| Burada silahlı saldırı ve darp suçundan altı sene cezaya çarptırıldığın yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنه حُكم عليك بالسجن لستة أعوام للاعتداء على أحدهم بالضرب |
| Senden daha önceki saldırı mahkumiyetlerini kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تحقق من وجود أي القناعات السابقة للاعتداء. |
| Ve yüzyıllar boyunca öykülerinin sistematik olarak saldırıya uğradığını gören Afrika kökenli insanlar için bu son derece önemlidir. | TED | والشعوب من أصل أفريقي الذين رأوا قصصهم تتعرض للاعتداء بشكل ممنهج على مدى قرون، فهو أمر بالغ الأهمية. |
| Gates'e söyle, bir saldırıya hazırlanıyorum. Desteğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أخبر غيتس أنن اتعرض للاعتداء أحتاج العودة الآن |
| Cox'un saldırıdan sekiz mahkumiyeti var. | Open Subtitles | وقد حصل كوكس الثمانية السابقة إدانة للاعتداء. |
| Kalan japon askerleriyle ada'nın batısına son saldırıyı başlattı. | Open Subtitles | القوات المتبقية للقوات اليابانية تجمعت في الساحل الغربي من الجزيرة للاعتداء الأخير ضد الغزاة |
| O zaman yönetici ortağı olarak bilmelisin ki en kıymetli oğlunu saldırı ve kötü muameleden dava ediyorum. | Open Subtitles | اذا كشريك إداري يجب ان تعرفي أنني سأقاضي إبنك المفضل للاعتداء و الضرب |
| saldırı ve yaralama suçundan altı yıl hapse mahkum edilmişsin. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنه حُكم عليك بالسجن لستة أعوام للاعتداء على أحدهم بالضرب |
| Şehir saldırı altındayken gidemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرحل عندما تتعرض المدينة للاعتداء |
| saldırı, cinayete teşebbüs ve ortalığı dağıtmaktan. | Open Subtitles | اقبض علهيم كلهم للاعتداء وشروع في قتل |
| Vatandaşların saldırı şikayetleri, tanıkların gözdağı vermeleri. | Open Subtitles | شكوى مواطنين للاعتداء تخويف للشاهدين |
| Adı Elijah Hall ve 10 yıl önce Elijah, San Diego'da saldırı ve PCP bulundurmadan hapis yatmış. | Open Subtitles | اسمه هو " ألايجا هال " و منذ 10 سنوات ألايجا " سجن فى سان دياجو " للاعتداء و حيازة مخدرات |
| Senatör Vaughn'nın fiziksel saldırıya uğradığına dair hiç bir kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك اي دليل مادي للاعتداء الجسدي على السيناتور |
| Dinleyin! Ortağım ve ben saldırıya uğruyoruz ve ölümcül güçleri kullanmak için yasal yetkilerimiz var! | Open Subtitles | حسناً، اسمعوا، بسبب تعرضي أنا وزميلتي للاعتداء |
| Yani tam da Bayan Beerntsen'in saldırıya uğradığı sırada Gregory Allen gözlem altında değildi. | Open Subtitles | لذلك في الوقت الذي تعرضت فيه السيدة بيرنتس للاعتداء جوريجي ألان لم يكن تحت المراقبة |
| Bir öğrenci saldırıya uğradığında polise gitmekle yükümlüyüm. | Open Subtitles | عندما يتعرض طالب للاعتداء فأنا مطالب بالذهاب إلى الشرطة |
| Ağır koşullar altında saldırıdan ötürü dört kez tutuklandın. | Open Subtitles | لديك سجل باربعة اعتقالات للاعتداء المسلح |
| Bu adamların hepsi saldırıdan, cinayete teşebbüsten yargılanmayı bekliyor. | Open Subtitles | كل هؤلاء الرجال ينتظرون المحاكمة للاعتداء - اعتداء بقصد، والقتل، |
| saldırıyı planlarken saklanabileceğimiz bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا إيجاد مكان للاختباء فيما نخطط للاعتداء |
| Kötü muameleden 15 yıl önce içeri girip çıkmış. | Open Subtitles | دخل و خرج من السجن للاعتداء منذ 15 عاما |
| Cinsel taciz yok, yani baskın kişi ya iktidarsız ya da diğer cinsel tatmin yöntemlerini deniyor. | Open Subtitles | لا وجود للاعتداء الجنسي مما يشير لنا ان المسيطر غالبا عاجز جنسيا او يقوم بالتجربة لأنواع اخرى من الراحة الجنسية |
| Kız tecavüze uğramış ve şu anda gerçeklerden kopuk bir halde. | Open Subtitles | هذه الفتاة تعرضت للاعتداء وهي تعيش حالة من الانفصال عن الواقع |