Enkaz çalışmasında fazladan yardım istedi, ben de ikinizi gönüllü yaptım. | Open Subtitles | هي تحتاج مساعدة إضافية لجمع الركام، لذا رشحتكما أنتما الإثنان للتطوع. |
15 yaşımdayken acil müdahale kursuna gittim, sonrasında gönüllü olarak bir ambulansta çalışmaya başladım. | TED | عندما كان عمري 15، أخذت دورة إسعافات أولية وذهبت للتطوع في سيارة إسعاف. |
Ve bu dünya nüfusunun gönüllü olarak büyük, hatta bazen de küresel projelere katkıda bulunmasını temsil ediyor. | TED | وهو يعبر عن قدرة سكان العالم للتطوع والمساهمة والمشاركة في مشروعات كبيرة وأحيانا عالمية. |
Basitçe, erkekler seks için her zaman gönüllü olmaya gönüllüdür. | Open Subtitles | الفتيان ببساطة دائما مستعدون للتطوع في الجنس. |
Bu Gönüllülük için yeni bir iş ekonomisi, Uber veya Lyft gönüllülüğü gibi. Ayrıca ilgili bir alanda yüksek lisans derecesine sahip | TED | إنه اقتصاد جديد للتطوع مثل أوبر وليفت للتطوع. |
Biz gönüllüyüz. | Open Subtitles | نحن هنا للتطوع. |
Staja gönüllü olmak iyi bir seçimdi. | Open Subtitles | هو الإختيار الصائب للتطوع للتدريب الداخلي. |
Evsiz sığınağına gönüllü olarak gittim. | Open Subtitles | ذهبت للتطوع في ملجأ للنساء الذين ليس لديهم مأوى. |
Düşündüm ki, evde olduğuna göre belki sonunda onunla biraz zaman geçirebilirdin ama sonra sen bir bebek bakıcılığı görevi için bizi gönüllü yaptın. | Open Subtitles | ظننتكِ ستقدرين أخيرًا على تمضية بعض الوقت معه بما أنكِ في البيت وإذا بكِ تقدميننا للتطوع في مهمة حضانة |
Sadece gönüllü olacak kadınlarla konuşabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | وقال أنني أستطيع أن أتكلم فقط مع النساء الذين سيكونون على إستعداد للتطوع |
Ben Dr. Masters'ın yardımcısıyım. Öyle olmasa, gönüllü olmamak için bir çekincem olmazdı. | Open Subtitles | أنا مساعدة الدكتور ماسترز خلاف ذلك ليس لديهم مشكلة للتطوع |
Sana o ayrıca bkz için kaydoldum değil şeritte gönüllü. | Open Subtitles | لاحظت انك لم تسجل في للتطوع في مشروع الحاره |
En az üç kez aynı suçu işlemiş suçluları bünyesine alıp onlara gönüllü olmaları için bir fırsat sunmaktı amaç. | Open Subtitles | الذي صٌمم بالأساس لأتخاذ ضربة لمخالفة الجريمة و نقدم لهم فرصة للتطوع |
Fırtına karaya ulaştığında, insanlardan onun yerine Kızılhaç'a bağış yapmalarını isteyeceğim, ben de gönüllü olarak doğuya gideceğim. | Open Subtitles | عندما تصل العاصفة سأطلب من الناس التبرع للصليب الأحمر بدل ذلك وسأتجه شرقاً للتطوع |
Bana kitap okumak için gönüllü olan ilk manyak. | Open Subtitles | الطفل الوحيد المجنون بما فيه الكفاية للتطوع للقراءة لي |
Pearl Harbour bombalandığında genç Japon-Amerikalıların diğer gençler gibi ülkemiz için gönüllü olarak savaşmak için orduya koştuğunu anlattı. | TED | حين تم قصف ميناء بيرل هاربر، الشباب الياباني الأمريكي، مثل كل الشباب الأمريكي، هرعوا إلى مراكز التطوع في الجيش للتطوع للقتال في سبيل بلدنا. |
Birkaç yıl önce, birden bire sosyal değişim için gönüllü olmak isteyen... ...binlerce genç insanı ortaya çıkaran... ...Rang De Basanti adında bir filmimiz vardı. | TED | ومن عدة سنوات كان لدينا فلم يسمى " انتقام بسانتني " والذي أثر في الالاف من الشباب مما دفع العديد منهم للتطوع في العمل الاجتماعي |
Teşekkürler, gönüllü olmanız kayıtlara geçecek. | Open Subtitles | سيد "بينيل" عرضك للتطوع سوف يدون فى سجلك |
- gönüllü olduğun için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا للتطوع أجل , فالحقيقة لم أقم بذلك |
gönüllü teslim olarak ya da tutuklama emriyle... | Open Subtitles | مرافقةً للتطوع , او كأمر للقبض |
Gönüllülük yapacağım bir yer arıyordum böylece tüm yazımı bu evde hiçbir şey yapmadan geçirmek zorunda kalmam. | Open Subtitles | أنا أبحث عن مكان للتطوع حتى لا أقضي كل الصيف في بيت الدمار هذا |
Biz gönüllüyüz. | Open Subtitles | نحن هنا للتطوع. |