Şu anki ekonomide şu mesaj da önemli: Bahçeler, aileler için önemli bir ekonomik tasarruf sağlıyor. | TED | لكن في ظل الاقتصاد الراهن، أعتقد من المهم أن ننشر هذه الرسالة، أن الحدائق أيضًا توفر مدخرات اقتصادية مهمة للعائلات. |
Bu nedenle personel ve aileler tarafından düzenlenen bir yetenek yarışmamız var. | TED | ولهذا السبب لدينا عرضًا للمواهب تم وضعه من قبل الموظفين والأطفال للعائلات والأصدقاء. |
Ama diğerlerine açıklamam yetti ve imzaladılar. Bu bir aile restoranı. | Open Subtitles | و لكنهم وقعوا التنازل حالما شرحت لهم بأنّ ذلك مطعم للعائلات |
Şimdi, benim aramam yerine, daha çok aile bizi arıyor. | TED | لذا الآن، بدلًا من الاتصال للعائلات العائلات هي من تتصل بنا. |
bildiğin gibi, sağlık bakanlığı sayesinde ailelerin ve hastaların ne kadar stresli olabileceğini düşünürsek her gün daha fazla tıp personelinin öldürülmediğine şaşırıyorum. | Open Subtitles | تعلم ، مع الرعاية الصحية للولاية كم يمكن أن يكون هذا مجهداً للعائلات وللمرضى أنا مسرورة أنّه لا يقتل دكتور ماهر كل يوم |
ailelerin, genç insanların bir araya gelebileceği ve kendi deyimiyle, şu ünlü gülleri koklayabilecekleri bir alan yaratmak istiyor. | TED | إنّه يريد أن ينشئ فضاء حيث يمكن للعائلات و الشبان الجلوس معا، و يشتمّون عبير الأزهار التي يضرب بها المثل. |
ailelere dönüp başka posta kartı alan var mı bakalım. | Open Subtitles | احتاج للعودة للعائلات و نرى من ايضا استلم بطاقة بريدية |
Beni yandaş sanıyorlar ama değilim. Kurucu aileleri öldürecekler. | Open Subtitles | يظنون أنـّي بجانبهم ، لكنـّي لستُ كذلك، يودّون الموت للعائلات المؤسسة. |
İlki, geniş aileler için daha çok yatacak yer barındırması, | TED | الأولى، استيعابه للعائلات الكبيرة للنوم فيه، |
Hayır, üzgünüm. Tüm ziyaret günleri iptal edildi, aileler için bile. | Open Subtitles | لا ، أنا آسفة ، كل أيام الزيارات ألغيت حتى بالنسبة للعائلات |
Bu aileler için yaptığın fedakarlıkları ve ben dahil her şeyi ikinci plana attığını birileri fark etti. | Open Subtitles | أخيرا ، أحدهم ميز التضحيه التى عملتها هذا الذي لديك أولا , و كل شئ ثانيا بما فيهم أنا للعائلات التي عنهم يتكلمون |
Carl hep köpeklerin aileler, kedilerin yalnız kızlar için olduğunu söyler. | Open Subtitles | كارل دائماً يقول أن الكلاب للعائلات والقطط للفتيات الوحيدات |
Benim aklımdaki soru ise şuydu, aile eğitmenliği programları savaş bölgelerinde ya da mülteci kamplarında kalan ebeveynler için yararlı olabilir miydi? | TED | والسؤال الذي راودني، هل سيكون برنامج تدريب الآباء مفيداً للعائلات طيلة تواجدهم في مناطق الحرب أو في مخيمات اللاجئين؟ |
Çok özür dilerim, başka boş aile kompartımanı yok. | Open Subtitles | أعتذر على التقصير لا يوجد أي كابينة خالية للعائلات |
Halkın içinde, takımı yeniden o sahaya sürmenin saygısızlık olabileceğini düşünen aile fertlerine ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | ماذا تقول للعائلات التي تظن أن اعادة فريق الكرة هو عدم احترام لمشاعرهم؟ |
Beyazların bir dolar kazanırken siyahi ailelerin altı sent Latinler yedi sent kazanıyor. | TED | إذ لكل دولار واحد يمتلكه البيض، يقابله ستة بنسات للعائلات السود وسبعة بنسات لمن هم من الأصول اللاتينية. |
ailelerin yanına bu parayla gidemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب للعائلات بهذا انتظر ، ماذا ؟ |
Yapma, ailelerin neleri atlatabileceği hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | , بحقكِ ليس لديكِ فكرة عمّا يمكن للعائلات أن تنجو منه |
Bu şirket yaptıklarının ve diğer ailelere yapmakta olduğu şeyin bedelini ödemeli. | Open Subtitles | ينبغي أن تدفع هذه الشركة لم فعلته ولما زالوا يفعلونه للعائلات أخرى |
Suriye krizi, ailelere bireysel düzeyde ulaşmanın ne kadar imkânsız olacağını görmemizi sağladı. | TED | حيث وضحت الأزمة السورية هذا الأمر أنه كيف من الصعب الوصول للعائلات على المستوى الفردي. |
2002 Nisan'ında bu kayıtlar ailelere dinlettirildi, fakat konu hakkında konuşmamalarını içeren bir anlaşma imzalanmadan önce değil tabii ki. | Open Subtitles | تم تشغيله للعائلات فى أبريل 2002، ولكن ليس قبل أن يوقعوا إقرارا بأنهم لن يتكلموا عنه |
aileleri, ölü arkadaşları ve köpek balıklarını siktir edin. | Open Subtitles | ،أتعلمون مـاذا؟ تبـاً للعائلات .الاصدقـاء الميّتون، وأسمـاك القرش |