Kilit bölgelerde kın kanatlıları kovacak önlemler alındığını geçen Yürüyüşe gittiğimde gördüm. | TED | وهم يضعون أيضاً طارد الخنفساء في مناطق مهمة كما رأيت مؤخراً حين ذهبت هناك للتمشي. |
Ormanın içinde Yürüyüşe çıktığınızda ağaçların sıralar halinde dizildiği tek yerdir. | TED | إنه المكان الوحيد الذي تذهب إليه للتمشي في الغابات وكل الأشجار تصطف في صفوف. |
Yürüyüşe çıkalım sonra geri döneriz diye düşündük, ama konuşmaya daldık. | Open Subtitles | إعتقدنا بأننا من الأفضل الذهاب للتمشي وعدت، لكننا بدأنا التحدث |
Burası hapsolmuş gibi hissettiriyor. Gel biraz yürüyelim. | Open Subtitles | تبدو انها ضيقة هنا هيا نخرج للتمشي |
Biraz yürüyeceğim, hayır, gelme. | Open Subtitles | ربما سأذهب للتمشي لا .. لا تاتي |
yemeklerini yemeleri için onlara izin ver.biz de biraz yürüyüş yapalım | Open Subtitles | نتركهم يتناولون غذائهم. ونذهب نحن للتمشي في مكان ما |
Dışarı çıkma iznin var. Yürüyüşe çıksanıza. | Open Subtitles | يوجد حديقة للتنزه بالاسفل لِمَ لا تذهبي للتمشي هناك؟ |
Benim elimden bu kadar gelir. Ben Yürüyüşe çıkıyorum. | Open Subtitles | عملت كل ما في وسعي أن أعمله هنا سأذهب للتمشي لأن ذلك |
Yemeğini bitirdikten sonra, Yürüyüşe çıkalım mı? | Open Subtitles | عندما تنهي وجبتك هل تود الخروج للتمشي او اي شيء اخر ؟ |
Daphne, Eddie'yi Yürüyüşe çıkarmayı unutmasın. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ التَأْكيد دافن خَرجتْ مع إدي للتمشي. |
Belki Yürüyüşe çıkmıştır belki de çevrede bir tur atacaktır. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا ذَهبتْ للتمشي أَو أنها تطير قليلا حول الحيِّ. |
Zavallı babam, neden hiç olmazsa seni sinemaya ya da Yürüyüşe götürmüyor ki? | Open Subtitles | أبي المسكين .. يمكنه أن يذهب معكِ إلى السينما أو المسرح. أو أن تذهبا للتمشي معاً. |
Buradan birazcık çıkman gerek. Bir Yürüyüşe çık, bunu hakediyorsun. | Open Subtitles | يجب أن تخرج من هنا إذهب للتمشي, تحتاج لذلك |
Çünkü ben Yürüyüşe çıkacağımızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأني إعتقدتُ بأنّنا كُنّا سنَذْهبُ للتمشي |
Ses kesildi. Hadi biraz yürüyelim. | Open Subtitles | لقد توقّف القصف دعينا نذهب للتمشي |
Ses kesildi. Hadi biraz yürüyelim. | Open Subtitles | لقد توقّف القصف دعينا نذهب للتمشي |
Kaldır hemen o koca kıçını da biraz yürüyelim! | Open Subtitles | انهض من على مؤخرتك السمينة وتعال للتمشي! |
Gerçekten iyiyim. Biraz yürüyeceğim. | Open Subtitles | حقيقة انا بخير سأذهب للتمشي خارجا |
Ben biraz yürüyeceğim sanırım. | Open Subtitles | .حسنا، أعتقد أن علي الذهاب للتمشي |
Biraz yürüyeceğim. Birazdan dönerim. | Open Subtitles | سأذهب للتمشي و أعود بعد قليل. |
Dışarısı harika. Sanırım biraz yürüyüş yapacağız. | Open Subtitles | الجو رائع في الخارج أعتقد أنني سآخذها للتمشي قليلاً |
yürüyüş alanları. | Open Subtitles | -هنالك ممرات للتمشي عليها -أجل |