Onun da bizimle gelmesine izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | اسمع يا فيل , شكراً لك كثيراً للسماح له بالتسكع معك تعرف , لقد رجع للتو إلي اللعبة |
Çocuk babasına hayvanı evcilleştirmeyi denemesine izin vermesi için yalvardı. | Open Subtitles | توسل الصبي لوالده للسماح له بمحاولة ترويض الحصان |
Bu fırsatı kullanmasına izin verdiğin için gerçekten çok anlayışlı davrandın. | Open Subtitles | أتعلم، لقد كنتَ متفهّمًا للسماح له بتلك الفرصة. |
- Bu korku yüzünden de kurbanları güvende hissetmek için onu içeri alıyorlar. | Open Subtitles | 39,450 و ذلك الخوف يشجع ضحاياه للسماح له بالدخول بحجة إبقائهم في مأمن |
Şimdi, Sheppard hala kendini süper bir kahramana dönüştürmek için şu cihazı kullanmak için seni sıkıştırıyor mu? | Open Subtitles | الآن ، لا يزال شيبرد يلح عليك للسماح له باستخدام جهاز الإرتقاء ليتحول إلى شخص خارق؟ |
Vukovich, ölmemek için yalvarmaya başlamadan önce onun adını verdi. | Open Subtitles | فوكوفيتش أخبرني إسمه تماما قبل أن يبدأ بالتوسل إلى للسماح له بالعيش |
Julian konusunda haklıydın ama artık bizi incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ليلى: أنت على حق حول جوليان، ولكن أنا لن للسماح له يضر بنا بعد الآن. |
Reddington'un dokunulmazlık anlaşmasına izin verdiğinizde onun suç imparatorluğunu kurmasına izin vereceğimizi biliyordunuz. | Open Subtitles | عندما أذن صفقة الحصانة ريدينغتون، كنت أعرف أننا سوف لديك للسماح له الحفاظ إمبراطوريته الجنائية. |
Ancak, bu yeni toplumumuzda özgürlüğümden yoksun bırakmasına, yaşamıma müdahale etmesine izin vermek adaletin karşılığı değil. | Open Subtitles | وهذا ليس من العدالة في عهد ...أمتننا الجديدة للسماح له لتجردي من حريتي ناهيك عن حياتي |
Kaptan gemide olmasına izin verdiyse korkulacak bir şey olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا، إذا رأى الكابتن صالح للسماح له على متن السفينة، L'متأكد ليس لدينا شيء للخوف م. |
Sosyopatik ve sapıkça eğilimlerini bir kenara koyarsak özür dileme çabasının boşa gitmesine izin verseydin bence yazık olurdu. | Open Subtitles | أوتعرفين, على الرغم من كونه معتلٌ إجتماعياً و كونه مثل مطارد الإتجاهات أعتقدُ انه سيكون من العّار للسماح له بأن تذهب محاولته للإعتذار مهب الرياح صحيح؟ |
Gelmesine izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا للسماح له أن يجيء |
Paul Wong'un ülkeye gizlice girişine izin verileceği üzerine FBI ile anlaştığı doğru mu? | Open Subtitles | هل هو صحيح بأن (بول وونغ) اتفق . مع مكتب التحقيقات الفيدرالي للسماح له بالهرب خارج البلاد |
Sadece bu işle meşgul olmaya devam etmek için. | Open Subtitles | ما يكفي للسماح له يشعر بأنه كان لا يزال يده في. |
Eğer tutuklanmasa ve durdurulmasaydı, ...onu içeri almak için tereddüt etmezdiniz, öyle değil mi? | Open Subtitles | و لو لم يتم إعتقاله و قام بزيارتك, لم تكوني لتترددي للسماح له بالدخول , أليس كذلك؟ |
Bana seslenip kapıyı yumrukladı ve onu içeri almam için çığlıklar attı. | Open Subtitles | ... وكان يشتمني و يطرق الباب بعنف وصرخ علي للسماح له بالدخول ... |