Bir tek az yanıcı olan parçalar kalmış. Dişler, metal parçalar falan. | Open Subtitles | . في ما عدا القطع أقل قبولية للإحتراق . الأسنان , المعدن |
Ama kadınlar ve ben, ateş ve su gibiyiz. Islak ve yanıcı. | Open Subtitles | لكن أنا و النساء كالماء والنار مبلل وقابل للإحتراق |
Aseton, metanol, her türlü yanıcı madde var. | Open Subtitles | آثار الآسيتون والميثانول وكل أنواع المواد القابلة للإحتراق |
yanıcı olmayan her şey sola. | Open Subtitles | كل الأشياء الغير قابلة للإحتراق على الشمال |
- yanıcı bir sıvı galiba. | Open Subtitles | أظننا نبحث عن سائل قابل للإحتراق ؟ |
...yani yanıcı metal ateşi. | Open Subtitles | الذي a مادة قابلة للإحتراق النار المعدنية. |
Ama Balan'ın yanıcı gazlarda uzman olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا نعرف أن (بالان) هو خبير .في الغازات القابلة للإحتراق |
Petrol, solvent ve diğer yanıcı sıvıların körüklediği olağanüstü yangın, çarşamba gecesi Çin Mahallesinin hemen kuzeydoğusundaki North Spring Caddesi'nde yer alan bir petrol şirketini geniş çapta etkisi altına aldı. | Open Subtitles | "حريق ضخم ناجم عن مواد مذيبة ونفط وسوائل أخرى قابلة للإحتراق..." "إكتسحت شركة نفط على شارع الربيع الشمالي..." "فقط المنطقة الشمالية الشرقية للحي الصيني ليلة الأربعاء" |
Bir yanıcı gaz dedektörü yaptım. Ve bir de-- | Open Subtitles | (هاورد فيتش)، قمتُ بتطوير كاشف غاز قابل للإحتراق وأيضاً... |