"للصباح" - Traduction Arabe en Turc

• Sabaha
• Sabah
• sabahı
• geceyi
• yarına

severus,korkarım daha fazla bekleyemeyiz Sabaha kadar bile yoksa, zayıf düşeriz
سيفروس أخشى أننا لانستطيع الإنتظار ولا حتى للصباح وإلا سنكون ملعونين

Sorun değil Si. Sabaha kadar bekler ve su çekildiğinde çekeriz.
لا بأس, سايمون, سننتظر فحسب للصباح و نخرجها عندما ينحسر المد

Her ne yaptıysan vur kafayı uyu. Sabaha kadar bekleyebileceğinden eminim.
أيًّا يكُن، عليك أن تنام وتؤخّره، أوقن أن يمكن تأجيله للصباح.

Bu Sabah için. Bir dahaki sefere, yumurta sarılarını iyi pişir.
وهذه للصباح المرة القادمة لا تأخذ كل الغطاء

Pekâlâ, değişen yerlerin bir listesini çıkaralım. Sabah için her birine izleme-takip ekipleri yerleştirelim.
حسن، أماكن تغيّرت، فلنعدّ قائمة و سنضع مراقبة لكل مكان للصباح

Işığı söndürmek için sabahı mı bekleyeceksiniz?
هل ستنتظر للصباح حتى تطفئ ذلك القنديل؟

Dua et ki yanılıyor olasın ...yoksa bu geceyi sağ çıkartamazsın.
خير لك أن يخيب ظنّك، وإلّا لن تتسنّى لك النجاة للصباح المقبل.

Bu adamın kim olduğunu bulmak için bana Sabaha kadar... süre ver ve merak etme, tamam mı?
اعطني فرصه للصباح و سأعرف لك هذا الشخص و حتي وقتها لا ترهق نفسك ..

Her neyse, neyi unuttuysam Sabaha kadar bekleyebilir sanırım.
حسناً, أياً كان أنا متأكد أنه يمكن أن ينتظر للصباح

Ona Sabaha kadar değilse bile fırtına dinene dek olduğu yerde kalmasını söyledim.
لذا فقد ، أخبرته أن يبقى هناك حتى تهدأ العاصفة حتى و إن اضطر للبقاء للصباح

Çok heyecanlanırdım, Sabaha kadar bekleyemezdim ve büyük maceralarını anlatması için onu dürterek uyandırırdım.
أكون مشوقة جداً , ولا يمكنني الإنتظار للصباح, وكنت أحاول أن أحثه أن يصحوا ليقول لي كل شيء عن مغامراته العظيمة

Üzüm şekeri, bir tane şimdi alın, bir tane de Sabaha.
العنب. خذ واحدة الآن واحتفظ بواحدة للصباح

Sabaha kadar beklemenizi öneriyorum.
ولكنني أقترح أن تتركوا الأمر للصباح لمصلحتها

Birkaç film izleyip Sabaha uçak biletlerini rezerve ederim. Anlaşma...
وأشاهد عرضاً مدفوعاً وأحجز لنا الرحلات للصباح

Bu Sabaha mahsus hepiniz daha uyumlu olduğunuz partnerlerle eşleşeceksiniz.
فقط للصباح جميعكم سيتم جمعكم مع قرينكم الأمثل

Geçen gece, Sabaha kadar öyle ağladım ki.
مثل الليلة الاخرى انا بكيت كثيراً للصباح

Evet, Tokyo son parçayı Sabaha kadar tutuyor.
نعم. طوكيو أرجأت . الجزء الأخير للصباح

Sisin içerisinde körü körüne gidemem. Sabah olana kadar beklemek zorundayız.
لذا لن ابحر اعمى في الضباب يجب علينا الإنتظار للصباح

Eğer orada bir randevuyla Sabah da görüşüyorsanız, o kız arkadaşınız demektir.
اذا استمر الموعد الغرامي للصباح التالي في تلك الحالة تكون تلك هي صديقتك

O uyuyunca ben içeri gider, saati kurar ve Sabah o uyanmadan çadıra geri dönerdim.
عندما يغفو ، أتسلل للداخل وأضبط المنبه للصباح وأدخل هناك قبل أن يستيقظ

Soruların sabahı bekleyebilir. Çocuk daha yeni geldi evine.
يمكن تأجيله للصباح الفتى قد عاد لتوه

sabahı bulacaktır muhtemelen.
سوف يستغرق ربما للصباح

Benden epey hoşlanıyor, belki de bu sebepten geceyi sağ çıkartıp çıkarmayacağın ...konusunda sen biraz endişelensen iyi olur.
إنّه نوعًا ما مُعجب بي. لذا ربّما أنت من عليه القلق حيال النجاة أو عدمها للصباح المقبل.

yarına kadar bekleyemeyecek kadar korkunç ne günah işledin?
ماهو الذنب الذى ارتكبتيه وجعلك مصممه على الاعتراف ولم ينتظر للصباح حتى يتم غفرانه