Bir an için dikkatini toplayıp ona dair küçük bir şey düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تركز للحظة و تفكر في شيء واحد صغير فيها, أي شيء |
Siz hiç, bir an öylece durup da nihai gözlemcinin gözleriyle baktınız mı kendinize? | Open Subtitles | هل سبق لك أن توقفت للحظة و نظرت إلى نفسك.. بعيون المراقب النهائي ؟ |
Hiç beklenmedik bir anda, "renkli" an gibi senin hakkında konuşmaya başladı. | Open Subtitles | إذاً, فجأة, أمي تصبح رهيبة للحظة و تبدأ في التحدّث عنكِ |
Bir seferinde Majorca'yı denizden geçerken ay batmıştı bir an öyle düşünmüştüm, sonra, hoop, yeniden çıktı. | Open Subtitles | "يوم ما كنت أبحر من " ماجوركا و قد غرب القمر لقد فكرت به للحظة و إذا به يصعد مرة أخرى |
Bunun insanlara öylesine söylenen bir şey olduğunu biliyorum ama bir an onun yüzündeki ifadeye baktım ve... | Open Subtitles | ...أعلم أنه شيءٌ يقوله الناس، لكن ...أخذتُ المعنى بشكلٍ حرفي للحظة و |
Özetlersek bir an için parladı. | Open Subtitles | -لفترة وجيزة أعني أنّه توهّج للحظة و هو ما لا أستطيع فعله فوراً |
Sadece bir an durup, diğer an ansızın uçacağım. | Open Subtitles | "أتوقّف للحظة و من ثمّ أعاود تحليقي على الفور" |