Kahvaltı için özel bir isteğiniz olup olmadığını sormak için uğradım. | Open Subtitles | جئتُ للإستفسار عما إذا كانت لديك رغبات خاصة للإفطار |
Müşterilerinizden birini soruşturmak için buradayız. Elimizde hesap numarası var. | Open Subtitles | جئنا للإستفسار عن أحد عملائكم لدينا رقم حسابه |
CIA müdürü beni aradı seni şahsen tanımak için hevesli. | Open Subtitles | لقد أتصل بيّ مدير المخابرات المركزية للإستفسار عنكِ شخصياً. |
...erişim yetkileri hakkında bilgi almak için İçişleri Bakanlığı'ndan yazılı bir yetki belgesi göstermeniz gerekmektedir. | Open Subtitles | عليكِ أن تقدمي تصريح مكتوب سليم من الوزارة الداخلية للإستفسار .عن التصاريح الأمنية |
Merhaba. Evlilik danışmanlığı için aramıştım. | Open Subtitles | مرحبا، أنا أتصّل للإستفسار عن خدماتكم للإستشارة الزوجيّة |
Hakkında soruşturma yapmak için ofise bir polis geldi. | Open Subtitles | لقد حضر شرطي من المكتب للإستفسار عنك. |
Sizin eski öğrencilerinizden biri hakkında bilgi almak için aramıştım. | Open Subtitles | أتصل للإستفسار عن ِطالب سابق لك. |
Burası bu rüyanın kime ait olduğunu tartışmak için kötü bir yer. | Open Subtitles | ...هذا مكان غبي ليكون للإستفسار عن سيد الاحلام... |
Ben Mosbius Tasarım'dan Ted Mosby. Şu anda ya da önümüzdeki günlerde tasarım ihtiyacınız olacak mı diye sormak için aramıştım. Çok iyiydi, dostum. | Open Subtitles | مرحباًُ ، هنا (تِد موزبي) من (موزبي) للتصميم ، انا اتصل للإستفسار عن أي تصميم تحتاجه الآن أو بالمستقبل |
Buraya Hong Tae Seong hakkında soru sormak için geldiğini söyledi. | Open Subtitles | ( قال أنه جاء للإستفسار بخصوص ( هونغ تاي سونغ |