"للعب دور" - Traduction Arabe en Turc

• oynamaya
• oynamak için
• rol
• oynamanın
• Yehuda rolünün

Doktoru oynamaya gerçekten bayılıyorsun, değil mi?
أنت تموت حقا للعب دور الطبيب، أليس كذلك؟

Daha sonra bende televizyonda çok bilinen... bir karakteri oynamaya doğru sürüklendim.
بعدها اتجهت للعب دور شخصية مشهورة لسلسلة تلفزيونية

İşlem devam ederken, bu seçkin restoran sınırları içinde insanlar avcı rolünü oynamak için muazzam para ödüyorlar gibi göründü gözüme.
في حين أن هذا استمر , أنها وقعت لي أن في حدود هذا المطعم الأنيق , كان الناس دفع أسعار باهظة للعب دور الصياد.

Basına söyleyerek bir yığın para aldınız bir yığın da sahte gelini oynamak için.
وآخر للعب دور عروس التمويه وعندما ينتهي كل شيء

Acımasız paralı askerler olarak size biçilmiş bir rol vardı.
كما حومة المرتزقة لك شغل مكانة، كان لديك للعب دور.

Yalnızca 90'larda kahramanı oynamanın bir işe yaramadığını öğrenmesi gerek.
هو يحتاج فقط أن يدرك أن التسعينات ليست بالفترة المناسبة للعب دور البطل

Yehuda rolünün yanında İsa rolünü de oynadığımı belirtmek isterim.
بالإضافة للعب دور جوديست سألعب دور السيد المسيح أيضا

Ofisi toplamayı bitirmedim. Seks terapistçiliği oynamaya vaktim yok, tamam mı?
لم أنهي أخذ اغراضي من المكتب ليس لديّ الوقت للعب دور الطبيب النفسي , مفهوم؟

Tanımadığın bir kişinin rolünü oynamaya hazırlanamazsın.
لا يمكنك ان تتحضر للعب دور شخص لاتعرفه

Tekrardan Amerikan çapkınını oynamaya hazır mısın?
مستعد للعب دور شاب أمريكي لعوب مجددًا؟

Kötü polisi oynamaya hazır mısın?
أمستعد للعب دور الشرطي السيئ

- Sütçü kızı oynamaya gitti.
-إنصرفت للعب دور الفتاة الحلابة

Marion'ı oynamaya hazırlanmaya o kadar dalmıştım ki, neredeyse gülmeyi unutmuşum.
كنتُ مُنغمسة بالتجهز للعب دور (ماريون) كدتُ أنسى كيفَ أضحك.

Çılgın kocayı oynamak için uygun bir zaman değil.
لا وقت للعب دور الزوج المجنون هنا أنت تري مدي سوء الموقف الان

İlişki polisini oynamak için zamanım yok.
ليس لدي الوقت للعب دور محقق العلاقات الغرامية

Abicilik oynamak için sence de biraz geç kalmadın mı?
الوقت متأخر للعب دور الأخ الأكبر ألا تظن هذا؟

Bir keresinde bir filmde Fallout Boy*'u oynamak için seçilmiştim.
كنت أول مرشح للعب دور فتى "فال آوت" في فيلم.

Gezegenin korunmasında rol almak isteyen sıradan insanlara bir şans verecek.
سيعطي ذلك للمواطن العادي فرصة للعب دور في حماية كوكبنا.

Bir oyunda rol kapmaya çalışıyor, rolü alamasa bile oyunculuğa devam etmek istiyor.
ستتقدّم للعب دور في مسرحيّة، وحتى لو لمْ تحصل عليه، فهي قررت العودة للتمثيل بدوامٍ كامل.

Tanrı'yı oynamanın sonuçları var.
هنالك عواقب للعب دور الإله

Tanrıyı oynamanın sonuçları olur.
هناك عواقب للعب دور الإله