tutuklama kaydı yok, emniyette fotoğraf ve parmak izleri yok. | Open Subtitles | لا يوجد سجل للإعتقال لا طلقات فارغة, لا بصمات أصابع |
Ama efendim, tutuklama için bir sebebimiz yok ki. Henüz yasal olmayan hiç bir şey yapmadılar. | Open Subtitles | لكن سيّدي، لا يوجد لدينا أية دوافع للإعتقال لم يقوموا بأي عمل غير قانوني حتى الآن |
Herhangi bir rahatsızlık yaratanlar, polis tarafından derhal tutuklanacaktır. | Open Subtitles | أيّ إضطراب سيخضع للإعتقال الفوري من قبل شرطة النقل |
Herhangi bir rahatsızlık yaratanlar, polis tarafından derhal tutuklanacaktır. | Open Subtitles | أيّ إضطراب سيخضع للإعتقال الفوري من قبل شرطة النقل |
Cinayetten tutuklanmak üzere. | Open Subtitles | حسناً، إنّه على وشك التعرّض للإعتقال بتهمة القتل. |
Seninle tutuklanmak keyifliydi dede. | Open Subtitles | سرّني أن أتعرض للإعتقال معك، يا جدّي |
Öldürme nedeni teorik silah, örümcekler. Bu, tutuklama için yeterli olmalı. | Open Subtitles | الدافع، سلاح إفتراضي، العناكب هذا سيكون كافيا للإعتقال |
Elindeki bütün teşhis, tören kılığı olan bir kızılderili. Bu, bölgemde tutuklama yapmana yetmez. | Open Subtitles | . كلّ مالديك هو وصف لرجل هنديّ يرتدي قماشاً على الخاصرة . هذا لايعد سبباً كافياً للإعتقال على محميتيّ |
İnterpol'ün tutuklama emrinde kimler var bir bak... | Open Subtitles | من هؤلاء المطلوبين للإعتقال من قبل الشرطة ؟ الدولية انظر! |
Ne zaman polis peşine düşse yanlış tutuklama davası açıyor ve kazanıyor. | Open Subtitles | يبدو أنّ في كل مرة تسعى الشرطة خلفهُ... يقاضي للإعتقال الخاطئ وهو يفوز |
Yetkililer dışında sokağa çıkan kişiler tutuklanacaktır. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}"كلّ شخص غير مُصرّح له سيكون عرضة للإعتقال |
Yetkililer dışında sokağa çıkan kişiler tutuklanacaktır. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}"كلّ شخص غير مُصرّح له سيكون عرضة للإعتقال |
Acaba tutuklanmak Gage'in planının bir parçası mıydı? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ التعرّض للإعتقال كان مُجرّد جزء مِن خطة (غيج)؟ |
Sanırım tutuklanmak üzereyim. | Open Subtitles | أعتقد أني ساتعرض للإعتقال |