"للتفسير" - Traduction Arabe en Turc

• yoruma
• Açıklama
• Açıklamaya
• Açıklayacak
• Açıklamana
• açıklaması
• Açıklamak
• açıklanamayan
• Tarif

Ben de İncil'i herkes kadar bilirim ama davranış analizinde din kadar yoruma açık bir şey olmadığını da bilirim.
اسمع,انا اعرف الانجيل بقدر اي أحد لكنني اعرف ايضا انه لا يوجد شيء اكثر انفتاحا للتفسير السلوكي من الدين

Ben de İncil'i herkes kadar bilirim ama davranış analizinde din kadar yoruma açık bir şey olmadığını da bilirim.
لكنني اعرف ايضا انه لا يوجد شيء اكثر انفتاحا للتفسير السلوكي من الدين ماذا تعني؟

Açıklama yapmaya zaman kalmadı ve şansımı denemek istedim.
وكان قد فات الوقت للتفسير, فكان لابد ان انتهز الفرصة

Özür dilerim. Onbaşı Hartmann'ın Açıklamaya vakti yoktu.
اٍننى آسفة ، العريف هارتمان لم يكن لديه وقت للتفسير

Şu an Açıklayacak vaktim yok, seninle saat 17:00'da ahırın orada buluşuruz.
انظر ليس لدي متسع من الوقت للتفسير الان ساقابلك بالاسطبل في الخامسه

Açıklamana gerek yok. Sadece emin olmak istedim.
لا حاجة للتفسير, أردت أن أتأكد وحسب

İnsanın aniden alev alması nadir rastlanan ve bilimsel açıklaması olmayan bir olaydır.
فإحتراق أيّ بشري نادر الحدوث وعلميا ً غير قابل للتفسير

Açıklamak zorunda olduğumu sanmıyorum.
لصور طبقية إضافية؟ لا اعتقد أنني مضطر للتفسير

Bu davanın açıklanamayan bir tarafı yok.
حسنا ، يبدو أنه لا يوجد شئ غير قابل للتفسير فى هذه القضية

Tarif edilemez, Pandora.
إنه أمرٌ غير قابلٍ للتفسير يا (باندورا).

ABD anayasası söz konusu olunca, yoruma gerek olmadığına inanırım.
أعتقد أنّه ليس هناك مجال للتفسير عندما يتعلق الأمر بالدستور الأمريكي

Hukuk yoruma açıktır.
القانون له الكثير من الأفق للتفسير... لكن البعض يأخذ الأقليه لعدم الثقه بالذات.

Bu yoruma açık... ... çünküsucubanaatacaktır.
هذا قابل للتفسير لأنه سيقول أنه ذنبي

Daha önce de belirtildiği gibi Yüksek Konsey daha detaylı bir Açıklama için sizinle görüşmek istiyor, ama pek fazla zamanımız yok.
كما ذكر في اتصالنا، يأمل المجلس العالي ملاقاتكم للتفسير بصورة أوضح، لكن الوقت ينفد

Neye ihtiyacınız varsa sizindir. Açıklama yapmanıza gerek yok.
أيّ شيءٍ تحتاجه، يُمكنك الحصول عليه، بدون الحاجة للتفسير.

Açıklamaya gerek yok. Seni suçlamayacağım, tepki göstermeyeceğim.
لا حاجة للتفسير , لا أتهامات مضاد , لا تردد

Onun Açıklamaya ihtiyacı yok. Açıklamayı kendi kafasında yaptı.
انه لايحتاج للتفسير, لقد عقد عزمه

Ayakkabını çıkar. Açıklayacak vakit yok. Hemen ayakkabını çıkar.
أخلع حذائك ليس لدى وقت للتفسير أخلعه الأن

Açıklayacak vaktim yok. Paramı alıp kaybolacağım.
ليس لدي وقت للتفسير سآخذ أغراضي وأرحل

Açıklamana gerek yok.
لا داعي للتفسير

Bunu söylediğime inanamıyorum ama bence ona açıklaması için bir şans tanımalısın.
انا لا اصدق انني على وشك قول هذا لكن اعتقد ان عليك ان تعطيها فرصتها للتفسير

Sormam gerekiyor, Profesör, tekrar Açıklamak için ve daha açık olması için, suçlamalarda bahsettiğiniz, iş profesyonellikten.
,يجب أن أسألك, أيتها البروفيسور ,للتفسير مجددًا بشكل موسّع, إن أردتِ ,التصرف الزعوم الذي ذكرته

Enstitü'nün dışında sanırım toplamda altı veya yedi kadar açıklanamayan vaka yaşandı.
أعتقد في المحصلة النهائية ستة أو سبع حوادث حصلت غير قابلة للتفسير كلها حدثت خارج المعهد

Evet. Tarif edilemez.
نعم, غير قابلٍ للتفسير.