Ben kültür için varım seni salak, daha dikkatli olamaz mısın? | Open Subtitles | فأنا نصير للثقافة. تباً لك, أليس بالإمكان أن تكون أكثر حذراً؟ |
İkili ip atlama, siyahi kadınlar için hâlâ çok güçlü bir kültür ve kimlik simgesi. | TED | بقي الحبل الهولندي المزدوج رمزًا قويًا للثقافة والهوية بالنسبة إلى النساء السود. |
Ailem gelecek sene Ahlak kültürü'ne gitmemi istiyor. | Open Subtitles | والداى يريدانى أن أتجه للثقافة الأخلاقية من العام القادم |
Sokakların diliyle çizilmiş belirgin bir kent kültürü kostümü içindeler. | Open Subtitles | انفعال للثقافة الحضرية تلقى بلغة الشوارع |
Ajan Gideon'a da söylediğim gibi, profil çıkarma tekniği kültürel değerlerimiz tam olarak anlaşılmadan Latin kültürüne tam olarak uygulanamaz. | Open Subtitles | لطالما أخبرت العميل غيديون أن أساليب وضع الوصف لديه لن تترجم بدقة للثقافة اللاتينية بدون فهم أفضل لقيمنا الثقافية |
Erez ve ben, insan kültürünün ve insanlık tarihinin zamanla değişiminin genel bir tablosunu oluşturmak istiyorduk. | TED | إذن أنا وإريز كنا نفكر في طرق للحصول على صورة كبيرة للثقافة الإنسانية والتاريخ البشري: تغيرها عبر الزمن. |
Bir soru sormak isterim; 21. yüzyıldaki kültür neye benzemek zorundadır? | TED | لذلك أريد أن أطرح سؤالا: ما ينبغي للثقافة في القرن الـ 21 ان تبدو عليه؟ |
Gençliğimizin gelişimini engelleyen bir ceza ve anti kültür politikası yüzünden 10 yıldır restoranda yemek yiyemediğimizi biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم انه قد مضى عشر سنوات منذ خروجنا الى مطعم بسبب السياسة الاجرامية والمعادية للثقافة التي تسخر منّا ؟ |
Yoksa bu o, hiç anlamadığım pop kültür göndermelerinden biri mi? Çünkü ben intikam... | Open Subtitles | أم أن هذا واحد من مراجعك للثقافة الشعبية التي لا أفهمها لأنني شيطانة انتقام |
kültür çelişkileri çoğalıyor. | Open Subtitles | انها مثل انهيار كامل للثقافة والأدب. |
Lemon, dünyanın kültür ve finans başkentinde yaşıyoruz, hani King Kong'un saldırdığı. | Open Subtitles | ليمون" نحن نعيش" في عاصمة العالم للثقافة, الاقتصاد "وهجمات "كينج كونج |
Gittiğimiz yerde tamamıyla kültür eksikliği var. | Open Subtitles | حيث نذهب، هناك غياب تام للثقافة. |
Popüler kültürü gayet iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أتمتع بإدراكي للثقافة الشعبية كثيراً.. مؤخراً. |
Sen şu anda doğmakta olan yeni bir kültürü temsil ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تمثل المستقبل للثقافة التي يجري ولادتها من جديد |
Birliğin güneyli bir üyesi olarak insan kültürü üzerindeki bilginiz mükemmel, General. | Open Subtitles | ،لعضو جنوبي من التجمّع ،قيادتك للثقافة الإنسانية .عموماً، هي ممتازة |
O zamanların dijital kültürü, muhtemel karanlığın farkına varıp bunu güzellik ve yaratıcılıkla baskılamanın bir yolunu bulmaktı. | TED | إذن النموذجية للثقافة الرقمية في ذلك الوقت كانت تحاول التعرف على السلبيات المحتملة وتحاول الوصول إلى طرق تجاوزها من خلال الإبداع والجمال. |
Yani, eserlerinde, küresel kültürü, küresel kent kültürünün eleştirmenini temsil eden bu sembolleri görmek, pek de şaşırtıcı değil. Eserinin en önemli noktası onun, ince ayrıntılarla temsil etme arzusu. | TED | لذلك فإن رؤية هذه الرموز متمثلة في أعماله احتفالاً بالثقافة العالمية، ونقداً للثقافة العالمية المتحضرة، ليس بأمر مُفاجىء، ولكن حقاً في أعماق عمله تتمثل رغبته بالتمثيل الدقيق. |
Günümüzün azalan popüler kültürüne farklı bir yorum. | Open Subtitles | هذا تفسير خاطيء للثقافة الشعبية- التي يتتناقلها الأجيال |
Ama İspanyol gelenek ve kültürüne göre buna izin veriliyor. | Open Subtitles | ...و لكن وفقًا للثقافة و الحضارة الاسبانية فمسموح بها |
İşçilerimden biri, Hint kültürüne karşı duyarsız olduğum hakkında şikâyet yazısı doldurdu. | Open Subtitles | -ما الامر؟ واحد من العاملين لديّ قدم شكوي ضدِ قال ، أنني متبلد للثقافة الهندية |
Batı kültürünün her iki örneği yöneticilerin kalbine korkuyu yerleştirdi. | Open Subtitles | ، كلا النموذجين للثقافة الغربية .. قذف الرعب في قلوب الحُكّام |
Amerika'nın ölmekte olan kültürünün en seçkin parçalarından seçtim. | Open Subtitles | مختارة من أروع التحف الفنية للثقافة الأمريكية المندثره |
Bugünlerde insanların eğitim düzeyi çok düştü. | Open Subtitles | يفتقر الناس للثقافة في هذه الأيام يا بينيتو |