Bilmiyorum, onu kontrol etmek için geldim ama o ortada yoktu. | Open Subtitles | أنا لا أعرف. ذهبت للتدقيق عليه وهو فقط ما كان هناك. |
Doğrunun ne olduğunu bulmak için anlatılanların elenmesini siz yapacaksınız. | Open Subtitles | يعود الأمر لكم للتدقيق في الحقائق حتى تقرّروا بالذي تعتقدونه أنه الحقيقة |
Ne yani bunu eğlendirici mi buluyorsunuz? Bizi çalışanların ve güvenliğini denetlememiz için işe aldın. | Open Subtitles | أستأجرتنا للتدقيق بموظفينكَ، و رجال الأمن خاصتكَ. |
Pişip pişmediğini anlamak için yemek çubuklarını kullan ve ye. | Open Subtitles | إستعمل عيدان طعامك للتدقيق إذا كان مطبوخ وتناول ذلك |
Beş yıl önce bir şirketi incelemen için yardım istemiştim. | Open Subtitles | قبل خمسة سنوات،طلبت مساعدتك للتدقيق حسابات شركة أخرى |
Metro Polisi birini ama dur, iki dedektifini aynı gün dışarı mı gönderiyor, ortağımın eşini aldatmasını kontrol için? | Open Subtitles | , شرطة المدينة ترسل ليس واحدا بل أثنين , محققين نفس اليوم للتدقيق على الخيانة ؟ |
Cinayet için müfettiş desteği istiyoruz geniş bir soruşturma için ne kadar verebilirseniz. | Open Subtitles | .. سنحتاج لمحقق مساعد في 419 كل ما يمكنك توفيره للتدقيق والمسح |
Hepinizin herhangi bir önemli bilgi için mesaj kayıtlarını didik didik etmeniz gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة لكم جميعا للتدقيق من خلال سجلات الرسالة |
Kardeşim benim için çok önemlidir, onu alay ve dedikodu konusu yapmanıza asla izin vermem. | Open Subtitles | أخي وأبوس]؛ المهم جدا بالنسبة لي. أنا لن يكون له تعرض للتدقيق والسخرية. |
Hayır,herşey yolunda uğradığınız için sağolun.Bay bay. | Open Subtitles | كل شيء على مايرام. شكرا للتدقيق باي. |
Bunlar daha geniş bir araştırma için daha fazla neden demektir. | Open Subtitles | كل هذا وأكثر أسباب للتدقيق المكثف |
Cinayetlerin gidişatını kontrol etmek için birkaç kez Auschwitz'i ziyaret etmiş olan SS Yarbayı Adolf Eichmann gibi. | Open Subtitles | "مثل المقدّم إس إس "أدولف آيشمان الذي زار "آوشفيتس" عدّة مرات للتدقيق على تقدّم جرائم القتل |
Kontrol için özel operasyon ekibi göndereceğim. | Open Subtitles | -و سأرسل فرقة خاصة للتدقيق بهذا -لا، لا ، لا. |
Araştırmak için çok fazla veri var. | Open Subtitles | ثمّة كثيرٌ من المعلومات للتدقيق فيها. |
Casusu ortaya çıkarmak için tüm NSS çalışanlarının oturum açma bilgilerine erişme hakkı olması gerekiyor. | Open Subtitles | لكي يحصل على الخلد احتاج التفويض للتدقيق في كامل مداخل NSS اتصال موظفي الـ |
Bu, hesap denetimi yapılması için resmi başvuru. | Open Subtitles | هذه ورقة رسمية بطلبي للتدقيق بكتبك |
- ... denetim için hazırlan. | Open Subtitles | ... إنشاء الوقت للتدقيق الخاص بك. |
Doğrulamak için isimlerini alabilir miyim? | Open Subtitles | هلا تعطني أسماءً للتدقيق ؟ |
Ben Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan Andrea Johnson ve burada, bugünkü ziyareti gözlemlemek için bulunmaktayım. | Open Subtitles | أنا (أندريا جونسون) من قسم خدمات الأسرة و الطفل و قد أتيت للتدقيق على الزيارة المنزلية لهذا اليوم |
Araştırmak için çok fazla veri var. | Open Subtitles | -ثمّة الكثير من المعلومات للتدقيق فيها |