"للإستمرار" - Traduction Arabe en Turc

    • devam etmek
        
    • devam etmeye
        
    • etmemi
        
    • için bir
        
    • devam edecek
        
    • devam etmenin
        
    • etmek için
        
    Orada bir şey olmadığına karar verirsem... devam etmek gereksiz. Open Subtitles لو تحققت أن هناك لا شيء فليس هناك سبب لنا للإستمرار
    Bu yüzden, bu kişi Raiga ölürse, tek başıma yaşamaya devam etmek için artık hiç gücüm olmaz. Open Subtitles لهذا،إذاماتهذا الشخص،إذاماترايجا، لن تكون عندي القوّة للإستمرار بالعيش لوحدي.
    David Palmer, ABD Başkanı olarak devam etmeye uygun değildir. Open Subtitles دايفيد بالمر غير مؤهل للإستمرار كرئيس للولايات المتحدة
    Sizi bilmem ama ben devam etmeye hazırım. Open Subtitles لا أعلم أى شيء بأمركم و لكن أنا مُستعد للإستمرار
    Ama daha çok sinirlendiriyor. Ve öfke devam etmemi sağlıyor. Open Subtitles لكنه في الدرجة الأولى يجعلني غاصبة، وهذا يدفعني للإستمرار
    Eğer bu elimden alınırsa, devam etmem için bir sebep kalmayacak. Open Subtitles وإذا تأخذ ذلك بعيدا إذن ليس هناك سبب لي للإستمرار.
    Yine de, genç imparatorumuza yardımcı olup Efendi Liu'nun vasiyeti gereğince kuzeye düzenlenen seferlere devam edecek ve ülkemize barışı getirme hayallerini gerçekleştirmeye çalışacağım. Open Subtitles على أية حال، سأساعد إمبراطورنا الشاب لإتِّباعِ إرادة ليوو الأخيرة للإستمرار مع البعثة الشمالية
    Yaşam her zaman devam etmenin yolunu bulacaktır. Open Subtitles ستجد دائمًا الحياة طريقة للإستمرار دائمًا
    Belki de yoldan çıktılar ve ışık hızına en yakın hızla devam etmek zorunda kaldılar milyonlarca yıl önce Pegasus'tan ayrılmamış olsalar da nasıl o kadar ışık yılı uzakta olduklarını açıklar bu. Open Subtitles ربما تكون و قد أسقط فى يدهم و إضطروا للإستمرار بأقرب سرعة ممكنة من سرعة الضوء هذا يفسر إبتعادهم اكثر من مليون سنة ضوئية عن مجرة بيجاسوس دون الحاجة للسفر لمدة مليون عام
    Öldürmeye devam etmek için daha çok uyuşturucuya ihtiyacı olacak. Open Subtitles هو سيحتاج مخدّرات أكثر... للإستمرار بالقتل.
    Onların kaybı beni devam etmeye zorluyor. Open Subtitles هذا يساعدني على تذكر الضحايا. وخسارتهم تدفعني للإستمرار.
    Annen komaya girdiğinde, devam etmemi saplayan tek şey, annenin uyanıp seni görme umuduydu, Willa. Open Subtitles عندما دخلت والدتك في غيبوبة الشيء الوحيد الذي دفعني للإستمرار هو الأمل في أنها قد تستيقظ وتراكِ , ويلا.
    Bana Terrill'ları sıkıştırmaya devam etmemi söylemiştin. Open Subtitles قلت للإستمرار بدفع عائلة تيريل. .
    Bana sıcak yemek, başımı sokabileceğim bir çatı verdi bir de yaşamak için bir sebep. Open Subtitles أعطاني وجبة طعام دافئة،سكن جيد وسبب للإستمرار بالحياة
    Böyle bir davranışı ödüllendirmek için bir sebep görmüyorum. Open Subtitles لا أرى أيّ سببٍ في الدنيا يدفعك للإستمرار بهذا التصرّف
    Dinle. Tüm bu sirkten bıktım artık. Köpeğin bıraktığı yerden devam edecek birkaç gönüllü istiyorum. Open Subtitles لا أريد هذه المهزلة، أريد بعض المتطوعين للإستمرار من حيث الكلب إنتهى.
    Dinle. Tüm bu sirkten bıktım artık. Köpeğin bıraktığı yerden devam edecek birkaç gönüllü istiyorum. Open Subtitles لا أريد هذه المهزلة، أريد بعض المتطوعين للإستمرار من حيث الكلب إنتهى.
    Hayata devam etmenin tek yolu buydu. Open Subtitles لأنه كان الطريق الوحيد للإستمرار
    Sana yardım etmek için ölümden döndüm. Open Subtitles لقد عدت من الموت, للإستمرار معك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus