Oyuncaklarını buraya koyabilirsin ya da annen belki depo olarak kullanabilir. | Open Subtitles | يمكنكوضععرائسكهنا ، أو ، كما تعلمين ، يمكن لأمك إستخدامها للتخزين |
Pekâlâ, ben bir mühendisim aletlerimi, yedek parçaları, bu tür şeyleri saklamak için bir apartman dairesini depo olarak kullanırım. | Open Subtitles | حسنا ، حسنا ، أنا مهندسة لذا أنا أستخدم شقة للتخزين أدوات ، أجزاء فائضة ، هذا النوع من الأشياء |
Orası sadece kiler, efendim. depo yeri. | Open Subtitles | إنه قبو للخمور فحسب يا سيدي وحدة للتخزين .. |
Bu nedenle dijital depolama anlayışımız ile DNA anlayışımız beraber gelişti. | TED | لذا في الحقيقة نجد أن فهمنا للتخزين الرقمي وللحمض النووي قد تطورا بشكل مشترك. |
Belki. Dışarıda, hasarlı modülün yanında birkaç depolama tankı var. | Open Subtitles | هنالك صهاريج للتخزين بجانب الوحدات الغارقة |
Güneyde bir depo var. İçinde yaklaşık 20 kişi saklanıyor. | Open Subtitles | يوجد غرفة للتخزين الى الجنوب بها حوالى 20شخص محبوسين |
Bu doğru. depo olarak kullandıklarını sanıyordum. | Open Subtitles | هذا صحيح بقدر ما أعرف، فهم يستخدمونه للتخزين |
- Evet, bu da bize nihayet ihtiyacımız olan depo alanını verecek. | Open Subtitles | نعم، أخيراً ستمنحنا الفراغ اللازم للتخزين الذي نحتاج إليه |
Kişisel depo kiralasak bilirsin, şu küçük turuncu garajlardan. | Open Subtitles | ماذا لو استأجرنا مكان للتخزين الشخصي؟ كمخازن البرتقال الصغيرة، ونعمل بعيد عن هنا؟ |
Arkada bir depo var, eşyalarını oraya koyabilirsin. | Open Subtitles | ثمّة غرفة للتخزين بالخلف، بوسعك وضع أغراضك بها |
Koridorun sonunda depo olarak kullandığın boş bir oda olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ولاحظت أن لك مكتب فارغ جنوب المنطقة تستعمله للتخزين |
Mindy'nin ofisini depo olarak kullandığımızı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما كان مكتب ميندي يستخدم للتخزين ؟ |
Burası eskiden hapishaneydi, şimdi depo olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | نقلوا كل شيء إلى هنا عندما خرجوا عن خدمة السجن .. نحن نستخدمها الآن فقط للتخزين |
- Harika. Ayrıca işkence odası falan yok. Tavan arası depo olarak kullanılmış. | Open Subtitles | وليس هناك غرفة تعذيب العلية كانت تستخدم للتخزين |
Wraith ışınlama teknolojisini uzun dönem depolama için mi kullandınız? Bu çılgınlık. | Open Subtitles | لقد إستخدمتم تكنولوجيا الريث للتخزين طويل الأجل؟ |
Yanlış dosyalara bakıyorsun. Evergreen depolama olacak. | Open Subtitles | إنك تبحث في الملفات الخطأ إنه ايفيرغرين للتخزين |
Bir nakliye konteynırı. Yabancı ülkede olan bir gardiyan için depolama protokolü. | Open Subtitles | بروتكول الحراس، ينص أن يكون هنالك مكان خارجي، لإنشاء مساحة للتخزين |
Oradaki toprak çok yoğunmuş, bu da depolama işemini güvenli hale getiriyormuş. | Open Subtitles | الطين في ارضهم كثيف جدا مما يجعله أمن للتخزين |
Bu kanepenin altında biraz daha depolama yeri var. | Open Subtitles | تحت الأريكة هنا، ثمة المزيد من المساحة للتخزين |
İşte, yeni doğmuş Dünya'nın hammaddesinin o zamandan beri soğuk depoda, hiç değişmeden kalanı burada. | Open Subtitles | هذه هي مادة الأرض حديثة الولادة تسير على غير هدى في مكان للتخزين البارد منذ ذلك الوقت |
Alt kattaki depoya getirin. | Open Subtitles | احضره الى الطابق السفلي إلى القبو للتخزين |