Sonrasında, Çarşamba günü dolabındayken aldığım taşın kokusunun türünün hangisi olduğunu bulmam gerekti. | Open Subtitles | و بعد ذلك , كنت بحاجة إلى تحديد الرائحة بالضبط للحجر الذي شممته في خزانته اليوم |
- Çalışsa bile taşın ne yaptığını bilmiyorsun. | Open Subtitles | إنّك حتّى تجهل الأثر التبعيّ للحجر إن أحياها. |
Onu evlât edinenler, geçen hafta karantinaya getirdiğinden beri şikayetler başladı. | Open Subtitles | الشكاوى بدأت بعد أن أرجعها والديها بالتبني للحجر الصحي |
Benim buraya gelişim, bütün bu kompleksin karantinaya alınmasıyla sonuçlandı. | Open Subtitles | حضوري لهنا , أدى للحجر الصحي لهذا لمجمع بالكامل |
Ve şu sonsuz Taş madeninin yerini. Kan Çeliği. | Open Subtitles | بذلك العقل الأسطوري للحجر اللانهائي ، الدم الصلب |
Taş, duvarın içinden çıkıp feryat ettiğinde, ağacın içinden çıkan kanatlı böcek de konuşacak. | Open Subtitles | للحجر الذى سيخرج باكياً من الجدار والخنفساء التى ستخرج متكلمة من الخشب |
Elçiye "Hükümetiniz gemi kaptanlarına Kennedy karantina başlattığı için gemileri geri döndürme talimatı verdi mi?" diye sordu. | Open Subtitles | قال: 'هل أصدرت حكومتكم أوامرها للقباطنة 'بالعودة للوطن تطبيقًا للحجر الذي أمر به كينيدي؟ |
Sizi karantina tesislerine götüreceğiz. Sonra etrafı temizleyeceğiz. | Open Subtitles | أنت ستنقل للحجر الوسيلة حالما نحن يمكن أن نضمن البيئة. |
Yoksa seni seve seve yolun kenarında bırakırız sen de otostop çekip hangi taşın altında yaşıyorsan oraya dönersin. | Open Subtitles | وإلّا فبكل سرور سنخرجك من السيارة على جانب الطريق لتستقلّي ركوبة تعيدك للحجر الذي كنت تعيشين أسفله. |
Bir kere işaretlendin mi dünyanın sonuna kadar peşine düşer ta ki ruhun o taşın içine girene kadar. | Open Subtitles | حالما توسّمك، تطاردك لأقاصي الخليقة حتّى تعود روحك للحجر. |
taşın içindeki mikroskobik tanecikler koruyucu bir tabaka oluşturmuş, bu da bedenlerinizle birleşmiş. | Open Subtitles | الحبيبات المايكروسكوبية للحجر شكلت غطاءا واقيا |
- Seni karantinaya götürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرجعك للحجر الصحي لا . لا يجب أن أكون معها |
Onu geçit odasından karantinaya almayı başarsak bile enfeksiyonlu bölgenin patlayarak geminin havasına mikroskobik sporlar salması an meselesi olur. | Open Subtitles | حتى لو إستطعنا تحريكه من غرفه البوابه للحجر الصحى |
Konuştuğun için şişlenmeyesin diye seni karantinaya aldık. | Open Subtitles | سحبناك للحجر الصحي ليمكننا التحدث دون أن تتلقى شفرة حلاقة على ذلك |
Madem bebek bizim ne diye seni karantinaya götürüyordu? | Open Subtitles | لكن إذا كان هذا الطفل لنا، إذن لماذا يأخذكِ للحجر الصحي ؟ |
Taş makas kağıt yaptık. Sen mi kazandın? | Open Subtitles | لجأنا للحجر والورق والمقص لنقرر - أنت فزت؟ |
Michael Heck ve Robert Branderson'ın Orson Taş Ocağı'ndaki yirminci yılları onurlandırılıyor. | Open Subtitles | (مايكل هيك) و(روبرت براندنسن) سوف يتم تكريمهما من أجل 20 عاما من الخدمة المخلصة للحجر الجيري في (أورسن) |
Bilirsin, ona soracaktım, ama sonra karantina olayı yaşandı. | Open Subtitles | انتى تعرفى, كنت ساسئلها, وحدث خطا ادي للحجر الصحي. |
Halk Sağlığı Kanunu'na göre karantina emri vermek için iki doktor yeterlidir. | Open Subtitles | وفقًا لقانون السلطات الصحية، لا يتطلب الأمر سوى طبيبين لإصدار أمر للحجر الصحي. |