Akşamınızı mahvettiğim için üzgünüm, ama bu patlamaya karşı titanyum bir kapı. | Open Subtitles | أكره إفساد المساء، لكن يبدو بأن هذا الباب من التيتانيوم المضاد للانفجار. |
Şimşeği sen çağırdın şimdi patlamaya hazır ol! | Open Subtitles | انك دعوت نفسك الى أسفل الرعد والآن استعدي للانفجار |
Ayrıca özgeçmişinizden görüyorum ki acayip yakışıklısınız fakat içinizde her an patlamaya hazır bir bomba olduğu da görülüyor. | Open Subtitles | أرى أيضاً من سيرتك المهنية أنك وسيم جداً لكن مع اضطراب داخلي على هيئة نوبة غضب مستعدة للانفجار في أي لحظة |
İnsanların istediği bir şey de bir patlama, karaktere uygulanacak güçlü bir etki ve karakterin buna havada tepki vermesi. | TED | ما أراده الناس من سلوك هو أن يحدث للانفجار ، قوة كبيرة تطبق على الشخص ، و الحصول على ردة فعل الشخص عليها في الجو. |
Yani nükleer bir patlama ve bir tabur askerlerinin hayatı sayılmıyor mu? - Evet. | Open Subtitles | لا أهمّية إذًا للانفجار النووي وإبادة كتيبة عسكرية كاملة؟ |
2: Güney Sable Adası'dan gelen şu serin hava neredeyse patlamak üzere. | Open Subtitles | اثنان , هذا الجزء الواطئ جنوب جزيرة السمّور جاهز للانفجار |
Bir nükleer patlamanın sıfır noktasındakilere olan şeye benziyor. | Open Subtitles | يشبه ما يحدث في نقطة الصفر للانفجار النووي |
Japonya'dan Pasifik'e, ABD topraklarına ulaştıklarında patlayacak şekilde tasarlanan binlerce balonu uçurmak için kış alizelerini kullandılar. | Open Subtitles | استخدموا الرياح التجارية لنشر الالاف من البالونات المحملة بالقنابل ، من اليابان عبر المحيط الهادئ ، مؤقتة للانفجار |
Bu bebek patlamaya hazır. Altında daha fazla var mı yoksa hepsi bu mu? | Open Subtitles | لقد شربت ثماني غالونات من الماء هذا الطفل جاهز للانفجار |
Pekala, artık patlamaya hazırım. | Open Subtitles | حسنٌ، إنّي مستعدّ للانفجار في أيّة لحظة. |
Sanırım fabrikadaki atık kimyasallar patlamaya neden oldu. | Open Subtitles | اعتقد انه كان يوجد نفايات كيماويه قابله للانفجار فى المصنع |
patlamaya hazır baruta açılan bir kapı gibisin. | Open Subtitles | مريم: انت مثل برميل البارود من جاهزا للانفجار. |
Füzeler hedeflerinden 100 metre yukarıda patlamaya ayarlanmış. | Open Subtitles | القذائف النووية مصممة للانفجار فوق هدفها الفعليّ بـ 100 قدم. |
Biliyoruz ki çevrimler çok kısa olamaz çünkü 14 milyar yıI evrende son patlama önce oluşacaktı. | Open Subtitles | توصلنا الآن إلى تفسير للانفجار الكوني ويشار إلى هذا عادة بنقطة مفردة كونية |
patlama alt limitinin %100'ünü aşmış. | Open Subtitles | نحن أكثر من 100٪ من الحد الأدنى للانفجار. |
Bir kez daha her şey Büyük patlama'ya geri dönüyor. | Open Subtitles | مجدداً، يعود الفضل للانفجار العظيم. |
Büyük patlama'nın ilk patlamasından Dünyanın ve ilk canlıların oluşmasına kadar, ardından insanın yükseldiğini ve Buzul Çağı'nın, insanlığın tüm dünyaya yayılacağı köprüleri yarattığını gördük. | Open Subtitles | من الانفجار الأول للانفجار العظيم، لتكوين الأرض ومخلوقاتها الأولى وظهور الإنسان. رأينا العصر الجليدي يصنع جسوراً لنشر الإنسان حول العالم. |
Darbeyle patlamak üzere ayarlandı. | Open Subtitles | إنّها جاهزة للانفجار عند الارتطام |
patlamanın ve yangının asıl nedeni henüz tespit edilemedi. | Open Subtitles | السبب الدقيق للانفجار وحريق لم يتم تحديده حتى الآن |
Hangarda bıraktığınız mekik, destroyer'la ışık hızına geçtiğiniz anda patlayacak şekilde donatılmıştı. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}المكّوك الذي تركته في المهبط تمّ ضبطه للانفجار حالما قفزتَ للانتقال الوميضيّ بالمدمّرة. |
Eğer bölgede ayrılırsan kafan patlar. | Open Subtitles | أنت حرفياً معرض للانفجار حال خروجك من المنطقة المؤمنة |
Burada Fransa büyükelçisi ve onun sevgili ailesi var. Ve kamyon patlayıcı yüklü. | Open Subtitles | لدي السفير هنا و عائلته المحبوبة و الشاحنة مستعدة للانفجار |