"للحديث عن" - Traduction Arabe en Turc

    • hakkında konuşmak
        
    • hakkında konuşmaya
        
    • konuşmak için
        
    • konuşacak
        
    • konuşmanın
        
    • hakkında konuşmamız
        
    • konuşma
        
    • konuşmamıza
        
    • bahsetmek için
        
    • konuda konuşmak
        
    • bahsetmeye
        
    • konuşmalıyız
        
    • konuşmaya geldik
        
    Genelde bu toplantıyı romantik acılarım hakkında konuşmak için kullandığımı biliyorum. Open Subtitles أعلم أنني أعتدت أن استخدم هذا الاجتماع للحديث عن متاعبّي الرومانسيّة
    Ancak şimdi birdenbire işim değişti, artık işim çıkıp bunun hakkında konuşmak, içe dönüklük hakkında konuşmak. TED واليوم فجأة غدت وظيفتي مختلفة جدا، ووظيفتي هي أن أكون هنا للحديث عن ذلك، أقصد الانطوائية.
    İnsanı seks hakkında konuşmaya iter. Testosteron alanı gibidir. Open Subtitles إنها تدفع للحديث عن الجنس، إنها منطقة مرتفعة التيستوستيرون.
    Buraya okul reformu hakkında konuşmaya geldiğini sanıyordum. Open Subtitles وكنت اعتقد انك هنا للحديث عن اصلاح المدارس
    Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. TED أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية.
    - Bunun hakkında konuşmalıyız. - konuşacak bir şey yok. Open Subtitles ،نحن بحاجة للحديث عن هذا لا يوجد شيء للحديث عنها
    Evet ama bunu konuşmanın zamanı değil, Tucker. Open Subtitles نعم، لكن لا أعتقد أنه الوقت المناسب للحديث عن ذلك
    Yeni kira sözleşmeleri ve çalışanların tazminat planları hakkında konuşmamız gerek. Open Subtitles نحتاج للحديث عن عقود الإيجار الجديدة ومجموعة شركات العمال
    Burada olmak, yolculuğum hakkında konuşmak, tekerlikli sandalyem hakkında konuşabilmek, ve onun bana getirdiği özgürlük hakkında konuşabilmek muhteşem. TED أنه لأمر رائع أن أكون هنا للتحدث عن رحلتي، للحديث عن الكرسي المتحرك والحرية التي إكتسبتها منه
    Uygunsuz Gerçek hakkında tekrar konuşma zamanı, herkesin kaygı duyduğu, fakat kimsenin hakkında konuşmak istemediği gerçek. TED أنه الوقت مجدداً للحديث عن الحقيقة المزعجة، الحقيقة التي يهتم بها الجميع، لكن لا يرغب أي أحد في الحديث عنها.
    Sonra o da silahlar, arabalar, kadınlar hakkında konuştu. Ben de silahlar, arabalar ve kadınlar hakkında konuşmak zorunda kaldım. TED ثم تحدث عن المدافع، وعن السيارات، وعن النساء، واضطررت للحديث عن المدافع، وعن السيارات، وعن النساء.
    Böylece devrimsel yoksulluk teorisi hakkında konuşmak için, Amsterdam'da buluştuk. TED لذلك التقينا في أمستردام للحديث عن نظريته الثورية الجديدة حول الفقر.
    Bir toplantım var. Dışişleri hakkında konuşmaya vaktim yok. Open Subtitles لدي إجتماعاً ليس لدي وقت للحديث عن العلاقات الخارجية
    Buraya Dutch George'ın ölümü hakkında konuşmaya gelmedim. Open Subtitles حسنا انا لست هنا للحديث عن اغتيال دتش جورج
    Seni buraya getirenin ne olduğu hakkında konuşmaya hazır olduğunda, ara beni. Open Subtitles عندما تكون مستعدًا للحديث عن الذي أتى بك إلى هنا، اتصل بي!
    Ve böyle konuları konuşmak için burası uygun bir yer değil. Open Subtitles إضافة إلى أن المكان ليس ملائما ً للحديث عن هذه الأمور
    Yapmayın, biliyoruz ki bizi buraya büyükelçilik konusunu konuşmak için davet ettiniz. Open Subtitles هيا .. كلانا يعرف بأنك دعوتنا إلى هنا للحديث عن منصب السفير
    Yani ben bütün bunları konuşacak yeni bir yol arıyorum, yaşanmış olaylar ve ön saflardaki insanların umutlarında çakılmış olan. TED ما أبحث عنه هو طريقة جديدة للحديث عن هذا كله، و الذي يتأصل في الخبرات المعاشة وآمال الناس في الجبهات الأمامية.
    Asla da söylemeyeceğim. Şimdi bunları konuşmanın zamanı değil bence. Open Subtitles ولن أفعل أبدا ذلك ليس بالوقت الجيد للحديث عن هذا الأمر
    Gerçekten de şu yaramaz çocuk hakkında konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles نحن حقا بحاجة للحديث عن هذا الولد الشرير.
    Eğer daha bilimsel olarak konuşmak gerekmiyorsa ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa o halde biz ne hakkında konuşmalıyız? TED إذاً إن لم يكن علينا التحدث عن العلم أكثر، أو إن لم نكن بحاجة للحديث عن العلم أكثر، فعن ماذا يجب أن نتحدث؟
    İşte gerçek inovasyon bu. İnsanların devamlı yeni ürünlerin tanıtımlarından bahsetmek için içi kullandığı kelime değil. TED الآن، هذا هو الابتكار الحقيقي، ليس أي شيء أطلقت عليه الناس كلمة ابتكار للحديث عن إطلاق منتجات جديدة.
    Bu akşam hepimizi üzen bir konuda konuşmak üzere karşınıza geldim. Open Subtitles جئت أمامكم الليلة للحديث عن مسألة تعد مصدر قلق كبير لنا جميعا.
    Bu arada eski bir personelim de benim için son derece zararlı şeylerden bahsetmeye hazır durumda. Open Subtitles وكان مستعداً للحديث عن أشياء ستكون شديدة الضرر لي شديدة الضرر
    - Biz buraya hamilelikten konuşmaya geldik ve sonunda bundan başka her şey hakkında konuşuyoruz. Open Subtitles جئنا هنا للحديث عن الحمل و انتهينا بالحديث عن كل هذه الأشياء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus