"للإعتراف" - Traduction Arabe en Turc

    • itiraf
        
    • İtiraf etmeye
        
    • günah
        
    • kabul etmeye
        
    En azından bu muhabir, bunu itiraf edecek cesarete sahip olanına rastlamamıştı. Open Subtitles أنا لم أقابل أي رجل لديه الشجاعة للإعتراف بذلك
    Hem de nasıl, Cadılar Konseyi dünyayı ele geçirme planımı bana böyle itiraf ettirmişlerdi. Open Subtitles جيداً بتلك الطريقة أوقع بي مجلس السحره للإعتراف بمخططي للسيطرة على العالم
    Senin için suçunu karakolda itiraf etmek daha mı kolay olacak? Open Subtitles سأنت يكون أسهل للإعتراف ل جريمتك في المكتب؟
    Mahkûmlar, diğer adamın bedeninin parçalara ayrıldığını görünce, itiraf etmeye meyilli olurlarmış. Open Subtitles و بمجرد أن يرى السجين جسد الآخر يتمزق إلى قطع يكونون على أتم استعداد للإعتراف
    Buraya hep bunları itiraf etmeye gelirim. Open Subtitles أنا آتِ إلى هنا دائماً للإعتراف بخطيئتي الأصلية
    Babamı üzdüğümden, günah çıkartmak için Gidiyorum Rahip Laurence'ın hücresine. Open Subtitles بعد إغضابي لوالدي إلى الأب لورانس للإعتراف حتى يغفر لي
    Bu yüzden müvekkilime cinayeti itiraf ettirmek için burda olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles لذا ما أفترضه بأنك هنا لكي تدفع موكلي للإعتراف بالجريمة
    Muhtemelen insanın patronuna itiraf edeceği en son şey budur. Open Subtitles ربما ليس أفضل شيء للإعتراف به إلى رئيسك؟
    Pişmanlık duyunca da itiraf etmek için federal bir avukatla buluşma ayarlar ama bunu yapmadan önce suçluluk onu yıkar. Open Subtitles تغلّب عليه الندم ، وأعدّ لقاءً مع النائب الفيدرالي للإعتراف ولكن قبل أن يتمكّن من فعل ذلك الذنب يدمّره
    O kadar kıskançsın ki bunu kendine bile itiraf edemiyorsun. Open Subtitles أنت غيور جداً أنت غيور جداً ، ولكنك لا تملك الجرأة للإعتراف لنفسك بهذا
    Bana karşı hislerin var ama bunu itiraf edecek cesaretin yok. Open Subtitles أنت تكن مشاعراً لي و ليست لديك الشجاعة للإعتراف بذالك
    Sonunda olduğunda, yükleme gerçekleştiğinde hata ettiğimizi itiraf etmeye hazır olacaktık. Open Subtitles عندمايُعادتحملينا, لنكُن مُستعدين للإعتراف أننا قد أخطائنا
    Burada bulunmamın sebebi, günahlarımı... ...itiraf etmek değil . Onları işlemek için buradayım. Open Subtitles أنا لست هنا للإعتراف بأي خطيئة أنا هنا لإرتكابها
    Eşinden ayrıldığını söylediği bölüm onu itiraf etmeye zorladığınız bölüm gerçek bir itirafa. Open Subtitles هل كان يبدو أنه يتركها أم كنت تدفعه للإعتراف.. إعتراف حقيقي؟
    Bunu itiraf etmeye utanıyorum ama bu yarışmayı kazanıp kıçlarına tekmeyi basmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أنا محرجة للإعتراف بذلك لكنني مصممة للفوز بهذا الشيء والتميز به
    günah çıkartmak için çok şansı vardı. Open Subtitles صدقني، كان عنده الكثير من الفرص للإعتراف.
    günah çıkartmak için çok şansı vardı. Open Subtitles صدقني، كان عنده الكثير من الفرص للإعتراف.
    Artık hata bile yapsam günah çıkartmam yetecek. Open Subtitles أستطيع أن أفسد الآن وكل ما علي هو الذهاب للإعتراف
    Durumu yanlış değerlendirdiğimi kabul etmeye razıyım. Open Subtitles أنا على إستعداد للإعتراف بأني أسأت تقدير الحالة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus