Bir hayvan asla doğasını gizleyemez. Köşeye sıkışınca diş gösterip ısırmaya kalkar. | Open Subtitles | لا يمكن للحيوان أن يخفي طبيعته، وحينما يُحاصر فإنه يظهر أسنانة ومخالبه |
Bir hayvan asla doğasını gizleyemez. Köşeye sıkışınca diş gösterip ısırmaya kalkar. | Open Subtitles | لا يمكن للحيوان أن يخفي طبيعته، وحينما يُحاصر فإنه يظهر أسنانة ومخالبه |
Böyle bir şey yok. Kısaca bir hayvan suistimal edilince buna hayvan zulmü diyoruz. | TED | وهذا شيء لا تملكه. فعندما يتم الاعتداء على الحيوانات، نقول بأنها إساءة للحيوان. |
Bir hayvana insanca bakmanın bir parçası da kaçınılmaza hazırlanmak... | Open Subtitles | جزء من الرعاية الإنسانية للحيوان الإستعداد لما هو حتمى |
Hangi hayvanın dışkısının geri sıçramada bulunan kanıta en iyi uyduğunu görmek için. | Open Subtitles | أجل، لترى أي غائط للحيوان أفضل للمطابقة مع الدليل الموجود من الإنفجار الإرتدادي |
Yani örneğin; ben anlamsız, sözsüz seslerin olduğu bir çevrede bir hayvan büyütebilirim. Benim oluşturduğum bir ses repertuvarı. Sadece maruz bırakmak suretiyle yaptığım, hayvan ve genç beyni için yapay olarak önemli. | TED | هكذا على سبيل المثال يمكنني تربية حيوان في بيئة يوجد فيها صوت مبهم لا معنى له. مجموعة من الأصوات أقوم ببثّها. فقط عن طريق عرضها، وهو أمر اصطناعيّ مهمّ للحيوان و لدماغه الصّغير. |
Çünkü, sizi gidi zavallı beceriksiz... ve tabasız sözde hayvan dostları, nedenini size söyleyeceğim. | Open Subtitles | لانه ، يا ايها المثير للشفقة والجبان افضل صديق للحيوان |
Göğüs kanseri ve hayvan hakları yetkililerinden çok hoşlandık. | Open Subtitles | نحن نحب سيديات المريضات بسرطان الثدي والسيديات الراعية للحيوان |
Bu onun bir çita kadar hızlı olmasını, bir kartal gibi uçabilmesini, ya da ağırlığının yüz katı kadar güçlü bir hayvan gibi olmasını sağlayacak. | Open Subtitles | هذا سيعطيهم سرعة الفهد والقدرة على الطيران كالنسر او قوة للحيوان مئة ضعف حجمه |
Hayır. Hayır. Arabasını hayvan ambulansı olarak kullanmazdı. | Open Subtitles | كلاّ، لم يكن يعمل بسيارة إسعاف للحيوان أو ما شابه |
Tüm elbiselerim %100 hayvan dostudur. | Open Subtitles | هل أنت واثق ؟ كل ثيابي صديقة للحيوان 100 بالمئة |
Her gün bir hamburger yiyorum ve evcil hayvan olarak kaya besliyorum. | Open Subtitles | انا آكل همبرغر يوميا و فكرتي للحيوان الاليف هي حجرة |
Her gün bir hamburger yiyorum ve evcil hayvan da beslemiyorum. | Open Subtitles | انا آكل همبرغر يوميا و فكرتي للحيوان الاليف هي حجرة |
Sizi temin ederim ki bu numara esnasında hiçbir hayvan zarar görmedi ama bu dostumuz bir banyo yapsa iyi olur. | Open Subtitles | أؤكد لكما أنه لم يحدث أى ضرر للحيوان أثناء هذه الخدعة يجب على هذا الصغير أن يستحم |
Cornell Biyoakustik Laboratuvarı... gezegendeki en büyük hayvan sesleri havuzuna sahip. | Open Subtitles | مختبر كورنيل Bioacoustical لديها أكبر مستودع للحيوان الأصوات على وجه الأرض. |
Dün gece sen uyuyakaldıktan kısa bir süre sonra, son birkaç yasadışı hayvan ticaretindeki ortak faktörü keşfettim. | Open Subtitles | ،بعد أن نمت بوقت قصير ليلة أمس أدركت أنه كان هنالك عامل مشترك في عدة متجارات غير شرعية للحيوان مؤخراً |
Bazı hayvan süistimallerini kamerya çektiler. | Open Subtitles | وقاموا بالتقاط بعض الصور كدليل على الإساءة للحيوان |
Onu bulduğumda evlat, insandan çok hayvana benziyordu. | Open Subtitles | عندما وجدته، كان أقرب للحيوان من الإنسان |
Bir yuvanın, ona yerleşecek hayvana hayatta kalmak için gereken herşeyi sağladığı nadir görülür. | Open Subtitles | من النادر أن يزوّد المسكن للحيوان بكل ما يحتاجه ليحيا |
Kimsenin olmak istemediği bir hayvana çevirecekler seni. | Open Subtitles | يتم تحويلك للحيوان الذي لا يريد ان يكون عليه احد |
Şimdi, insan denen hayvanın tarihindeki en önemli geleneklerden birini görüyoruz. | TED | ونحن نشهد الآن واحدة من أعظم التقاليد عبرالتاريخ للحيوان الإنسان |