"للذعر" - Traduction Arabe en Turc

    • Paniğe
        
    • panik
        
    • paniklemeye
        
    • panikleme
        
    • sakin
        
    Bize yardım edebilirsiniz. Beyler, bayanlar Paniğe gerek yok. Rotamızda ufak bir değişiklik var sadece. Open Subtitles قم بمساعدتنا ليس ثمه شيئآ يدعو للذعر هناك تغير طفيف فى مسارنا
    Paniğe kapıImana gerek yok. Sadece olasıIıkları gözden geçirmek için. Open Subtitles ليس هناك سبب للذعر أريد فقط إستبعاد بعض الأشياء
    Ancak Paniğe gerek yok. Birlikte olarak bunu atlatabiliriz. Open Subtitles ولكن لا داعي للذعر بوسعنا تخطي هذه المحنة بالتكاتف سويًا
    sakin ol, panik yapma. Seni kurtaracağım. Gel haydi. Open Subtitles أبقِ هادئة، لا داعى للذعر سنخرجِك من هنا.
    panik olabilirdi ya da sadece tuşlara basacaktı. Open Subtitles وقالت إنها يمكن داعي للذعر أو أنها يمكن أن اكتب فقط.
    Ama paniklemeye gerek yok. Open Subtitles لكن ليس هناك داعٍ للذعر.
    panikleme. Devam et. Kamera 2, yaşlı kadına yaklaş. Open Subtitles لا داعى للذعر حرك كاميرا 2 لتركز على السيدة العجوز
    Federal yetkililer konuyu araştırdıklarını fakat şimdilik Paniğe gerek olmadığını açıkladılar. Open Subtitles السلطات الفيدرالية يقولون أنهم يبحثون في الأمر و لكن لايوجد سبب حالي للذعر
    Rahibe Therese dışarıda, etrafta devriye geziyor. Paniğe gerek yok. Open Subtitles الأخت تريسا في الخارج تنظم الشبكة, لا داعي للذعر
    Lütfen sakin olun. Paniğe gerek yok. Open Subtitles رجاء ضبط النفس ليس هناك ما يدعو للذعر
    Paniğe lüzum yok dostum. Open Subtitles يا عزيزى انصت ليس هاك ما يدعو للذعر
    Paniğe gerek yok. Bunun çözümü basit Frasier. Open Subtitles حسناً لا حاجة للذعر هناك حل سهل بذلك
    - Polis katili! - Paniğe gerek yok. Open Subtitles ـ يا قاتل الشرطة ـ لا يوجد داعي للذعر
    panik yapmayın, Bu sadece bir önlem. Open Subtitles لا داعي للذعر , أنها ليست سوى تدبير احترازي.
    Dinle, panik yapma sakın, her şey kontrolüm altında. Open Subtitles اسمعي لا داعي للذعر لقد تعاملت مع الموقف.
    panik yapmaya gerek yok çünkü Cumartesi günü oynamamız gereken bir maç var. Open Subtitles ليس هناك سبب للذعر لأن مازلنا نملك مباراة للعبها يوم السبت
    Kenara çek. panik yapma. Open Subtitles إسحبي إلى الجانب ياإلهي لا داعي للذعر ، لا داعي للذعر
    Ben, panik yapmana gerek yok ancak boğa kamyona inatla binmiyor ve sakinleştirici silahlı iki adam az önce birbirlerini vurdular, bunu kayıtlara geçireceğim. Open Subtitles لا أظن أن هذا سبباً للذعر ، لكن الثور مازال يرفض الصعود إلى الشاحنة والرجلان الذان يحملان بنادق التخدير أصابا بعضهما البعض لذا سأهرب
    İyi değil tabii ama şimdilik panik yapmaya gerek yok. Open Subtitles الوضع غير مثالي، لكن لا داعٍ للذعر بالوقت الحالي
    Tamam, paniklemeye ayıracak vakit yok. Open Subtitles حسناً , لا وقت للذعر
    - panikleme, sorun yok. Open Subtitles -كل شيء على ما يرام لا داعي للذعر .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus