمنا بإستعارتها لإنهاء بناء السفن الجديدة
    Oyun sahamızı daha yeşil tutmak için kullandığımız bir püskürtme kamyonumuz var. Open Subtitles لدينا شاحنة رش نقوم باستخدامها للإبقاء على ملاعبنا خضراء
    Onu canlı tutmak için bir neden yok. Open Subtitles ولا سبب يدفعني للإبقاء على حياتها
    Düşmanı burada tutmak için soygun numarası yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان لابد أن افتعل السرقة للإبقاء على الخاطف !
    Buraya, Diego Garcia'daki İHA üssümüzü elde tutmak için gelmiştim. Open Subtitles أتعلمين، أتيتُ إلى هناك للإبقاء على قواعدنا للطائرات الآلية في (دييغو غارسيا).
    Sen her şeyi muazzam şekilde berbat ettikten sonra, ...onu güvende tutmak için Masha'nın hayatına girmememiz gerekiyordu. Open Subtitles كان علينا الإنسحاب من حياة (ماشا) للإبقاء على حياتها آمنة بعدما أحدثت فوضى ضخمة في كل شيء
    Ricky Jerret'i Miami'de tutmak için bir planım var. Open Subtitles (لدىّ خطة للإبقاء على (ريكي جاريت) هُنا في (ميامي
    Ben bu ajansı ayakta tutabilmek için kendimi parçalıyorum. Open Subtitles أنا أقتل نفسى فى محاولة للإبقاء على هذه الوكالة
    Ben bu ajansı ayakta tutabilmek için kendimi parçalıyorum. Open Subtitles أنا أقتل نفسى فى محاولة للإبقاء على هذه الوكالة
    Şimdi, ateşi söndürmeme konusunda sana güveniyorum. Open Subtitles الآن أنا أعتمد عليكَ للإبقاء على إتّقادة هذهِ النيران.
    Bir zamanlar İngiliz Bayrağı'nda ki kırmızıyı tutabilmek için kanımı akıtırdım. Open Subtitles لقد كان هناك وقت والذي نزفت فيه الدم ... (للإبقاء على الإتّحاد يا (جاك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus