Etrafımdaki insanların destek ve sevgileriyle sarılmıştım ve beni bir ilham kaynağı ilham kaynağı olarak görmüşlerdi. | TED | كنت محاطة بهذا الحب والدعم من الأشخاص الذين من حولي، وكانوا ينظرون إلي كمصدر للإلهام. |
İşte o an kafama dank etti: Bu çocuğun engelli insanlarla olan tecrübesi onları ilham kaynağı aracı olarak görmekti. | TED | وحينها اتضح لي: كانت تجربة هذا الصبي الوحيدة مع ذوي الإحتياجات الخاصة كوسائل للإلهام |
Üçüncüsü ki bunu zaten biliyorsunuz, dünyanın bir yerlerden ilham almaya ihtiyacı var. | TED | ثالثاً،وانتم تعرفون هذا الشيء يتوق العالم للإلهام. |
Bizim yaptığımız şeyin güzelliği ise sadece ilhama ihtiyacımız olması. | Open Subtitles | جمال مانقوم به هو أننا نحتاج للإلهام فقط. |
Her yazar bir esin kaynağına ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | كل كاتب يحتاج للإلهام ولقد وجدت إلهامي |
İlham vermesi için, Youtube'u açıp onun Rice Üniversite'sindeki konuşmasını izlediniz. 12 Eylül 1962, "moon shot" konuşması. | TED | للإلهام تذهب لليوتيوب وتشاهد خطابه في جامعة الأرز . بشهر سبتمبر من العام 1962 خطاب طلقة القمر |
Bana ilham geldi. İçeri girip şu mektubu yazacağım. | Open Subtitles | أنا الكامل للإلهام وسوف أذهب إلى في وكتب الرسالة. |
İlham aradığınız için yalnızlığı tercih edeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنكي ستقدرين العزلة فأنتي تسعين للإلهام |
Acı içinde bir ölümü izlemek... ölmeyenler için büyük bir ilham kaynağı olabilir. | Open Subtitles | انظر في عينيه قد يكون الموت الرهيبة مصدر كبير للإلهام بالنسبة لأولئك الذين لا تزال قائمة. |
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, sana ben ilham veriyordum. | Open Subtitles | لانه إذا لم تخني ذاكرتي كنت كافية للإلهام |
Biz her zaman ilham için Iron Maiden'a bakmıştık. | Open Subtitles | ونحن ننظر دائماً إلى ایرون مایدن للإلهام. |
O soysuzları temizledin, hepsi bu. Bir ilham kaynağısın. Senden öğrenebileceğim o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | لقد قضيت على اولئك المُنحطين أنت مصدر للإلهام |
Böylesi yıkık dökük ilham veren bir otelde... yanlış anlamayın,iltifat ediyorum. | Open Subtitles | و فندق رخيص، جيد للإلهام لا تفهم هذا بطريقة خاطئة إنها مجاملة |
Etrafındaki dünyayı ilham için kullanan ilk insan sen değilsin. | Open Subtitles | كف عن الولولة لست أول شخص يستخدم العالم حوله كمصدر للإلهام |
Evet, yazıyorum ama, sizin gibi profesyonel değilim, ya da Showbiz Pizza'daki ayılar gibi. Sadece bir şarkı. Sadece ilham vermesi için. | Open Subtitles | نعم انا اكتب لكني لست محترف مثلك . غغني واحده لي ، للإلهام |
Buraya size ilham vermek ve teşvik etmek için geldim çünkü, eğer ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أنا هنا للإلهام والتشجيع ،لأني إذا تمكنت من ذلك فأنتم تستطيعون كذلك |
Kendi belirsiz geleceğimizle güçlü ve birlik bir şekilde yüzleşmek için bir ilham. | Open Subtitles | مصدر للإلهام يُساعدنا لمواجهة المستقبل الغامض، بالقوة والتوحد، |
Ve siz de emrinde çalışmak için harika ve ilham verici bir kişisiniz. | Open Subtitles | وانتِ رائعة وتشكلين مصدراً للإلهام والحماس في العمل |
Siz hiç ilhama ihtiyacınız varmış gibi hissetmediniz mi? | Open Subtitles | ألم تشعر بأنك تحتاج للإلهام |
Biraz ilhama ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ذلك سوف يحتاج للإلهام |
Her yazar bir esin kaynağına ihtiyaç duyar. Benimkini buldum. | Open Subtitles | كل كاتب يحتاج للإلهام ولقد وجدت إلهامي |