Bu, olayı bir araştırma haline getirmek için yeterli görünmüyor. | Open Subtitles | الأدلّة ليست مادية ملموسة بالشكل الكافي للتصريح بالتحقيق |
Burski ailesinden otopsi için izin istedin mi? | Open Subtitles | هل سألت عائلة بورشيسكي للتصريح لك بالتشريح ؟ |
Kurbanlarımızın barına çok yakın oldukları için Ricky'nin başvurusu kabul edilmemiş. | Open Subtitles | لقد تقدم للتصريح لكن حانة الضحية أغلقت ولم يصدروا واحد |
Dedektif, ekibinize ilk profili vermeye hazır olduğumuzu söyler misiniz? | Open Subtitles | ايها المحقق هلا اخبرت فريقك اننا جاهزون للتصريح بوصف مبدئي |
- İfade vermeye yanaşan var mı? | Open Subtitles | هل اي منهم مستعد للتصريح بهذا؟ |
Yalnızca kendi otoriteni ve gücünü kabul ettirmek için. | Open Subtitles | -و لو للتصريح عن ما لديك من سلطتك و قوتك |
Konseyin Zeus topunu onaylaması için bu rüyalar yeter. | Open Subtitles | أحلام دكتورة "روس" هي كل ما يلزم المجلس للتصريح بإطلاق المدفع "زيوس" |
Japonya dahil tüm dünyada bu Katil Hastalık yayılmaya devam ettiği için, kilit altında tutulmanın bir anlamı olup olmadığıyla ilgili onlarca insan güçlü bir protesto eylemine başladı. | Open Subtitles | غرب مدينة توكونوسو مازال مغلق على الرغم من أن الوباء ينتشر في أرجاء العالم, إندلعت العديد من الإحتجاجات للتصريح بسبب هذا الوباء |
Charming Heights'ın inşaatı için izin almaya çalışıyor. | Open Subtitles | "للتصريح ببدء عملية البناء لـِ"مرتفعات تشارمنق |
İzin belgesi için merkeze başvurman gerekiyor. | Open Subtitles | ستحتاج الى تقديم طلب لمقاطعة HQ للتصريح لك |
Yerel yetkililerden ve FBI'dan gelecek açıklama için bekleyin... | Open Subtitles | "وابقوا معنا للتصريح القادم من السلطات المحلية والمباحث الفدرالية" |
William Harris, bir yarı melezle evlenmek amacıyla-- izin almak için başvuru yapıyor ve Mary Wilson da Moore River'daki çocuğunu ziyaret edebilmek için izin başvurusu yapıyor. | Open Subtitles | هناك تقـارير شــرطة وليام هاريس" قـدّم طلباً للتصريح" له بالزواج، وهي مُختلطــة أيضــاً و "ماري ويلسـون" تطلب الإذن "لزيارة طفلها في نهـر "مور |
...ama gerçeği söylemek için tek bir sebep vardır. | Open Subtitles | وسبب واحد للتصريح بالحقيقة |
Bayan Page'in ifadesi için imza almaya gelmiştim. | Open Subtitles | جئت هنا كي أحصل على توقيع الآنسة (بايج) للتصريح |
Profili vermeye hazırız. | Open Subtitles | نحن جاهزين للتصريح بالوصف |
Birch hakkında demeç vermeye hazırlar. | Open Subtitles | إنه مستعد للتصريح ليورط (بيرتش) |