Sivil dinin kutsallığı ilahilik veya doğaüstü ile alakalı değildir. | TED | ولا تتمثل قدسية الدين المدني بالألوهية أو الظواهر الخارقة للطبيعة. |
O yüzük sadece insanlar üzerinde çalışır. Görsel ikiz doğaüstü bir olaydır. | Open Subtitles | هذهِ الخواتم تعمل مع البشر وحسب، أما النظيرة فهي كيان خارق للطبيعة. |
doğa bir çevreyi akıllı bir yaşama gerek duymadan da yok edebilir. | Open Subtitles | يُمكنُ للطبيعة أن تُدمرَ البيئة من دونِ أي مُساعدة من حياةٍ ذكية. |
Ama arabalara ve kamyonlara olan sevgimin doğa ile çatışma yaratacağı hiç aklıma gelmedi. | TED | ولم يدر بخلدي ان عشقي للسيارات والشاحنات سوف يصطدم بعشي للطبيعة. |
doğanın kendi akışına müsade edilmesi gerekiyor. Dünyayı yok etmek üzeresin. | Open Subtitles | يجب أن يسمح للطبيعة باستكمال مسارها أنت على وشك تدمير العالم |
Ve doğanın en sevdiği çözüm herkesi aynı bota koymak. | TED | والحل المفضل للطبيعة هو احتواء الكل في نفس القارَب. |
Ben de insanların geçmişte doğaya ne şekilde baktığını görmek istedim. | TED | لذا هنا، أريد أن اعرف كيف نظر الناس للطبيعة في الماضي. |
doğaüstü bir ilhamın gelmesini bekleyerek iki saat piyano tellerini çekmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنقر على أوتار البيانو لمدة ساعتين وأنتظر إلهاماً خارقاً للطبيعة. |
Sence de bu işyerinde doğaüstü güçler olduğunu kanıtlamaya yetmez mi? | Open Subtitles | لا أعتقد أن يثبت قوى خارقة للطبيعة هي في العمل هنا؟ |
Demiri bile eritebilen doğaüstü bir yarıktan nasıl geçeriz onu düşün. | Open Subtitles | نفكّر في كيفيّة العبور من خلال شقّ خارق للطبيعة يصهر الفولاذ. |
Öylece etrafı kurcalayıp bir doğaüstü tren istasyonu bulmayı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التجوّل بالأنحاء وتتوقعين إيجاد محطة قطار خارقة للطبيعة. |
Tahtanın binalarımıza doğa Ananın parmak izlerini bıraktığını düşünmeyi seviyorum. | TED | أحب أن أفكر بأن الخشب يعطي بصمات للطبيعة الأم في مبانينا. |
Teknoloji doğa anlayışımızı değiştirebilir. | TED | تستطيع التقنيات الحديثة ان تغير فهمنا للطبيعة |
ve yine doğa için bir kaç söz söylemek istiyorum çünkü, son bir kaç gündür doğa hakkında pek konuşamadık. | TED | وأنا أريد قول كلمة للطبيعة لأننا لم نتكلم عنها بما يكفي في الأيام الماضية |
Özellikle, bir zamanlar imkânsız olarak düşündüğümüz şekillerde, yeni materyallerin doğanın bu temel unsurlarını değiştirmemize nasıl izin verdiğiyle ilgili. | TED | وتحديدًا، كيف تمكننا المواد الجديدة من تغيير سريان هذه العناصر الأساسية للطبيعة بطرق قد نكون اعتقدنا أنها مستحيلة يومًا ما. |
Tek yapmamız gereken tüm bu elementleri bir araya getirmek ve doğanın kontrolü ele almasına izin vermek. | TED | كل ما نحتاجه هو جلب هذه العناصر مع بعضها البعض بعدها نترك للطبيعة تولي زمام الأمور. |
Sizin yaşam destek sisteminiz ve doğanın ölümsüzlük adına yapabildiği en iyi şey. | TED | إنه النظام الذي يبقيك على قيد الحياة، وهو أكبر جهد للطبيعة الأم حتى الآن للخلود. |
doğaya dair algımızı görünür ışıkla sınırlandırmak müziği tek bir oktavda dinlemeye benzer. | Open Subtitles | حصر إدراكنا للطبيعة الى الضوء المرئي فقط يشبه الإستماع الى الموسيقى بأوكتاف واحد |
doğaya maruz kalmanın çok güçlü bir antidepresan olduğuna dair çok sayıda kanıt var. | TED | هناك الكثير من الأدلة على أن التعرُّض للطبيعة يُعد مضادًا قويًا للاكتئاب. |
Bizler her şeyi batırmadan önce doğal cennet olarak düşündüğümüz yerler. | TED | أمكنة نعتقد أنها تمثيلات الجنة للطبيعة قبل أن ندمر كل شيء. |
Bence normal tanımlamamızı biraz genişletmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد اننا بحاجة الى توسيع تعريفنا للطبيعة عندما تكون مرتبطة بك |
İnsan doğasının bu prensipleri ezelden beri bizlerle. | TED | لدينا هذه المبادىء للطبيعة البشرية دائمًا. |
Muhtemel seksi doğasını, kabul edelim ki, beni bile düşündürdü. | Open Subtitles | ربما طبقاً للطبيعة الجنسية، فأتمنى أنّ تفكري إلى جانبي. |
Senin sadece paranormal olayları sevdiğini sanmıştım. Bir şeyler mi kaçırıyorum ? | Open Subtitles | ظننتك تحبّ القضايا الخارقة للطبيعة فقط، فهل يفوتني شيء؟ |
Yapılacak en doğal şey bilincin kendisini doğayı oluşturan temel bir yapı taşı olarak ele almak olacaktır. | TED | الشيء الطبيعي للقيام به هو افتراض الوعي ذاته كشيء أساسي، لبنة أساسية للطبيعة. |
Ama bazen de sizin gibi insanlar tuhaf ve anlaşılmaz şeyler başlarına geldiğinde bize gelir. | Open Subtitles | أحياناً ، الأشخاص أمثالك يأتون إلينا عن طريق الخطأ عندما تحدث لهم تلك الأشياء الغريبة الخارقة للطبيعة |