"للعثور عليه" - Traduction Arabe en Turc

    • onu bulmak
        
    • onu bulmaya
        
    • onu bulmanın
        
    • Onu bulmama
        
    • onu bulmamız
        
    • onu bulmam
        
    • Onu bulması
        
    • onu bulacağım
        
    • Onu bulduğun için
        
    onu bulmak için tarayıcıları kullanamaz mıyız? Open Subtitles هل يمكننا إستخدام المستشعرات للعثور عليه ؟
    Bu gidişle, onu bulmak yıllarımı alır. Open Subtitles بهذا المعدل ستتطلب مني سنوات للعثور عليه
    Annemden onun New York'ta bir yerlerde olduğunu biliyordum ama onu bulmaya hiç teşebbüs etmedim. Open Subtitles عرفت، عرفت من أمي كان في نيويورك في مكان ما لكن أنا، أنا أبدا محاولة للعثور عليه.
    - Onu aşağıda görmüyorum Çavuş. - Siz ikiniz, onu bulmaya gidin. Open Subtitles انا لا اراه بالاسفل هناك, ايها الرقيب - انتما الاثنان, اذهبا للعثور عليه -
    - Hayır ve onu bulmanın başka bir yolunu bulamıyorum. Open Subtitles -لا، كما أنني لا أستطيع إيجاد طريقة أخرى للعثور عليه
    İfadelerinin Onu bulmama yardımcı olacağını umuyorum. Open Subtitles أنا أتمنى أنه يمكنكِ أن تساعديني للعثور عليه.
    Akşam yemeği olmadan onu bulmamız lazım. Open Subtitles حسنا، نحن بحاجة للعثور عليه قبل أن يصبح عشاء.
    Keneotu tohumunu risinle karıştırdın ve onu bulmak için otele gittin. Open Subtitles لذا حصلتِ على بذور الخروع، وحضّرتِ سم الرايسين وتوجهتِ إلى المنتجع للعثور عليه
    Keneotu tohumunu risinle karıştırdın ve onu bulmak için otele gittin. Open Subtitles لذا حصلتِ على بذور الخروع، وحضّرتِ سم الرايسين وتوجهتِ إلى المنتجع للعثور عليه
    onu bulmak için 5 dakikanız var. Open Subtitles حتى من قِبلِ نجوم الروك لديك فقط 5 دقائق للعثور عليه
    Tae Joon'nun olduğu için onu bulmak için elimden geleni yaptım. Open Subtitles لأنها لتاي جون،يجب أن أقوم بما بوسعي للعثور عليه.
    Demin de onu bulmak için en iyi şansımızı harcadım. Open Subtitles واضطررتُ لقتل أفضل فرصة لدينا للعثور عليه.
    Bir çıkış yolu olmalı . Biz sadece onu bulmak zorunda . Open Subtitles يجب أن يكون هناك وسيلة للخروج، علينا فقط للعثور عليه.
    Gittikten sonra kendimi onu bulmaya adadım. Open Subtitles بعد رحيلك، كرّستُ نفسي للعثور عليه.
    Dük şu an onu bulmaya gidiyor. Open Subtitles الدوك في طريقه للعثور عليه الآن
    - onu bulmaya. Open Subtitles سأذهب للعثور عليه.
    Güvenli bir şeklide onu bulmanın tek yolu orada.. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة للعثور عليه موجود بداخل تلك الخزنة هناك
    Onu bulmama yardım edersen öldürmene yardım ederim. Open Subtitles لو ساعدتني للعثور عليه سأساعدك في قتله
    Tehlikeli bir şey yaptığına ve onu bulmamız gerektiğine inanıyorum. Open Subtitles وأعتقد بأنه يقوم بشيءٍ خطر ولهذا نحتاج للعثور عليه
    Bir Musevi'ye aşık oldum ve onu bulmam 20 yılımı aldı. Open Subtitles أنا في حالة حب مع شخص يهودي، استغرق مني 20 عاما للعثور عليه.
    Onu bulması için birini gönderin eğer yine sarhoşsa, kovuldu. Open Subtitles إرسال شخص لأسفل للعثور عليه. وإذا كان في حالة سكر مرة أخرى، يتم إطلاقه.
    Artık canlı olduğuna göre onu bulacağım. Open Subtitles والآن بعد أن كان حيا، وانا ذاهب للعثور عليه.
    Onu bulduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً جزيلاً للعثور عليه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus