"للضرب" - Traduction Arabe en Turc

    • dayak
        
    • dövülmüş
        
    • yumruk
        
    • dövüldü
        
    • dövüldüğünü
        
    • darbe
        
    • dövmüş
        
    • dövülüyor
        
    • dövüldüm
        
    • dövüldüğü
        
    • vurmak
        
    • dayağı
        
    • dövülüp
        
    • saldırı
        
    • dövülmek
        
    Ondan kısa bir süre sonra da birilerinden uyuşturucu alırken dayak yemiş. Open Subtitles إنجاب طفل بعد فترة قصيرة تعرض للضرب في محاولة الحصول على عقار
    Bu oyunun benim öldüresiye dayak yememle sonuçlanacağının farkında mısın? Open Subtitles أنتِ تدركين أن هذه اللعبة ستنتهي بتعرضي للضرب حتى الموت؟
    Pekâlâ bu şekilde epey bir dayak yersin. Kavga etmek istemiyorum ki zaten. Open Subtitles ـ حسناً، هذا يعرضك للضرب بشدة ـ لا أريد خوض القتال، بأي حال
    Yolda yürürken dövülmüş, yolun sol kenarına atılmış, kıyafetleri parçalanmış ve her şeyi çalınarak ölüme terk edilmiş. TED بينما كان يمشي في الطريق، تعرض للضرب وتُرك على جانب الطريق، مُجرّداً من جميع ملابسه، وسُرق منه كل ما يملك وتُرك ليموت.
    Havalı pistonlar dişlileri çalıştırıyor, yumruk hızını ve gücünü dörde katlıyor. Open Subtitles أنها مزوّدة بمكابس هوائية للتحكم بالحركة، سرعة أربعة أضعاف وقوة للضرب.
    Yıllar önce uzaklaştırılması gereken bir manyak tarafından dövüldü. Open Subtitles تعرض للضرب حتى قبل نوتر وينبغي أن الذين تم يبعد عاما.
    Kendi başına bir haltlar karıştırdığın için o heriflerden dayak yemediğine emin misin? Open Subtitles هل أنت واثق أنّك لم تتعرّض للضرب وأنت تحشر أنفك بشيء ما؟
    Neden dayak yiyesiniz, neden işin sonu farelerle dolu bir hücrede bitsin? Open Subtitles لماذا تريدان التعرض للضرب والقبوع في زنزانة مظلمة مع الفئران؟
    - Ne haber, Clyde? Pek hoş değil. Senin eski kızı kurtarmaya çalışırken dayak yedik. Open Subtitles ليست ممتازة، لقد تعرضت للضرب وأنا أحاول إنقاذ صديقتك القديمة
    Bence... herkes arada sırada dayak yer. Open Subtitles نظرتي للأمر هي أن الجميع يتعرض للضرب أحياناً
    Wilkinson'da herhangi bir çocuk... gardiyanlardan dayak yedi mi? Open Subtitles هل كان هناك أى أولاد قد تعرضوا للضرب من الحراس فى أى وقت فى بيت ويلكنسن؟
    Demek ki dayak yiyeceğiz. Belki bu erkeklerin yaşaması gereken bir şeydir. Open Subtitles وما المشكله فى ان نتعرض للضرب هذا شيئا يجب ان يتعرض له كل رجل
    Ve onun dövülmüş olduğunu görüyorlar. Aynı Koca Dave'in söylediği gibi. Open Subtitles ووجدوا أنه كان قد تعرّض للضرب كما قال بيغ ديف.
    Bu kadın, ilk adet gördüğünde babası tarafından dövülmüş. Open Subtitles هذه المرأة تعرضت للضرب من قبل والدها حين حاضت للمره الأولى
    Bunu bir dahaki sefere göğsüne yumruk yemeden yaptığında daha fazla zevk alacaksın. Open Subtitles عندما تفعل هذا من دون التعرض للضرب في صدرك, سوف تستمتع أكثر
    19 Nisan 1989 gecesi New York City'deki Central Park'ta bir koşucu vahşice dövüldü ve kendisine tecavüz edildi. Open Subtitles في مساء 19 إبريل 1989 تعرضت مهرولة للضرب بوحشية و الإغتصاب في المنتزة المركزي في مدينة نيويورك
    İtiraf etmeden önce 22 saat boyunca dövüldüğünü biliyor muydunuz? Open Subtitles هل تعلمى انه تعرض للضرب لمدة 22 ساعة قبل ان يعترف؟
    Ara sıra darbe alır ve içinden bir parça kopardı. Open Subtitles بين الفينة والأخرى، وهو يتعرض للضرب كان ينضرم بداخله شيئًا
    Adamı kaçırmış, dövmüş ve o hâlde bagaja tıkmışlar. Open Subtitles حسناً, قُبض عليه, و تعرض للضرب و أُلقيَ في صندوق السيارة. شيء من هذا القبيل
    Komik, küçük bir dava. Adamın biri sahte kolla dövülüyor. Open Subtitles قضية متعةٌ صغيرةٌ، شخصٌ يتعرضُ للضرب بذراعٍ إصطناعيّة.
    hayatımda 14 defadan fazla dövüldüm. TED لقد تعرضت للضرب أكثر من 14 مرة في حياتي
    Kardeşin dövüldüğü anda o hakkı yitirdin. Open Subtitles أنت تخسر هذا الحق في اللحظة التي تتعرض فيها اختك للضرب.
    Ona vurmak için en uygun zaman güç topladığı an olacak. Open Subtitles الوقت المثاليّ لضربه سيكون لدى شحنه قوّته استعدادًا للضرب.
    Şimdi dayağı yiyecek. dayak yediği zaman nefret ediyorum. Open Subtitles سيتعرض للضرب الآن كم أكره الأمر حين يتعرضَ للضرب
    Tommy dövülüp de kasabadan ayrılmadan önce. Open Subtitles مايو عام 1998 هذا قبل ان يتعرض تومي للضرب
    Bir grup parti hayvanı saldırı pozisyonunda bekleyen. Open Subtitles أرى مجموعة من حيوانات الحفلات فى وضع الهجوم مستعدين للضرب
    Söylemiştim. Bir torba portakalla dövülmek gibi. Open Subtitles أخبرتك، أشبه بالتعرض للضرب بكيس برتقال.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus