Albert'in ona kancayı atması için bir veya iki gün, bir gün hazırlık iknacı için bir gün sonra... | Open Subtitles | تحتاج ليوم أو اثنين لتحكم قبضتك عليه و يوم للتحضير للإيقاع به و يوم آخر لإقناعه قبل أن |
Buraya dünyanın istilasına hazırlık yapması için öncü olarak gönderildi. | Open Subtitles | تم إرسالهُ هُنا ككشافٌ للتحضير لغزو الأرضِ. |
Semineri ayın 5'ine erteledik, böylece hazırlanmak için daha çok zamanın olacak, iyi mi? | Open Subtitles | لقد غيرنا تاريخ الندوة إلى 5، حتى يكون لديك المزيد من الوقت للتحضير المواد الخاصة بك. |
Bu arada, iki günlük boşluğunuz olacak... vizeye hazırlanmak için. | Open Subtitles | اثناء ذلك لديكم ياشباب بضعه ايام للتحضير للأمتحان |
Bunun gibi, çok adamla yapılan bir saldırı hazırlamak için yüksek ihtimalle saklanacak büyük bir yer gerekir. | Open Subtitles | للتحضير لهجوم من هذا القبيل مع الكثير من الناس فإنهم يحتاجون لمكان كبير للإختباء |
Umarım çocukların yağmur çamur demeden yaptıkları hazırlığı takdir edersiniz. | Open Subtitles | أرجو أن تقدّروا مدى الصعوبة التي مر بها الأطفال للتحضير في جميع أنواع الطقس |
Evet. Bilgi için büyük bir ödül varmış. hazırlanmam için anca zaman var. | Open Subtitles | قال أن هناك مكافأة لكن من يدلي بمعلومات عنها بالكاد وجدت الوقت للتحضير |
Bayanlar ve baylar acil iniş için hazırlanmamız gerek. | Open Subtitles | السيدات والسادة، نحن بحاجة للتحضير ل احتمال الهبوط الاضطراري. |
Bütün o dünyanın sonuna hazırlık çılgınlığı devam ederken Noel'in yaklaştığını unutmak kolaydı. | Open Subtitles | مع كل هذا الجنون للتحضير لنهاية العالم، كان من السهل نسيان بأن |
Müsaadenle yarınki sunumum için hazırlık yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | عفواً، إنّني بحاجة للتحضير لمحاضرتي غداً. |
Onun dışında, hazırlık yapacak vaktimiz de yok. | Open Subtitles | بغض النظر عن هذا، لم نحصل على الوقت الكافي للتحضير. |
hazırlık için kuru malzeme dükkanındaki her şeyi aldığını duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك قمت بشراء كلّ شئ موجود في محلّ الأدوات الجافة للتحضير |
Ama yarın tez sunumum var ve hazırlanmak için çok az zamanım kaldı. | Open Subtitles | سأقوم بتقديم أطروحتي غداً و بالكاد تسنى لي الوقت للتحضير لها |
"Cehennemin Bodrumu" filmine hazırlanmak için evinin bodrumunda bir hafta yaşadığın doğru mu? | Open Subtitles | أصحيح أنّك قضيتِ أسبوعاً في منزل الفضاء الزاحف للتحضير لفيلم "هيلز كراول سبايس"؟ |
Bu hafta buna hazırlanmak için biraz zaman ayırmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تخصيص بعض الوقت للتحضير في عطلة الأسبوع. |
Eğer hazırlanmak için zaman ayırmadıysan başın belaya girer. | Open Subtitles | لو لم تأخذي وقتك للتحضير لكنت تتعاطى الأعشاب |
Bombaları atanlara ortamı hazırlamak için burada. | Open Subtitles | هو هنا، للتحضير الأمور للرجال الذين سيلقون بالقنبلة |
Burayı konuğumuza hazırlamak için pek vaktimiz yoktu. | Open Subtitles | سامحنا على هذه الحال لدينا وقت قصير جدًا للتحضير لضيفتنا |
Bir gösteri hazırlamak için yeterince vaktimiz yoktu.. | Open Subtitles | لم يكن لدينا الوقت للتحضير لهذا الحفل |
Emin değiliz, ama fidye telefonu için gereken tüm hazırlığı yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا متأكدين, ولكن نحن نقوم بكل ماهو ضروري للتحضير من اجل مكالمه الفديه |
Ondan önce davet için benim hazırlanmam lazım. | Open Subtitles | قبل ذلك، أنا بحاجة للتحضير للحدث |
"Youmud din" için hazırlanmamız gereken yer tam olarak burası. | Open Subtitles | هو ما نحتاجه بالضبط للتحضير لـ"يوم الدين" |