Bay Bishop için ne yaptigima gelince, ona özel hizmetler sunarim. | Open Subtitles | ...وما أفعله للسيد بيشوب هو أني أقدّم له خدمات متفانية |
Bay Bishop'un bu cinayetlerle hiçbir ilgisi yok, ...dedi aile temsilcisi ve avukat Charles Lester. | Open Subtitles | "ليس للسيد بيشوب أية علاقة بجرائم القتل هذه" صرّح بهذا المتحدث عن الأسرة ومحاميها تشارلز ليستر |
geçerli neden oturumu var. Bay Bishop, ...sizi burada daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | جلسة استماع لإدانة محتملة للسيد بيشوب |
Ben yalnızca, Bay Bishop'un özel avukatıyım. | Open Subtitles | لا. أنا مجرد المحامي الشخصي للسيد بيشوب |
Bakın ben Bay Bishop'la problemimi çözerim ama kıçınızı hayatımdan çıkarmanız gerekiyor. | Open Subtitles | أُنصت ؛ سأشرح حالتي للسيد (بيشوب) و لكن عليكَ الخروج من حياتي |
Bay Bishop'ın yasadışı uyuşturucu faaliyetlerinin son değerlendirmesini verebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يُمكنُك أن تعطينا تقييمُاً حديث لنشاطُ المخدرات الغير قانوني للسيد (بيشوب) ؟ |
Son tahminlerimizde, Bay Bishop'ın uyuşturucu ticaretine 88 milyon dolar değer biçtik. | Open Subtitles | تقديرُنا الأخير وضعنا القيمة المقدرة (في تجارة المخدرات للسيد (بيشوب بحوالي 88 مليون دولار |
Çünkü Bay Bishop'ın mali kaynaklarının sonsuz olduğunu şu anda tesis ettik. | Open Subtitles | كما أعتقدُ بأننا قد أثبتنا الآن (أن المواردُ المالية للسيد (بيشوب على ما يبدو أنها غير محدودة |
Bay Bishop için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | ليس الوقت مناسبًا للسيد بيشوب |
Ve Bay Bishop'a söyleyin artık onun için çalışmıyorum.. | Open Subtitles | وقل للسيد (بيشوب) أنني لم أعد أعمل لصالحه |
- Bay Agos Savcı Vekili iken, ...tek seferlik müvekkili, Bishop aleyhine kanıtı gömmüş, ...Bay Bishop'un kovuşturmadan uzak durmasına izin vermiştir. | Open Subtitles | أن السيد (آغوس), خلال عمله كمفوض مساعد للمدعي العام أخفى دليلاً ضد مُوكله الذي عمل له لمرة واحدة (بيشوب), مما سمح للسيد (بيشوب) أن يتجنب الدعوى القضائية |