Sen kalma oyunu oynamak zorunda değil, biliyorum. | Open Subtitles | تعلمون ، أن لا أضطر للعب لعبة المواعدة |
Suçlama oyunu oynamak için hiç uygun bir zaman değil! | Open Subtitles | إن هذا ليس الوقت المُناسب للعب لعبة إلقاء اللائمة! |
İşte Daniel. Görünüşe göre Temple ile First arasındaki bir katlı otoparka giriyor. Daniel araba oyunu oynamak için tabletini bıraktı. | Open Subtitles | ها هو دانيال،يبدو أنه يدخل إلى بناية لموقف السيارات بين الهيكل والشارع الأول وضع دانيال لوحه الإلكتروني للعب لعبة القيادة هذا هو الرجل الذي شاهدته |
- Harika! Küçük bir oyun oynamak istiyorum. | Open Subtitles | إذن حان الوقت للعب لعبة صغيرة أحب أن أسميها "أ..." |
Küçük bir oyun oynamak istiyorum. İsmi de... | Open Subtitles | إذن حان الوقت للعب لعبة صغيرة أحب أن أسميها "أ..." |
Sevimli bir çiftsiniz ama şimdi hayatınıza oynama zamanı. | Open Subtitles | انتما ثنائى جميل لكن حان الوقت للعب لعبة راهن على حياتك |
Sokak hokeyi oynayacak kadar biliyorum.. | Open Subtitles | أعلم ما يكفي الآن للعب لعبة هوكي الشوارع الحمقاء. |
Şimdi yeni bir oyun oynama zamanı. | Open Subtitles | . الآن حان الوقت للعب لعبة أخرى |
- Ufak bir oyun oynama vaktı diyorum | Open Subtitles | لقد آن الوقت للعب لعبة صغيرة أدعو |
- Biraz top oynayacak vaktin var mı? - Piç kurusu! | Open Subtitles | -هل لديك الوقت للعب لعبة الإمساك , أليس كذلك؟ |
Oyun oynayacak vaktim yok. | Open Subtitles | لا وقت لديّ للعب لعبة العشرين سؤالاً |