Lakin 2009'da inanılmaz duyarlı parçacık detektörü onun ilk belirtilerini yakaladı. | Open Subtitles | حتى أنه كثير من العلماء قد شكوا في وجوده ولكن في سنة 2009 هناك كاشف للجسيمات أكتشف لمحة منه |
Evrendeki en büyük parçacık hızlandırıcı gibi davranıp, yeryüzünde başardığımız her şeyden daha güçIü bir şekilde yapıyor. | Open Subtitles | إنها تعمل فقط كأكبر مسرع للجسيمات في الكون بطريقة أكثر قوة من أي شيء يمكننا تحقيقه هنا على الارض |
İlk yüksek hızlı parçacık çarpışması bu ay sonunda gerçekleşecekti. | Open Subtitles | أول تصادمات للجسيمات عالية السرعة كان من المقرر أن تجرى في وقت لاحق هذا الشهر |
Burada gördüğümüz parçacıkların ani bir patlama ile hiçbir yerden kabarcık odasının sıvısına girmesi. | Open Subtitles | ما تراه هنا هو إنفجار مفاجيء للجسيمات من اللاشيء في سائل من غرفة فقاعات |
Onun garip kurallarının hayat için nasıl kritik önemde olduğunu ve atomaltı parçacıkların evrimin kendisini bile etkileyen nasıl tuhaf davranışları olduğunu araştıracağım. | Open Subtitles | احقق كيف أن قواعدها الغريبة هي أهمية بالغة للحياة وكيف ان السلوك الغريب للجسيمات دون الذرية قد تؤثر حتى على تطور نفسها. |
Ve bu bakır telle onu aslında tam bir parçacık mıknatısı haline dönüştürüyorum. | Open Subtitles | ومع هذه الأسلاك النحاسية، سأحوله أساسا إلى مغناطيس جذب للجسيمات. |
Liman şehri içerisinde bir karşıt parçacık bombası patlatmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | ." "في مدينة (هاربور)، تحاول أن تفجر (قنبلة مضادّة للجسيمات)" |
Sanki parçacık hızlandırıcı yapıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | كأنك تبني جهازًا مسرعًا للجسيمات. |
Evet. Susie, SEM-EDX ile tüm metal parçacık testlerini uygula. | Open Subtitles | نعم يا سوزي ، قومي بعمل تحليل للجسيمات المعدنية من خلال SEM-EDX |
Elbette diğer tüm örneksemeler gibi bu da mükemmellikten uzak ama fiziği kavramanızı kolaylaştırmak adına neden ışığın bir parçacık akımı olarak fotoelektrik etkinin gizemini çözdüğünü düşündüğümüzü anlamanıza yardımcı olacak. | Open Subtitles | بالطبع، مثل كل التشبيهات، انها أبعد ما تكون عن الكمال، ولكن نأمل أنها سوف تعطيك الشعور بالفيزياء لمساعدتك في الفهم لماذا التفكير بالضوء عبارة عن تدفق للجسيمات |
Dünyanın en güçlü parçacık hızlandırıcısı... | Open Subtitles | اقوى مسرع للجسيمات في العالم، |
Ve bir gün, benim "temel yasa" olarak adlandırdığım, parçacıkların ve kuvvetlerin temel birleşik kuramını gerçekten bulabiliriz. | TED | وفي يوم ما، ربما نستطيع بالفعل معرفة نظرية المجال الموحد للجسيمات والقوى، التي أسميها بال" المبدأ الأساسي." |
dedi. Ve sonra kemerini çıkarttı, şimdi takıyor olduğum bu kemeri ve dedi ki, "Kainat, parçacıkların kütlesi olacak şekilde inşa ediliyor. | TED | وخلعت حزامها، هذا الحزام الذي أرتديه الآن، وقالت لي، "بُني عالمنا لكي يكون للجسيمات كتلة. |
parçacıkların hızlı hareket etmesini sağlamak için ortamın sıcak ve birbirlerine çarpmalarına yetecek kadar yoğun olması gerekir ki, birbirine yakınlaşıp gerçekten birleşebilsinler. | Open Subtitles | ولتفعل هذا عليك توفير الحرارة العالية لتضمن الحركة السريعة للجسيمات وتحصل على حركة عنيفة بحيث يتم التصادم وبذلك يتم الاقتراب بينهما بسرعة لحدوث الاندماج |
Hatta güneş fırtınaları, Dünya'nın uzak cephesindeki manyetik alan hatlarını büküp kırarak yüklü parçacıkların kuzey ve güney kutuplara doğru alan hattı boyunca hızla inmesine yol açabilir. | Open Subtitles | حتى أنها تسبب إنحناء وكسر فى خطوط المجال المغناطيسى على الجانب البعيد من الأرض لتسمح للجسيمات المشحونة بالإندفاع وراء خطوط المجال |
parçacıkların bu durumda fotonların bize doğru 7 milyar yıllık yolculuklarında düz, boş gibi görünen uzayda başlarına neler geldiği ile ilgileniyor. | Open Subtitles | إنه مهتم بما يحدث للجسيمات في هذه الحالة ، الفوتونات وهي تسافر تجاهنا في رحلة قدرها 7 مليار عام عبر ما يبدو فضاء فارغ ومُمهَّد |