Evet, bütün o yemekleri benim için yapar ve koşuya çıkardın. | Open Subtitles | أجل حضرت كل هذه الوجبات من أجلي وبعدها خرجت للركض |
Her sabah koşuya gider. Ofisi Nariman Point'te. | Open Subtitles | يذهب للركض كل صباح لديه مكتب في نقطه نارمان |
Ama sen beni sevdiğini düşünecek olursan anıların için sakın korkma nefesin tükeninceye kadar koşmaya cesaretin varsa | Open Subtitles | لكن إذا كنت تعتقد دائماً بأنك تحبني لا تكن خائف من أجل ذكرياتك تجاسر للركض أنت موجود في النفس الخارج |
koşmaya gitmemiş bile, bana yalan söyledi. O zaman yüzleş onunla. | Open Subtitles | لم يذهــب للركض أبــدا ، اللعين كذب عليّ |
Ve bu sinirsel komuta altında ilk koşu gösterimi idi. | TED | و هذا كان أول عرض للركض المتحكم به من قبل أوامر عصبية |
Sullivan yere düşmedi! İşte koşmak için bir açıklık yakaladı! | Open Subtitles | سوليفان ضُرب فى الحقل الخلفى والان يجد بعض المساحة للركض |
koşuya çıkmalıyız diyorum. Gerçek erkek işleri yaparız. | Open Subtitles | أظن ان علينا الذهاب للركض بعض أمور الرجال الحقيقية |
Hey çocuklar,koşuya gidiyorum,ben yokken Marion'a arkadaşlık yapar mısınız? | Open Subtitles | شباب، سأذهب للركض إفعلوا لي معروفاً وأبقوا مارين بصحبتكم في غيابي |
Sabahları koşuya çıktığımda bazen onu görüyorum. | Open Subtitles | أتعلم أني أراها أحياناً عندما أخرج للركض صباحاً |
Sabah kalkıyorum, ve koşuya çıkıyorum, ama ne kadar çok koşarsam koşayım, yine hala uyuyamıyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كل صباح و أذهب للركض لكن يبدو أنه مهما ركضت لا أستطيع النوم أبدا |
Rapora göre, o sevgilisi ile konuştuktan sonra 07:15 gibi köpeği ile koşuya çıkmış. | Open Subtitles | التقرير يحدد أنها أنهت المكالمه مع صديقها في 7: 50 لكي تذهب للركض مع الكلب |
Ee, siz bu Mil'de koşmaya ve ekstra seksi hale gelmeye hazır mısınız? | Open Subtitles | اذا انتم السيدات مستعدون للركض في الميل وتحصلون علي اثاره جنسيه اضافيه |
Mavi bir kulübe arayın. koşmaya hazırlanın. | Open Subtitles | ليتبع الجميع نسرين ابحثوا عن صندوق أزرق و استعدوا للركض |
Haftada üç gün aksatmadan birlikte koşmaya çıkıyorlar. | Open Subtitles | يذهبان للركض ثلاث مرات في الأسبوع من دون إخفاق |
Bir gün seni de benimle birlikte koşmaya götüreceğim Gavin. | Open Subtitles | أحد هذه الأيام ، "جافين" سوف أجعلك تذهب معي للركض |
koşmaya hazır mısın. Şarkı listemi çoktan ayarladım. | Open Subtitles | هل أنتِ مستعدة للركض قائمة تشغيل الأغاني لديّ جاهزة |
Bir sensörünüz varsa koşu performansını ya da diz tesirini bir çift ayakkabı olma özelliğini koruyarak ölçebilir. | TED | إن كان بها مستشعر، فعليه أن يقيس أداءك في الركض أو تأثير الركب، بينما يبقى أفضل حذاء للركض. |
Muhtemelen dans veya koşu sebebiyle oluşmuş eski bir sakatlık | Open Subtitles | على الأغلب أنها إصابة قديمة نتيجة للرقص أو للركض |
Sen olduğunu tahmin etmiştim. koşu için biraz sıcak, değil mi? | Open Subtitles | أعتقدت أنه انت الجو حار للركض أليس كذلك؟ |
Sullivan yere düşmedi! İşte koşmak için bir açıklık yakaladı! | Open Subtitles | سوليفان ضُرب فى الحقل الخلفى والان يجد بعض المساحة للركض |
Tamam, eğer fitili ateşlediyse ve itfaiyeciler de 5 dakika içinde geldiyse o zaman 3 kilometreyi, 8 dakikada koşması gerekir. | Open Subtitles | حسناً، إذا أشعلت الفتيل ورجال الإطفاء استجابوا خلال خمس دقائق الذي يعطيها ما مجموعه ثمانية دقائق للركض ميلين |
Buradan eve kadar Koşsak ne kadar sürer acaba? | Open Subtitles | كم من الوقت سيستغرق؟ للركض من هنا الى الوطن |
Eski bilgisayarımda 10 sayfalık bir şeyler sallayıp, sonra belki koşarım. | Open Subtitles | و أجلس على الكمبيوتر و أكتب 10 صفحات و ربما أذهب للركض |
Kuen, bu kadar hızlı koşmana gerek yok ki. | Open Subtitles | كوين,لا داعى للركض بهذه السرعة |
'Yollarda yine koşacağım.' | Open Subtitles | للركض في تلك الممرات |