Sık tekrarlanan, büyük çaplı görevlerde makineler ile rekabet etme şansımız hiç yok. | TED | ليس لدينا أي فرصة للتنافس مع الآلات في المهام المتكررة، ذات الحجم الكبير |
Bu önemli, çünkü erkekler spermlerini rekabet için kullanırlar. | TED | وهذا مهم، لأن الذكور تستخدم سائلها المنوي للتنافس فيما بينها. |
Tahmin ettiğiniz gibi erkekler birbirleriyle rekabet için tüylerini sergilemiyor. | Open Subtitles | كما قد تتوقع بيد أن الذكور لا تستخدم بزات خاصة للتنافس مع بعضهم البعض. |
Diğer korolarla yarışacak kadar iyi değiliz. | Open Subtitles | أواثقة من أننا بارعون كفاية للتنافس مع فرق الكورس الأخرى؟ |
Sonra gelinliğimi dikmek için tasarımcılar yarışacak. | Open Subtitles | و عندها سيقدّم كل المصممين عروضهم للتنافس على تصميم ثوب الزفاف. |
Adadaki sınırlı yemek ve alan sıklıkla yoğun rekabete yol açar. | Open Subtitles | محدودية الغذاء والمكان على الجزر الصغيرة كثيرا ما تؤدى للتنافس الشديد. |
Ayrıca telefon şirketiyle rekabet edebilmek için televizyon olmalı. | Open Subtitles | و يجب أن يكون هنالك تلفاز للتنافس مع شركة الهاتف |
Benim ya da benim gibi diğer güçlü erkeklerin ilgisi çekebilmek için diğer kadınlarla rekabet etmek senin genlerinde var. | Open Subtitles | أنتِ مهيأة جينياً, للتنافس مع النساء الأخريات, لإثارة انتباه الرجال الأقوياء ذوي المكنة مثلي, |
Ya da onun uyuşturucusuyla rekabet etmek istemediler. | Open Subtitles | أو أنهم لم يريدوا أن يضطروا للتنافس مع حشيشه في المستقبل. |
İnsanları daha dirençli, daha özgüvenli yapmaya çalıştım ve daha fazla yetenekleri olması için uğraştım ki piyasada rekabet edebilsinler hiç tanışmadıkları diğer insanları suçlamasınlar. | TED | أحاول أن أجعل الناس أكثر مرونة، أكثر ثقة بالنفس، أكثر قدرة على امتلاك المهارات للتنافس في سوق العمل حتى لا يكون لديهم مجال لإلقاء اللوم على الآخر، الآخرون الذين لم يقابلونهم أبدًا. |
rekabet için çaba göstermelisin. Bu eğitim için. | Open Subtitles | يجب عليك ان تصعدي للتنافس انه شيء تربوي |
Ve şimdi sizlere, Mr. Olympia ünvanı için rekabet eden 19 yarışmayıcı takdim edeceğim. | Open Subtitles | الآن أقدم لكم الـ 19 منافس هُنا للتنافس على لقب "السيد "أوليمبيا |
Bu deli rekabet duygumu tatlı bulmana bayılıyorum. | Open Subtitles | يعجبني أنك تجد حبي للتنافس شيئا جيد |
Ebeveynlerimin ilgisi için rekabet etmeme gerek yoktu. | Open Subtitles | لم أضطر للتنافس على اهتمام والداي |
Tony ile yarışma ya da rekabet yok Anladınmı ? | Open Subtitles | مع ( توني ) ، ليس هناك مجازفه للتنافس ، هل تفهم ؟ |
Ve burada bizimle yarışacak bir herif de görmüyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أرى أي الرجال هنا للتنافس مع الولايات المتحدة. |
Bazı ailelerin ne kadar rekabete meraklı olabileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين كيف يميل بعض الآباء للتنافس |
Seni diğer Annie ile rekabete zorladım. | Open Subtitles | أنا من دفعك للتنافس مع آني الأخرى |