"للتنزه" - Traduction Arabe en Turc

    • yürüyüşe
        
    • gezmeye
        
    • piknik
        
    • gezmek
        
    • yürüyüş
        
    • gezintiye
        
    • parka
        
    • dışarı
        
    • yürüyelim
        
    • dolaşmaya
        
    • yürüyeceğim
        
    Bu patika hiç kullanılmazdı. Köpeklerini yürüyüşe çıkaran insanlar tarafından bile. Open Subtitles هذا الموقع لا يأتيّ أحدٌ إليهِ كثيرًا,حتّى الذي يخرجون كلابهم للتنزه.
    Sahibi tasmayı eline aldığında Maggie neredeyse kendinden emin bir şekilde yürüyüşe çıkacaklarını biliyor. TED إذا التقط صاحبها الرسن، تعرف ماجي بدرجة كبيرة من التأكد أنه حان وقت الذهاب للتنزه.
    Çünkü sahibi tasmayı her aldığında yürüyüşe çıktılar. TED حسنًا، كلما يلتقط صاحبها الرسن، يذهبان للتنزه.
    Gondollarla gezip tozmaya sucuk yiyip Piramitler'i gezmeye elveda deyin. Open Subtitles لن تتمكنا من تأمين تكاليف الرحلة إلى إسبانيا التي كنتما تخططان لها فلتقولا وداعاً للتنزه بواسطة القوارب
    Planların olduğunu biliyorum, ve keşke şu piknik işini yapabilseydik, ama yapamam. Open Subtitles أعرف أنك خططـت لهذا اليــوم وأتمنـى أن أذهب للتنزه معك لكننـي لا أستطيــع
    Hava o kadar güzeldi ki, erken kalkıp bahçede yürüyüşe çıktım. Open Subtitles لقد كان اليوم جميل,أستيقظت مبكرا ,وخرجت للتنزه في الحديقه
    Bir yürüyüşe ya da arabayla geziye çıkarız diye düşünüyordum. Open Subtitles أعتقد بانه يمكننا الذهاب للتنزه مرة اخرى
    Üzerimi değiştim, istersen yürüyüşe çıkabiliriz. Open Subtitles لقدغيرتملابسي، يمكننا أن نذهب للتنزه لو ترغبين
    Baba sorarsa, yürüyüşe çıkıp, kaybolduk diyeceğiz. Open Subtitles إذا سألك والدك قولي له اننا ذهبنا للتنزه وضعنا
    Sonra annem biraz uzanmak için otele gitti, ben de başkentimizi gezmek için yürüyüşe çıktım. Open Subtitles بعد ذلك ذهبت أمي إلى الفندق وخرجت أنا للتنزه ورؤية عاصمتنا
    Sonra annem biraz uzanmak için otele gitti, ben de başkentimizi gezmek için yürüyüşe çıktım. Open Subtitles بعد ذلك ذهبت أمى إلى الفندق وخرجت أنا للتنزه ورؤية عاصمتنا
    Haftada birkaç gün onu yürüyüşe çıkarıp ilgilenecek biri gerekli. Open Subtitles نحن بحاجة الى شخص لاصطحابها للتنزه والاعتناء بها بضع مرات في الأسبوع.
    dışarı çıkma iznin var. yürüyüşe çıksanıza. Open Subtitles يوجد حديقة للتنزه بالاسفل لِمَ لا تذهبي للتمشي هناك؟
    Dewey, sen ne arıyorsun burada? Sen babanla yürüyüşe çıkmayacakmıydın? Open Subtitles ماالذي تفعله هنا اعتقدت أنك ذهبت للتنزه مع والدك
    Bir dahaki sefere yürüyüşe gittiğimizde, yanında battaniye getirdiğine emin ol. Open Subtitles المرة القادمة التي نذهب فيها للتنزه تأكد من إحضار دثــار
    - Çok sıkıldım ve yürüyüşe çıktım. Open Subtitles نعم لقد مللت من المكان لهذا خرجت قليلاً للتنزه
    Maurice beni gezmeye götürüyor. Open Subtitles موريس سيأخذني معه للتنزه بعد الظهر
    Eğer bir piknik masası alacaksan ateş çukuru alman gerekir. Open Subtitles إن إشتريت طاولة للتنزه إذاً عليكِ أن تحصلي على موقد للنار
    Hayır bir çift şort ve yürüyüş ayakkabısı yeter! Open Subtitles لا, فقط زوج من الشورتات العسكريه و حذاء طول للتنزه
    Bay Carlile, ben bahçede gezintiye çıkmadan önce kağıtları hazırlayıp buraya koymaya gönüllü oldunuz? Open Subtitles سيد "كارليل" قبل ذهابي للتنزه في الحديقة قمت بالتطوع لتحضير الأوراق هنا ؟
    Oda arkadaşım kaykay yapmaya çıktı, birkaç saatliğine parka gideceğini söylemişti. Open Subtitles شريكي في الغرفة ، أخذ مزلاجته خارجا و قال أنّه ذاهب للتنزه لساعتان
    Ama arabayla gezinti için dışarı çıkıyor olmalı. Alışveriş için. Ya da müzeye. Open Subtitles لكن لابد و أنها تخرج للتنزه أو التسوق أو زيارة متحف؟
    yürüyelim. Open Subtitles من الأفضل أن نذهب للتنزه.
    İyi günler şerif. dolaşmaya mı çıktın? Open Subtitles مساء الخير يا مدير الشرطة هل ذهبت للتنزه ؟
    Ben biraz yürüyeceğim. Open Subtitles - لا ساخرج للتنزه -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus