Bu da beni şirketlerin yardım edebileceği son konuya getiriyor. | TED | وهذا يقودني إلى الطريقة الأخيرة التي يمكن للشركات أن تقوم بها. |
Ekonomi, pazar güvenlik sağlarsa, ve insanlar güven hissi için değiş-tokuşa devam ederse, akıllı şirketlerin ekonomik teşvik için yapmaları gereken şey insanları güvende hissettirmektir. | TED | إذا كان الاقتصاد، إذا كان السوق، يقود الأمن ، و إذا كان الناس يقومون بالمقايضات حسب احساسهم بالأمان، إذن إنها فكرة ذكية للشركات أن تعمل بالمحفزات الاقتصادية لتجعل الناس يشعرون بالأمان. |
O hâlde, veri bağışını ve veri bilimcileri bağış yapmayı konuştuk. şirketlerin yardım edebileceği üçüncü bir yol daha var: Yeni data kaynakları bulabilmek için teknoloji bağışı yapmak. | TED | لذا قمنا بالتبرع بالبيانات، قمنا بالتبرع بعلماء القرار، وهناك بالفعل طريقة ثالثة يمكن للشركات أن تساعد بها: التبرع بالتكنولوجيا لالتقاط مصادر جديدة للبيانات. |
Çünkü bu, sadece bir kanun değişikliği değil, şirketlerin neleri yapmasının doğru olduğu, ve ne tür şirket yapılarının kullanılmasının uygun olduğu konusunda bir diyalog başlatma konusu. | TED | لأن الأمر ليس متعلقاً فقط بتغيير القانون ، بل بالبدأ في نقاش عن الأشياء التي يمكن للشركات أن تقوم بها ، وعن الطرق المسموح استخدام بنية الشركة بها . |
şirketlerin neler yapabileceklerini gördüm ve neleri yapmadıklarını ve bence bu aradaki boşluğu doldurabilmek için 3 yol var: Veri bağışı yapmak, veri bilimcileri bağışlamak ve yeni veri kaynakları toplayacak teknoloji bağışı yapmak. | TED | لقد رأيت ما يمكن للشركات أن تفعله، ورأيت ما لا تفعله، و أعتقد أنه لدينا ثلاثة طرق رئيسية لسد تلك الفجوة: عبر التبرع بالبيانات، عبر التبرّع بعلماء القرار عبر التبرّع بالتكنولوجيا لجمع مصادر جديدة من البيانات. |