Hazırlanmak için en iyi yol mahkeme salonunda yalnız oturmak dedin, öyle mi? | Open Subtitles | تعتقدين أن أفضل طريقة للإستعداد هو الجلوس هنا في قاعة المحكمة لوحدك ؟ |
Mühendislerin bu en zorlu mücadeleye Hazırlanmak için her saniyeye ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | المهندسون إحتاجوا كلّ لحظة للإستعداد لأكثر تحدي صعب لهم حتى الآن |
Hazırlanmak için zaman yok. | Open Subtitles | ليس هناك وقت للإستعداد وحتى إذا كان هناك |
Ömrün bu ana hazırlanmakla geçti. | Open Subtitles | كان لديك حياتك الكاملة للإستعداد لهذه اللحظة |
Şey, öyleyse ben gidip hazırlansam iyi olur. | Open Subtitles | حَسناً، يفضل أن اذهب للإستعداد |
Şu berbat adama Hazırlanmam için beni oraya götürmüşlerdi. | Open Subtitles | . لقد اخذوني الي هناك للإستعداد لهذا الرجل المسخ |
Yani, Babası onu olimpiyatlara hazırlanması için çalıştırıyordu. | Open Subtitles | اعني ، كان يدربه للإستعداد لدورة الألعاب الأولومبيه |
ispanyolca kursun orta amerikadaki yeni hayatın için yaptığın hazırlıklar | Open Subtitles | مع دورات المُراسلات الأسبانيّة للإستعداد لحياتُك الجديدة في أميركا الوسطى. |
Hazırlanmak için birkaç dakika kazandık o kadar. | Open Subtitles | إنها فقط ستعطينا بعض الدقائق الإضافية للإستعداد |
Hazırlanmak için yeterli zamanları olmadı. | Open Subtitles | لكنهم لايملكون الوقت الكافي للإستعداد |
Hazırlanmak için herkes erken çıkacak. | Open Subtitles | سيغادر الجميع قريباً للإستعداد |
Hazırlanmak için çok vakit geçirdin. | Open Subtitles | إستغرقت وقتاً طويلاً للإستعداد |
- Hayır. Hazırlanmak için zaman lazım. | Open Subtitles | الآن , أنا بحاجة لوقت للإستعداد |
İçeri şimdi girmek bir hata olur. Hazırlanmak için yeterince vaktimiz yok. | Open Subtitles | لم نأخذ الوقت الذي نحتاجه للإستعداد |
Duruşmaya Hazırlanmak için üç ayımız var daha. | Open Subtitles | لدينا 3 أشهر كافية للإستعداد للجلسة |
Çok fazla eleştiri yapmak istemem ama görünüşe göre düğüne hazırlanmakla çok meşgulsünüz ve aklınız başka yerlerde. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون منتقده ولكن من الواضح أنكم كنتم مشغولين للغايه للإستعداد للزفاف وعقلكم كان فى مكان أخر |
Yeni işime hazırlanmakla meşgulum. | Open Subtitles | لقد كنت مشغوله جداً للإستعداد لعملي الجديد |
Gidip işe gitmek için hazırlansam iyi olur. | Open Subtitles | فينس) سوف أذهب) للإستعداد للعمل |
Doğu kıyısındaki tüm komutanlıkları gezerek... yeni işime Hazırlanmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا يجب أن أزور كل القواعد ..على الساحلالشرقي. للإستعداد لعملي الجديدِ. |
Hazırlanmam ne kadar sürer ki! | Open Subtitles | كم من الوقت سيتطلب منّي للإستعداد للحفلة؟ |
Olacaklar için hazırlanması lazımdı. | Open Subtitles | هي بحاجة للوقت للإستعداد لمَ سيحدث. |
İnanılmaz birşey, eski karımın hazırlanması, saatler alırdı, ve sonuç bununla uzaktan yakından alakalı olmazdı... bununla. | Open Subtitles | هذا مدهش ... زوجتي السابقة تأخذ ساعات للإستعداد والنتيجة النهائية ...لن تكون قريبه لـ |
Stadyum güvenliği boş değil. Ek hazırlıklar yapmak haftalarımızı alır. | Open Subtitles | ، طاقك أمن الملعب لايعمل عبثاً نحتاج إلى أسابيع إضافية للإستعداد |