Geri döndüğümüz zaman,Phoenix intihar hattı müdürü Henry Salzman'dan daha fazlasını dinleyeceksiniz, | Open Subtitles | عندما نعود، المزيد من هنري سالزمان مدير الخطّ الساخن للانتحار بفينيكس الكبرى |
Bu da hayvan kafalı yaratıkların deniz fenerinde oldukları yer ve hepsi okyanusta toplu intihar etmek üzere. | TED | هنا تقف المخلوقات ذات الرؤوس الحيوانية قريبا من الفنار الضوئي وهي جميعا تتأهب للانتحار الجماعي في المحيط |
Reçetesiz ilaç kullanan askerler dikkat çekici oranlarda intihar etmeye daha çok meyilliler. | TED | قالوا أن أفراد الخدمة الذين يعالجون أنفسهم أكثر عرضة للانتحار بصورة كبيرة. |
Yabancılaşma ve depresyonun intihara kadar yolu var. | TED | التهميش والاكتئاب يمكن أن يؤديا للانتحار. |
Lezbiyen, gey ve biseksüel gençler, heteroseksüel yaşıtlarına göre intihara en az üç kat daha fazla meyilliler. Trans gençlerde ise bu oran neredeyse 6 kat daha fazla. | TED | المراهقون من المثليين والمثليات ومزدوجو الميل الجنسي، هم الأكثر ميلاً إلى الانتحار بثلاث أضعاف مقابل أقرانهم من المغايرين جنسياً، ومعدّل محاولات المراهقين المتحولين جنسياً للانتحار هي ستة أضعاف ذلك. |
Benim bir sürü arkadaşım var, ve intihar etmek için bir sebep yok. | Open Subtitles | لدي الكثير من الاصدقاء لذلك ليس هناك موجب للانتحار |
İntihar etmek üzere olanı birinin günahlarını affedemem. | Open Subtitles | لا يمكنني منح الغفران لشخص يخطط للانتحار. |
Frank'in babam intihar ettiği için geldiğini biliyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن فرانك قد أعود نتيجة للانتحار والده. |
Ve hastanın geçmiş bir intihar belirtisi yok. | Open Subtitles | .بقصة حب فاشلة ولم يشر المريض الي أيّة محاولات سابقة للانتحار |
Önceden intihar girişimleri yoktu, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن هذه محاولتهم الاولى للانتحار,اليس كذلك؟ |
Yani tüm bunlar özenle hazırlanmış bir intihar planı mıydı? | Open Subtitles | إذاً كُل هذا كانَ خِطةً مدروسَة للانتحار |
Evet, ne için olduklarını biliyorum. İşkence durumunda intihar etmek için kullanılıyorlar ve burada da tam olarak bu yüzden kullanılacaklar. | Open Subtitles | انهم للانتحار لتفادى التعذيب هذا ما يجب أن يُستخدموا من أجله |
Belki telefon numarasını elimizde tutar ve lanet bir "İntihar etmek istiyorum" hattına çeviririz. | Open Subtitles | ما عدا أنه ربما نبقي على رقم الهاتف و لكن نحوله إلى خط للانتحار |
Belki telefon numarasını elimizde tutar ve lanet bir "İntihar etmek istiyorum" hattına çeviririz. | Open Subtitles | ما عدا أنه ربما نبقي على رقم الهاتف و لكن نحوله إلى خط للانتحار |
Hükümetler, ülkelerinde intihar haplarına, anti-depresanlara izin veriyor. | Open Subtitles | الحكومة توزع عقاقير للانتحار و مضادات للاكتئاب بكميات معقولة |
Hükümetler, ülkelerinde intihar haplarına anti-depresanlara izin veriyor ama marihuana hala yasa dışı. | Open Subtitles | الحكومة توزع عقاقير للانتحار و مضادات للاكتئاب بكميات معقولة لكن نبات الجانجا لازال ممنوعا |
Cheyenne Brando, dün kendini asmadan önce de... birkaç kez intihara kalkışmış. | Open Subtitles | التقارير تقول ان شايان براندو قد قامت بعدة محاولات للانتحار قبل ان تشنق نقسها بالامس |
Naomi gibi yüksek 4'ler eminim içten içe intihara meyillilerdir. | Open Subtitles | اصحاب التقييم العالي من رقم 4 ميالون للانتحار |
Ne var ki, etkileyici melodisi sadece Macaristan'da, son sekiz haftada 157 kişiyi intihara götürdü. | Open Subtitles | بـ 157 شخصاً للانتحار خلال 8 أسابيع في "المجر" وحدها |
İntihar için Londra'daki en popüler yer ve intihar için en popüler gece. | Open Subtitles | للانتحار ، والليلة الأكثر شعبية للانتحار |