Bir düzine insanı etkilemek için ne mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | يا لها من فرصة مدهشة للتأثير على العشرات من الناس |
Bu, davranışı etkilemek için çok basit gözükebilir. | TED | قد يبدو حاليًا أن هذا بسيط جداً للتأثير على التصرفات. |
veya gerekirse istatiksel profillerimize daha uygun hareket edelim diye davranışlarımızı etkilemek için kullanıyor. | TED | أو في حالة الضرورة، للتأثير على سلوكنا المستقبلي، لكي نتصرف بشكل يتوافق أكثر مع بياناتنا الإحصائية الوصفية. |
Kendi telomerlerimi etkileme gücüne sahip olduğunu söylüyor, ve sizinkini etkileme gücüne de. | TED | يعني أن لدينا قدرة للتأثير على التيلوميرات الخاصة بنا ، وتيلوميرات الآخرين . |
Çok akıllısın ve insanları etkileme özelliğin var. | Open Subtitles | أنتِ ذكية للغاية، ولديك القدرة للتأثير على الناس |
Benim fikrimi değiştirmem için seni kullanmak istiyor. | Open Subtitles | أراد أن يستخدمك للتأثير على عقلي |
Hafızayı korumanın etkililiğini ve boyutunu etkilemenin bir kaç yolu vardır. | TED | حسنا، هناك عدة طرق للتأثير على حجم وفعالية الاحتفاظ بالذكريات. |
Dünyanın geleceğini ya da insanlığın geleceğini en çok etkileyebilecek problemler nelerdir diye düşündüm. | TED | فكرت في المشاكل المرشّحة أكثر للتأثير على مستقبل العالم أو مستقبل الإنسانية؟ |
Sonucu etkilemek için söyleyeceklerini nasıl söylediklerinde öznellik var. | TED | هناك قدر من الذاتية في كيفية قول ما سيقولونه للتأثير على النتيجة. |
Bu desteği tüm dünyada milyonlarca yaşamı etkilemek için kullanacağız. | TED | وسنستخدم هذا الدعم للتأثير على حياة الملايين حول العالم. |
Albay, eğer bu Triad'ın sonucunu etkilemek için bir girişimse, oldukça saçma bir girişim. | Open Subtitles | كولونيل , إذا كانت هذه محاولة للتأثير على نتيجة حكم المحكمة فهى محاولة ضعيفة في الحقيقة |
Durumu etkilemek için adam kaçırma veya tehdide baş vuracak kimse var mı? | Open Subtitles | هل سيلجأ أحدهم ..إلى الخطف والابتزاز للتأثير على الوضع؟ |
- Olası bir jüriyi etkilemek için harika bir yol. | Open Subtitles | إنّها طريقة رائعة للتأثير على تجمّع هيئة المُحلفين المُحتملين. |
Kız gelenin ne olduğunu etkilemek için elektronik şeyleri kullanmamalı. | Open Subtitles | انها لا تستطيع استخدام الكهربا للتأثير على النتيجة على اية حال |
İnsanları etkilemek için sahte kasabalar oluşturuyorlar. | Open Subtitles | هنالك مدنٌ مزيَّفه شيّدت للتأثير على الأشخاص. |
Beyinlerimizin kimyasını ve ruh halimizi değiştirmek için uyuşturucu alabiliyoruz. Peki ya argümanlar, reklamlar, büyük fikirler... başkalarının düşüncelerini etkileme girişimleri değil midir? | TED | نتعاطى المخدرات لكي نغير التراكيب الكيميائية لعقولنا أو لنغير مزاجاتنا، وما هي الحجج أو الدعايات أو الأفكار الكبيرة إن لم تكن محاولة للتأثير على عقل الآخر؟ |
Eğer Washington'a gidersen, bir çok insanı etkileme ve bir çok hayatı değiştirme şansın olur. | Open Subtitles | لديك الفرصة للتأثير على العديد من الناس لتغيير حياة العديد من الأشخاص (إذا ذهبت إلى(واشنطن |
Yine de bu düşünceyi tam tersine döndürebiliriz. Düşündüğümüzde , daha şimdiden, iklimimizde çok derin ama olumsuz bir etkimiz var. Bu da demek oluyor ki , ileride alışmamız gereken iklim değişikliğini etkileme fırsatımız var. | TED | لكن, يمكننا أيضاَ قلب هذه الفكرة رأسا على عقب، والتفكير بأنه في صورة وجود هذا التأثير العميق ولكن السلبي على مناخنا، فلدينا الفرصة للتأثير على مدى التغُّير الذي سيطرأ على المناخ في المستقبل والذي يجب علينا التأقلم معه . |
Benim fikrimi değiştirmem için seni kullanmak istiyor. | Open Subtitles | أراد أن يستخدمك للتأثير على عقلي |
"İnsanları etkilemenin sinsi yolu" kulağa pek cazip gelmiyor tabii. | Open Subtitles | هذه طرق ماكرة للتأثير على الناس لا يبدو أمراً جذاباً تماماً |
Onlara okullarda, kariyerlerinin başında, hayatlarını ve başkalarının hayatlarını etkileyebilecek dönemlerinde nasıl cesur olunacağını öğretmeliyiz. Onlara sevilmenin ve kabullenilmenin mükemmel olmakla değil cesur olmakla olacağını göstermeliyiz. | TED | علينا تعليمهن أن يكن شجاعات في المدارس وفي وقت مبكر من حياتهن المهنية، عندما يكون لذلك قدرة أكثر للتأثير على حياتهن وحياة الآخرين، وعلينا أن نظهر لهن أنهن سوف يكن محبوبات ومقبولات لا لكونهن مثاليات ولكن لكونهن شجاعات. |