"للشهرة" - Traduction Arabe en Turc

• şöhret
• ünlü
• Şöhreti
• derimin
• şöhrete

İşin aslı Zodiac kontrol ve şöhret ihtiyacıyla hareket ediyordu.
الواقع هو ان زودياك كان مدفوعا بالحاجة للشهرة و السيطرة

"Batıya git, genç adam, batıya git, ve şöhret, servet, macera ara."
اذهب غربا ايها الشاب غربا واسعى للشهرة والثروة والمغامرة

Bence sen paragöz, şöhret meraklısı ve kusura bakma ama orta karar bir yazarsın.
ما أعتقده هو أنكِ تشتهين المال, و تسعين للشهرة و أعذريني لو قلت لكِ..

ünlü olmadaki ilk fırsatım, ve bilgisayar tutuşuyor.
فرصتي الأولى للشهرة وكمبيوتري الأول يشتعل بالنار

ünlü olacağımızdan haberim yoktu.
مهلا، لم أكن أعلم أننا في طريقنا للشهرة. اتعرف؟

Fark edilmek istedi serveti ve Şöhreti olan insanlara, işler yolunda gitmedi ve en kısa sürede bırakmaya çalıştılar, biraz kötü durumda olduklarını saymazsak tabi, haksız mıyım?
,وتلك الفئة تسعى للشهرة والثراء .. ثم لا تسير الأمور حسب ما كانوا يتوقعوه بقدومهم إلى هنا, فتسوء الأمور فحسب

Eğer ben kazanırsam, derimin üzerine adını kazımaya susamış... bir sonraki kılıç fırlatanı bekleyeceğim.
ولو ربحت أنا, فعلى أن أنتظر حتى يأتى قاتل تنين اّخر متعطش للشهرة على حساب قتلى

Bence sen paragöz, şöhret meraklısı ve kusura bakma ama, orta karar bir yazarsın.
إنكِ تشتهين المال, و تسعين للشهرة.. و أعذريني لو قلت لكِ أنكِ كاتبة متوسطة الموهبة..

Peki, ya bana, sosyal yükselişçi bir şöhret budalası dediğin için?
وعن قولك لي أني متسلقة حقيرة للشهرة الاجتماعية ؟

Değişiyor bir kız şöhret arzusuyla.
♪ سلط الضوء علي فتاة ♪ ♪ كلها توق للشهرة ♪

şöhret yolundaki tek bağlantım eğer Angel'ın midesine inerse, o zavallı kıza borçlu kalırım.
لأرى إن كان تحول و إلتهم... إتصالى الوحيدة للشهرة

Ben de, sanatımdan, para ve şöhret karşılığı taviz vermeyi reddettim.
و ارفض ان ابيع فني للشهرة و المال.

şöhret ve refah için değildi...
لم تكن للشهرة والثروة و..

Üstelik bunu,para ve şöhret için yapmıyor.
وليس للشهرة او المال

Adamlarımın çoğu, biraz para kazanabildikleri için mutlular, ünlü olma kısmını söylemiyorum bile.
معظم أصدقائى يسعدهم أن يكونوا قادرين على الحصول على بعض المال ناهيك عن وجود فرصة للشهرة

- Ayrıca, o ünlü sayılır. - Gerçekten ünlü hem de.
انه ليس مشهور نوعاً ما انه حتى ليس قريب للشهرة

Tam bu ânı. - Paramı istiyorum, şimdi! - Sigara parasına ünlü olma şansı!
أريد نقودي الآن فرصة للشهرة بسرعة

Yeni görevim senin ünlü biri oluşunun öyküsü.
لدي مهمة جديدة تغطية صعودك للشهرة

Şöhreti iddia iskele 12 saat boyunca çırılçıplak sörf oldu asit üzerinde.
ادعائه للشهرة كان يركب الرصيف عارية... لمدة 12 ساعة على التوالي... على حمض.

Sen de belli ki, tamahkâr, fırsatçı, şöhrete meraklı bir tabloit kevaşesiymişsin.
وأنتي كما أتضح بأنكي جشعة إستغلالية جائعة للشهرة , و عاهرة صحف