dağlara kaçıp arkamıza bakmayacağız. | Open Subtitles | إصنع أقصر خط للجبال و لا تنظر أبدا للوراء نجرى ؟ |
Falkon, herkes ya kaçtı ya da öldü bu yüzden beni yarın dağlara sen götüreceksin. | Open Subtitles | فالكون نظرا لموت أو هروب كل الأ خرين عليك إصطحابي للجبال غدا |
Gidiyoruz. Seni dağlara götüreceğiz dumanlı ayı. | Open Subtitles | هيا بنا نعيدك للجبال أينما كنت أيها المدخن |
Küçük çocuk dağa çıkıyor dönüp durup hep anneciğini arıyor. | Open Subtitles | الفتى الصغير يذهب للجبال حول المنحنى دائماً يبحث عن ماما |
Bu yüzden flütü parçalara ayırmış. Küçük çoban ertesi gün dağa indiğinde flütünün kırıldığını görmüş. İğrenç! | Open Subtitles | وعاد الراعي في الصباح التالي للجبال وشاهد المزمار محطماً ربما قال ذلك لكن |
dağların iklim üzerinde olağanüstü etkisi oluyor. | Open Subtitles | كان للجبال تأثير غير اعتيادي على المناخ العالمي |
dağlara çıkarak başka kabileler aramalıyız. Dağlarda zebaniler var... | Open Subtitles | ـ ينبغي أن نذهب للجبال نبحث عن القبائل الأخرى ـ يوجد وحوش بالجبال |
dağlara gidecekseniz Naga'yı da yanınıza alın. | Open Subtitles | اذا كنتى تريدى الذهاب للجبال . يجب عليك إحضار ناجا |
Bu nedenle insanlar dağlara gittiler. | Open Subtitles | اكثر من المتواجده بالمطابخ لدى الفقراء لذا,صعد الكثير من الناس للجبال |
Bu yüzden Enver endişeliydi biz de ailesini yanımıza aldık ve o da dağlara gitti. | Open Subtitles | ولهذا آوينا عائلته معنا، وهو غادر للجبال. |
Aklımda bir kumsal vardı ama tercih ediyorsan, dağlara gitmeye de aklım çelinebilir. | Open Subtitles | أفكر بمدينة شاطئية لكن قد تميل للجبال إن أردت |
Kış yaklaştıkça, bütün ayılar tekrar dağlara göç ediyorlar. | Open Subtitles | مع اقتراب الشتاء كل الدببة تبدأ رحلتها بالعودة للجبال |
Ağır vergileri ödememek için evini yakan mı istersin dağlara kaçan mı? | Open Subtitles | هناك مُواطنين حرقوا منازلهم، أو هربوا للجبال لتجنب دفع الضرائب الباهظة. |
Dr. Ainley eğer onu yakalayıp sürüye geri götürsek bile tekrar dağlara doğru gideceğini söyledi. | Open Subtitles | "أوضح الدكتور "إنلي أنه حتى لو ألقي القبض عليه وتمت إعادته إلى المستعمرة، أنه سوف يظهر مباشرة وكأنه رئيساً للجبال |
Şehirden çıkmalıyız. dağa gitmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نغادر المدينة لابد ان نرحل للجبال |
Demek ki kadın şehirde öldürüldü ve dağa taşındı. | Open Subtitles | أنها قتلت على الأرجح وسط المدينة ثم نقلت للجبال |
Toplantı benim evimde yapılabilirdi ama çocuklar yarın dağa gidecekler ve her yer kamp malzemesiyle dolu. | Open Subtitles | لكن الأولاد سيذهبا للجبال غداً و هناك معدات للتخييم في كل مكان |
Sanırım dağa ulaşmalıyım. Orada her şey yolunda. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نذهب للجبال كل شيء بخير هناك |
dağa çıkıp, temiz hava almaya mı geldiniz? | Open Subtitles | أأنتم ذاهبون للجبال للاستنشاق الهواء النقيّ؟ |
dağa çıkan kimse olacağını hiç sanmam. | Open Subtitles | أنا لا اعتقد بان أي أحد يذهب للجبال في هذا الوقت من الزراعة |
Jetskileri fırlatacağız, dağların zirvelerinden... | Open Subtitles | سنلقي بالزلاجات على المقطورة و نتوجه للجبال |