Dün gece yarısı şeytana ruhumu satmak için dörtyol ağzına gittim. | Open Subtitles | حسناً، أنا هنا في منتصف الطريق منذ البارحة. أبيع روحي للشيطان. |
Sen doğmadan önce annenle ben ruhunu şeytana satmıştık. | Open Subtitles | قبل أن تولد ، أنا و أمك بعنا روحك للشيطان |
Sana kalsa, şeytanın hizmetkârına daha fazla kötülük yapması için serbest bırakacaksın. | Open Subtitles | أما رأيك سيطلق سراح وكيل للشيطان يمشي حراً للقيام بالمزيد من الخبائث. |
Sizin değer yargılarınızı bilen biri varsa o da "şeytanın yeni maskesi"dir, bakan'ım | Open Subtitles | لو أي احد اطلع على قاعدتك الاخلاقيه السيدة الوزيره هي الستار الجديد للشيطان |
Korkmama ve zina yapmamıza rağmen ne olursa olsun, Tanrı'ya veya Şeytan'a, kendimi yine... böyle hissettirdiği için minnettarım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني خائف و نحن نرتكب جريمة الزنى لا يهم ما يحدث، كم أنا ممتن لله أو للشيطان |
Neden Bayan Sutton? Ruhunuzu şeytana mı sattınız? | Open Subtitles | لماذا يا سيدة ساتون, هل بعت روحك للشيطان ؟ |
Buyurun otuz gümüş... cehennem yolunda şeytana ödersiniz! | Open Subtitles | اليك ثلاثين قطعه من الفضه لتدفع للشيطان في طريقك الي الجحيم |
Görünüşe göre, kibirim ve zayıflığım, şeytana davetiye çıkarmış. | Open Subtitles | على ما يبدو فخرى و ضعفى كانت دعوة للشيطان |
Bazıları bu boktan şey için ruhunu şeytana satıyor. | Open Subtitles | باع بعض الرجال انفسهم للشيطان ليسكلوا مجموعة فوق تلك القطعة من التغوط |
Tamam, birkaç gün önce yedi dilek karşılığında ruhumu şeytana sattım. | Open Subtitles | حسنا , منذ بضعة أيام بعت روحي للشيطان مقابل تحقيق سبع أمنيات |
Papa, Tapınak Şövalyelerini "şeytana Tapıcılar" olarak ilan etti ve Tanrı'nın, kendisini bu sapkınları yeryüzünden temizlemekle görevlendirdiğini söyledi. | Open Subtitles | و أعلن البابا أن فرسان المعبد .. هم عبدة للشيطان و قال أن الله قد كلفه بأن يقوم .. بتنظيف الأرض من هذه الهرطقة |
Hakimim, Homer Simpson'ın ruhunun Marge Simpson'ın malı olduğunu bulduk, şeytanın değil. | Open Subtitles | سعادة القاضي، نحن نجد روح هومر سيمبسون ملكاً لزوجته مارج سيمبسون بالقانون وليست ملكاً للشيطان |
Ya ailesi içine şeytanın veya cesetlerin fotoğraflarını falan koyarlarsa. | Open Subtitles | -وماذا لو وضع الوالدين صورا للشيطان أو للموتى وما شابه. |
Ben şeytanın kelle avcısıyım ve seni ait olduğun cehenneme... | Open Subtitles | أنا صائد أرواح للشيطان وأنا هنا لأرجِع مؤخرتك |
Bu yüzden anlıyoruz ki Papa, Aziz Peter'in soyundan gelmeyen,günahkar, iki yüzlü, şeytanın kölesi ve yer yüzünde yaşayan en büyük Hristiyan karşıtıdır. | Open Subtitles | لهذا يجب أن نفهم أن البابا بعيدا عن كونه حفيد القديس بيتر يعتبر آثماً ومنافقاً وخادماً للشيطان |
Korkmama ve zina yapmamıza rağmen ne olursa olsun, Tanrı'ya veya Şeytan'a, kendimi yine... böyle hissettirdiği için minnettarım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني خائف و نحن نرتكب جريمة الزنى لا يهم ما يحدث، كم أنا ممتن لله أو للشيطان |
Dışarı beni görünce Şeytan zannettin, değil mi? | Open Subtitles | أنت أخذتني للشيطان بنفسه هناك، ألم تفعل؟ |
Ve tıpkı bir Şeytan gibi parlak ve yeşil gözleri var. | Open Subtitles | وله عيون خضراء متوهجة مثل تلك التي للشيطان. |
Kendi güvenliğim uğruna şeytanı da kanunların korumasına alıyorum. | Open Subtitles | أنا أُسمح للشيطان بأن يستفد من القانون لأحمى نفسى أولاً |
Uçağımız onu getirmek için bir Tracer iblis için olur. | Open Subtitles | أن نقول للشيطان الراسم أن يحضره إلى طائرتنا |
Kendini savunma dışında bir sebeple öldürdüyse tanıdığı iblisin yanına dönecektir. | Open Subtitles | لو قتلته لغرض الدفاع عن النفس، فإنّها ستعود للشيطان الذي تعرفه. |
Geceleyin hayaletimsi bir surette kızı alıp bütün varlığıyla bizzat iblise takdim etmiş. | Open Subtitles | قام بأخذها في وسط الليل بصورة سحرية خفية وأهدى جسدها وروحها للشيطان بنفسه |
Dediklerimi yaparsan, sana öyle bir hediye veririm ki Şeytanla ortak da olsan, rüşvet de versen, daha iyisini bulamazsın. | Open Subtitles | ستفعل كما أطلب,سأمنحك قصة رغم تواطئك و دفعك لرشاوى حتى للشيطان نفسه لن تكون هناك أفضل منها |
Burada kötülüğe yer yoktur. Burası sadece bir ibadethane. Ne aradığınızı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا مكان للشيطان هنا، هذا مكان للعبادة أنا لا أعرف عمّا تبحث. |