Öncelikle ikna edilebilir olduğumuzu kabul etmeliyiz. | TED | أولًا علينا الاعتراف بأننا قابلون للإقناع. |
Var olan tek etik ikna biçimi ikna eden kişinin amaçlarıyla ikna edilenin amaçları birleştiği zaman olur. | TED | الشكل الأخلاقي الوحيد الموجود للإقناع حينما يكون هدف الشخص المُقنِع يتماشى مع أهداف الشخص المُقنَع. |
Şunu da unutmayalım; Televizyon geniş kitleleri ikna etmek için elimizde tuttuğumuz en büyük araç. | Open Subtitles | دعونا لا ننسى أن فى التليفزيون أعظم أداة للإقناع الشامل |
Başka bir ikna yöntemi önermek istiyorum. Ona işkence edelim. | Open Subtitles | أريد أن أقترح وسيلة مختلفة للإقناع |
biraz ikna etmem gerekecek ama yardımı olacaktır. | Open Subtitles | ،سيأخذ منّي وقتاً للإقناع لكن سوف يُساعدني ذلك |
İnanıyor ki cep telefonları, belirli bir yerde olması bağlamında, zamanında ve çabucak, şu ana kadar icat edilen en ikna edici teknolojik üründür. | TED | وهو يظن أن الهاتف المحمول بقدرته على تحديد مواقع الأشخاص ومحيطهم لحظيا وفي أي وقت هو ببساطة الوسيلة الأفضل للإقناع التي تم إختراعها |
Katillerin cinsel ikna yönünden açlıkları düşünülürse, belki devreyi bozdular. aşırı para attılar. | Open Subtitles | نظراً لشهية القاتل للإقناع الجنسي ربما نسفوا الدارة الكهربائية وأفرطوا بوضع العملات |
İkna çaban olmadığına baya büyülendim. | Open Subtitles | أتسائل لماذا لا تعرف أي سبيل آخر للإقناع |
Zayıf bir yürek, daima ikna edilmeye açıktır, bir o tarafa bir bu tarafa gelir gider ve ona asla güvenilmez. | Open Subtitles | النفس الضعيفة خاضعة دائماً للإقناع تختار شئ ثم تبدل لشئ آخر لايمكن الإعتماد عليها |
Meclisi bu hakları bizlere geri vermesine ikna etmek için bir plan oluşturmalıyız! | Open Subtitles | يجب علينا تقديم خطة للإقناع المؤتمر لإعادة تلك الحقوق |
İkna edilebilecek havadaydı, Sayın Başkan. | Open Subtitles | لقد كان بمزاج قابل للإقناع يا سيدتي الرئيسة |
Bu, çaresiz bir aptalı ikna etmenin son aşamasıdır. | Open Subtitles | للأشخاص الفاشلين لقد كان أكبر طريقة للإقناع |
Eskiden seni böyle ikna etmeye gerek olmazdı. | Open Subtitles | كان هناك وقتٌ عندما لم تكن بحاجة لكلّ هذا الوقت للإقناع. |
Bazı insanlar çok kolay ikna olurlar. | Open Subtitles | بعض الناس لا تأخذ الكثير من الجهد للإقناع. |
Başka bir ikna yöntemi denemek için gönüllü olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقترح وسيلة مختلفة للإقناع |
Hayır, biraz ikna etmek gerekti. | Open Subtitles | لا، استغرقت بعض الوقت للإقناع |
(Kahkahalar) Ama daha fazla iletişim şu anda bağlamsal insanları dürtmenin kapasitesi, onlara daha iyi bilgi verme -- B.J. Fogg, Standford Üniversitesinden, bu konuya işaret ediyor cep telefonları O ''ikna edici teknoloji'' kavramını icat etti. | TED | (ضحك) و معظم الإتصالات اليوم معنية في النسق العام لقدرة تلك الإتصالات على تنبيه الأشخاص وإعطائهم معلومات أفضل . وقد نوه " بي - جي - فوغ " في جامعة ستانفورد .. إلى أن الهاتف المحمول هو تقنية للإقناع - وقد إخترع هذا المصطلح - |