Politik suikast falan da. kaza bu! Bu adam öldü. | Open Subtitles | .لا للتفاصيل السخيفة لا وجود للأغتيال السياسي، ولا وجود للحادث |
Bay Whitaker kaza öncesindeki günlerden ve saatlerden söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | سيد ويتاكر أود التحدث عن الأيام السابقة و الساعات السابقة للحادث |
Bu parçanın başına kaç kez kaza gelebileceğini düşünüyorsunuz? | TED | كم عدد اللحظات التي تستطيع أن تفكر بها للحادث الذي يمكن أن تكون تعرضت له هذه القطعة؟ |
Kısacası, kendisini kazadan bir gün öncesinde sanıyor. | Open Subtitles | بمعنى أنه عالق في اليوم السابق لتعرّضه للحادث |
Keşke Jodi hamile olduğunu kazadan önce öğrenseydi, en azından bunu hatırlardı. | Open Subtitles | اتمنى لو كنا نعرف ان جودي حامل قبل تعرضها للحادث على الأقل ستتذكر انها حامل |
Jonesy, Duddits'in onu kazaya sürüklediğini söyledi. | Open Subtitles | قال لى جونزى ان دوديتس دفعه للتعرض للحادث |
Fakat başka bir caddeyi seçersen ya da evden biraz daha geç çıkarsan, kazayı önlemiş olursun ve her şey harika olur. | Open Subtitles | لكن إذا اخترت شارعاً آخر أو غادرت المنزل بعد ثانية واحدة فلن تتعرضي للحادث وكل شيء سيكون بخير |
O çocuğun öldüğü kazada cezai suçlamalardan aklandığın gündü. | Open Subtitles | كان عند ترك مجاني من تلك التهم الجنائية بالنسبة للحادث الذي حصيرة هذا الفتى. |
O çekimlerden sonra, kaza geçirmene rağmen, ölümden kıl payı kurtuldun. | Open Subtitles | بعد الاتهاء من العمل لقد تعرضتي أنتي أيضاً للحادث وقد هربتي منه بأعجوبة |
Kız arkadaşın kaza geçirdiğinde o kuyuda değildi. | Open Subtitles | هي لم تكن في البئر عندما تعرضت صديقتك للحادث |
Sınırlı olan kaza hafızan ise ayrı bir faktördür. | Open Subtitles | أيضاً ذاكرتكِ المحدودة للحادث تعتبر عامل |
Sanırım kaza günü 911 e yapıImış olan aynı konuşma, | Open Subtitles | أعتقد أنه يكرر مكالمة الأستغاثه الأصليه للحادث |
Baban kaza geçirdiğinde daha yeni doğmuştun. | Open Subtitles | لقد ولدتي في نفس اليوم الذي تعرض فيه والدكِ للحادث |
kazadan sonra hastaneden. | Open Subtitles | من المستشفى , بعد تعرضنا للحادث |
Evet, kazadan sonra. - Bunları da kesebilir misin? Tabii. | Open Subtitles | أجل منذ تعرضها للحادث - هلا تقطعين هذان الأثنان؟ |
Yaralanmalı bir kazaya giden ilkyardım ekibiyle, hayati bir müdahale yaptınız mı? Ah, evet, ben... | Open Subtitles | لقد كنتِ ترافقين وحدة الإسعاف التي إستجابت للحادث |
Bu, kazaya sebep olan olayın bilgisayar simülasyonu. | Open Subtitles | 56,762 هذا حاسوب محاكاه للأحداث التى ادت للحادث |
Bu adamın hayatını kurtarabilecek tek şey daha en başta kazaya karışmaması olurdu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كان بإمكانه إنقاذ حياة هذا الرجل هو أنه لا يتعرض للحادث من البداية |
Geçen yıl, doktor o kazayı geçirdiğinde onun bahçesinde görüldüler. | Open Subtitles | حين تعرض الطبيب للحادث في السنة الماضية ظهروا في حديقته، لمساعدة آنا كما كان يبدو |
i hala şoktaki Amerika ile kazayı izleyen saatler içinde/? | Open Subtitles | بعد أسوا كارثة فضاء في العالم أعطي العنوان بواسطة الرئيس ريغان في الساعات التالية للحادث |
Olumlu, kazada 61. alın. | Open Subtitles | تمّ التأكيد، الإسعاف 61 إستجب للحادث. |
Öteki kazanın olduğu sıralardaydı. | Open Subtitles | كانت بنفس الوقت الذي تعرّضنا فيه للحادث الآخر |