"للطعن" - Traduction Arabe en Turc

    • bıçaklandı
        
    • Bıçaklandım
        
    • bıçaklandığını
        
    • itiraz
        
    • Saplamak
        
    • bıçaklama
        
    • bıçaklandın
        
    • bıçaklanmak
        
    Ama Leydi Boynton kavrularak ölmedi, bıçaklandı. Open Subtitles لكن السيدة بوينتون لم تحمص حتى الموت لقد تعرضت للطعن
    En son buna benzer bir şey yaşandığında bir adam sırtından bıçaklandı. Open Subtitles آخر مرة حدث ذلك، تعرض رجل للطعن في الخلف.
    Vuruldum, Bıçaklandım, ama bu gerçekten acıttı. Kızımın işini halledecek misin? Open Subtitles سبق أن تمَ إطلاق الرصاص عليّ و تعرّضت للطعن و هذا الكيس مؤلم يا رجل هل ستتكفّل أمر الفتاة الصغيرة ؟
    Kahvaltıdan sonra bir manyak tarafından bıçaklandığını düşünsene. Open Subtitles تخيلي أن تذهبي لتناول الإفطار وتتعرضي للطعن بدون سبب
    Bunu alışkanlık edinmiş olacağından vasiyete itiraz evrakını sundum bile. Open Subtitles لذا هذا يجرنا إلى نمط في السلوك ولهذا أنا بالفعل قد قمت بتقديم الأوراق للطعن بالوصيه
    Saplamak yok. Open Subtitles لا للطعن
    Evet. Basit bir bıçaklama gibi geliyor, değil mi? Open Subtitles أجل, ذلك يجعلكَ تحن للطعن البسيط, صحيح؟
    Ama daha sonra kendine geldin, hayatımı kurtarmak için bıçaklandın hatta. Open Subtitles ولكن بعدها عرّضت نفسك للطعن لأجلي وانقذت حياتي
    Bahse varım bıçaklanmak hayatındaki en büyük rezaletti. Open Subtitles أراهن أنّ تعرّضه للطعن كان أكبر فورة نشاط في حياته.
    Geçen sene bir çete üyemiz bıçaklandı. Open Subtitles في العام الماضي تعرّض أحد أفراد الشرطة السود للطعن
    O bıçaklandı. Neye karışmış olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles لقد تعرض للطعن نحن لا نعرف ما الذي أقحم نفسه به
    Katil o gün bıçaklandı vuruldu Open Subtitles السفاح قد تعرض للطعن وإطلاق النار
    Bir kadın karnından defalarca bıçaklandı. Open Subtitles تعرضت فتاة للطعن عدّة مرات ببطنها
    Babam bıçaklandı. Ve sarhoş değildi. Open Subtitles تعرّض والدي للطعن ولمْ يكن ثملاً
    Binamın dışında biri bıçaklandı ve-- Open Subtitles تعرض رجل للطعن خارج مبناي
    Bıçaklandım, kurşunlandım, zehirlendim donduruldum, asıldım, elektriğe çarpıldım ve yandım. Open Subtitles تعرضت للطعن وإطلاق النار والتسمم... والتجمد والشنق والصعق بالكهرباء ... والاحتراق.
    Bıçaklandım, kurşunlandım, zehirlendim donduruldum, asıldım, elektriğe çarpıldım ve yandım. Open Subtitles تعرضت للطعن وإطلاق النار والتسمم... والتجمد والشنق والصعق بالكهرباء ... والاحتراق.
    Kurbanın 4-5 milimetre çapında dairesel bir silahla iki kez bıçaklandığını işaret eden iki dairesel çukur var. Open Subtitles هنالك نوعان من الحفر المستديرة، يشير إلى أن الضحية تعرضت للطعن مرتين بسلاح أسطواني
    Sevgilisinin boş yere bıçaklandığını izliyordu. Open Subtitles لقد شاهدت صديقها يتعرض للطعن بدون سبب
    Savunma makamına kanıtlarımızın devamlılığına dair itiraz fırsatı veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن ندع أي فرصة للدفاع للطعن على استمرارية أحراز القضية.
    Saplamak yok. Open Subtitles لا للطعن
    Salı günü Milton yakınında kimliği belirlenememiş bıçaklama kurbanı bir kadının cesedi yerel polisi seri katil avına çıkardı. Open Subtitles "إكتشاف مروع يوم الثلاثاء بالقرب من "ميلتون ضحية مجهولة الهوية تعرضت للطعن اكتشفتها الشرطة المحلية لتكون ضحية قاتل متسلسل
    Hayır, gerçekten bir fahişe tarafından bıçaklandın. Open Subtitles كلا، أنت في الواقع تعرضت للطعن من قبلِ عاهرة.
    Bildiğim kadarıyla bıçaklanmak, seni geri getirdi, ve sırrının ortaya çıkmasını engelledi, yani, bence durumun, olaylar bence iyi gibi. Open Subtitles ولكن بقدر ما تعرضت للطعن وكسرت ظهرك وقاربت على كشف سرك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus