Hayattan kaçtığın için. Baş ağrıları doğanın protesto etme yöntemidir. | Open Subtitles | للهروب من الحياة ، إن الصداع هو وسيلة طبيعية للإحتجاج |
Her hafta bir grup toplanıp eşcinsel sorununu görmezden gelenleri protesto ediyoruz. | Open Subtitles | كل اسبوع مجموعة منا تجتمع للإحتجاج على اولائك الذين يؤخرون قضية المثليين |
Polis vahşetini protesto etmek için biri pencereme bir poster astı. | Open Subtitles | علقت ملصاقاً على نافذتي للإحتجاج على وحشية الشرطة |
Geçen doğumgünümde babam şehirde olma zahmetine giremedi, ve bende protesto etmek için likör dolabına baskın yaptım... | Open Subtitles | آخر عيد ميلاد لي ، لم يستطع أبي المجيء ، انشغل ليكون في العمل. لذا هاجمت طاولة المشروبات للإحتجاج. |
Eğer yargılama bu şekilde devam ederse bunu protesto etmeliyiz, bu tamamen yasalara aykırı. | Open Subtitles | نحن بحاجة للإحتجاج حتى وإن جرت المحاكمة بتلك الطريقة فإن هذا ضد القانون تماماً |
Birleşmiş milletlerdeki sorun kızgın protestocuların toplanmasına ve tartışmaya konu olan kişinin protesto edilmesine yol açtı. | Open Subtitles | , مشاكل في الأمم المتحدة حيث حشد من المحتجين الغاضبين قد تجمعوا للإحتجاج على متحدث مثير للجدل |
Yasal protesto hakkımı engelleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك حرماني من حقي القانوني للإحتجاج |
800.000 kişi Washington'a yürüyerek hükümetin krizle başa çıkma yöntemini protesto etti. | Open Subtitles | 800 ألف شخص قادوا مسيرة نحو واشنطن للإحتجاج على طريقة تعامل الحكومة مع الأزمة |
Bu grupların hükümeti protesto için | Open Subtitles | هؤلاء الجماعات انضموا الى ... اللاجئين الأفغان للإحتجاج على الحكومة |
Bunu insanların Vietnam'daki soykırıma kayıtsız kalmalarını protesto etmek amacıyla yaptık. | Open Subtitles | فعلنا ذلك للإحتجاج على عدم مبالاة... الشعب الذين يجلسون مكتفي الأيدي حيال... الإبادة الجماعية في فيتنام |
protesto için orada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنّها كانت هناك للإحتجاج |
Yanlarında tüm Berlin halkının Reichstag'da toplanıp protesto etmesini isteyen Ernst Reuter da vardı. | Open Subtitles | كان (إرنست رويتر) برفقتهم الذي بات يناشد جُلّ أهل برلين الآن للإحتشاد في (الريشستاج) للإحتجاج |
protesto için buraya yatıyoruz. | Open Subtitles | يجب أن نرقد هنا للإحتجاج. |
Mart 1916'da Londralılar askere alınmayı protesto etmek için Tower Hill'de toplanmışlardı. | Open Subtitles | مارس 1916... تجمع سكان لندن عند (تاور هول) للإحتجاج على نظام التجنيد |
Kızgın halk Mystery İnc.'in ofisi önünde protesto gösterisi yapıyor. | Open Subtitles | المواطنون الغاضبون إحتشدوا خارج مكاتب (مايستري إنك) للإحتجاج |
Yarın akşam burada Jenna Maroney ve TGS'yi protesto ediyoruz. Katılın. | Open Subtitles | إذاً إنضمي إلينا غداً هنا للإحتجاج ضد مناهضا الحرية (جينا ماروني) وبرنامجها |
Duyduğuma göre, bir yayın evini protesto etmek için buraya geliyormuş. | Open Subtitles | تلقيتُ تنبيهاً للتو أنّه في طريقه للمدينة للإحتجاج على شركة نشر. -أحتاج مكانه . |
Anderson-Hyosung Şirketi için çalışan maden işçileri dört gün önce çocuklarımızın tedavisini protesto etmek için bu istasyonun kontrolünü ele geçirdi. | Open Subtitles | " منذ أربعة أيام ، عُمال المناجم الذين كانوا يعملوا لصالح مؤسسة " أندرسون هايسونج سيطرنا على تلك المحطة في مُحاولة منا للإحتجاج على الطريقة التي تتم بها مُعاملة أطفالنا |
Abbot Kinney'e doğru yürüyüp otel projesini protesto edeceğiz. | Open Subtitles | حفنةٌ منّا سيذهبون إلى جادّة (أبوت كيني) للإحتجاج على إنشاء ذلك الفندق. |
Bilac'ın protesto mektubu. | Open Subtitles | - لا. رسالة بيلاك للإحتجاج. |