Spor fikrine bakmaya karar verdik ve aynı zamanda HIV/AIDS yardım merkezi işlevi görecek bir gençlik spor merkezi kurduk. Kız takımının koçları aynı zamanda eğitilmiş doktorlardı. | TED | لذا قررنا أن ندرس فكرة الرياضة وأن نؤسس مركز رياضية للشباب الذي كان في نفس الوقت مركز توعية للإيدز. وكانوا المدربون الرياضيون لفريق البنات أطباء مدربين أيضا |
ama şu anki salgının nedeni çok daha karmaşık ve küresel bir HIV salgınının habercisi olabilir. | TED | على أية حال، السبب وراء الوباء الحالي أكثر تعقيدا بكثير وقد ينذر بطفرة عالمية للإيدز. |
Torbada bir şırınga ve bir HIV tahlil sonucu vardı. | Open Subtitles | في الحقيبة.. وجدت إبرة ونتائج فحص من مستشفى للإيدز |
Yani bir AIDS kliniği değil. Bir cemiyet merkezi. | TED | فهي ليست عيادة للإيدز ، بل هو مركز إجتماعي. |
AIDS'e sebep olan bu virüs bilim adamlarının şimdiye dek karşılaştıkları en düzenbaz patojen. | TED | الفيروس المسبب للإيدز هو أكثر الميكروبات التي تواجهها العلماء خبثا. |
HIV virüsüne karşı antikorların varlığına iki nokta işaret ediyor. | Open Subtitles | النقطتان تشيران إلى وجود اجسام مضادة للإيدز |
HIV/AIDS numunelerinin nakliyesi için Lesotho'da bir ağ kurmayı düşündük. | TED | و نظرنا في إنشاء شبكة في ليسوتو لنقل عينات للإيدز/فيروس الإيدز. |
Şimdi videoya bakalım, bunu topluma ilk defa burada yani TED'de duyuruyoruz, başarılı bir HIV aşısı nasıl çalışabilir? | TED | الآن, دعونا نلقي نظرة على هذا الفيديو و الذي يظهر هنا في تيد لأول مرة على الإطلاق يعرض كيف يمكن أن يعمل لقاح فعال للإيدز. |
- Peki ya HIV ya da kanser ilacıysa? | Open Subtitles | - لا - ماذا لو كانت أدوية للإيدز أدوية للسرطان ؟ |
Sasha bana HIV pozitif olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شاسا أخبرتني أنها حاملة للإيدز |
Sahra Altı Afrika'da HIV %34 ve %40 ontolojik haplar bizim elimizde. | Open Subtitles | و34% للإيدز و40% لجميع العقاقير والمضاضات في جميع أنحاء أفريقيا |
Evet. HIV için bir tedavi. | TED | نعم، علاج للإيدز. |
HIV ile enfekte oldu, ve hayatının sonlarına doğru, AIDS'in son safhalarındayken fuhuş yapamayacak hale geldi, ve dört yaşındaki oğlu Pranitha'yı bir simsara sattı. | TED | أصيبت بفيروس نقص المناعة البشرية HIV وعندما شارفت حياتها على الإنتهاء بعدما وصلت للمرحلة النهائية للإيدز لم يعد بإمكانها ممارسة البغاء لذا باعت برانيثا ذات الـ4 سنوات إلى سمسار |
Hatta bir çoğu AIDS için bir aşı yapmanın imkansız olduğunu düşündü, ama bugün yeni bilgiler tam tersini söylüyor. | TED | الكثيرون إعتقدوا أنه من المستحيل صنع لقاح للإيدز, و لكن اليوم, الأدلة تخبرنا بالعكس. |
Thai sonuçları bize, AIDS için bir aşı yapabileceğimizi söylüyor. Ve antikor bulguları da bunu nasıl yapacağımızı anlatıyor. | TED | النتائج التايلاندية تخبرنا أنه في الإمكان صنع لقاح للإيدز. و نتائج الأجسام الضادة ترينا كيف نفعل ذلك. |
AIDS testine ihtiyacım yok. Sadece faturayı ofisime gönder. | Open Subtitles | شكراً دكتور ، لا أريد فحص للإيدز فقط أرسل الفاتورة إلى مكتبي |
Bu yılın Ağustos ayında, Birleşik Devletler ilaç birimi yeni bir dördü bir arada AIDS ilacına onay verdi. | TED | في أغسطس من هذه السنة ، وكالة الولايات المتحدة للأدوية أجازت دواءً جديدا للإيدز أربعة-في-واحد. |
O zamanki resmi verilerce, AIDS ve tüberküloz verilerine göre, ülkedeki tüm şehirler içinde ya da tüm ülke içinde her zaman ilk onun en üstündeydi. | TED | في ذلك الوقت المعدل الوطني المعدل الوطني للإيدز والسلّ كان دائما على رأس القائمة من ضمن الـ 10 الأوائل للرموز البريدية للأحياء في جميع أنحاء البلاد، أو فقط رموز بريدية في جميع أنحاء البلاد. |
Şimdi bugün buraya --çok istememe rağmen olmadı ama-- kanser veya AIDS'e bir çare buldum diye çıksaydım bana ulaşmak için birbirinizi yiyiyor olurdunuz. | TED | الآن، إذا أتيت الى هنا، وأرجو أن أستطيع أن أجئ هنا اليوم، وأحمل دواء للإيدز أو السرطان، فأنكم ستتقاتلون وتكافحون للوصول إلي. |